B4

62.2K 1.6K 566
                                    

Canberk sırtını arabasına yasladı, alayla abisine baktı.

"Eee, ne yaptın bakalım? Umarım bir günde şirketi batırmamışındır."

Göktuğ sırıttı.

"Ha ha ha! Ne kadar da komiksin Canberk! Umarım sen bu espri seviyesini kızların yanında kullanmıyorsundur. Yoksa uzun bir süre sevgilisiz kalabilirsin."

Canberk göğsünü kabarttı.

" Abiciğim sen hiç merak etme, kızlar bana hasta. Esprilerime bayılıyorlar."

" Peki sevgilin var mı?"

" Hayır yok ama...." diyemeden Göktuğ sözünü kesti.

"Ne demiştim sana. Bu esprilerle yalnız ölürsün sen."

Canberk suratını astı.

"Aman sanki sen bu sevgili muhabbetlerinden çok anlıyorsun. Ne oldu senin İngiliz? Ayrıldınız değil mi?"

Göktuğ derin bir iç geçirdi. Neden her konu Anna'ya bağlanıyordu ki ? Tamam aralarında bir takım şeyler olmuştu ama konu Anna'ya geldiği zaman Göktuğ'un üstüne neden bir hüzün çöküyordu ki? Kasvetli bir ifade ile cebinden sigara paketini aldı. Paketten bir sigara aldıktan sonra derin bir nefes aldı. Canberk abisinin bu halini görünce yaptığı hatayı fark etti. Göktuğ'un Anna konusunda bu kadar hassas olduğunu bilmiyordu.

"B-ben özür dilerim abi. Bilmiyordum ayrıldığınızı."

Göktuğ suratsız bir ifade ile ona baktı.

"Siktir et Anna'yı. Zor durumda kalınca beni anında terk eden kahpenin teki."

"Abi sormamın sakıncası yoksan neden ayrıldın Anna'dan?"

Göktuğ tekrar sigarasından derin bir nefes aldı. Sanki aldığı her nefes hayatı daha yaşanabilir kılıyor gibiydi.

"İzmir'e geleceğimi ona söylediğim gün, aynı zamanda ona evlenme teklifi ettiğim gündü."

Canberk acıyarak abisine baktı, uzun bir süreden sonra abisinin hislerini anlayabiliyordu. Sonuçta o da birinden hoşlanıyordu. Daha ona açılamamıştı ama eğer onu reddederse göğsünde büyük yaralar açacağı kesindi.

" Zaten İzmir'e taşınacağımı söylediğim an suratını astı. Değişti. Bana belli etmemeye çalıştı, galiba kafasında buraya geldiğimde benden ayrılma planı vardı. Evlilik teklifi ettiğim an anında beni reddetti. Ben daha ne olduğunu anlayamadan ayrıldı benden. Veda bile etmeden."

Canberk abisinin yarasını deşmek istemiyordu ama içindeki sabırsız yüreğe engel olamıyordu.

"Neden bir an böyle oldu ki? Anlamadım ben. Sen nedenini biliyor musun?"

Göktuğ bitirdiği sigarasını yere attı ve ayakkabısının ucuyla ezdi.

"Ne bileyim oğlum! Kadınlar işte, nereden anlayacaksın ?"

Canberk kafasını sallamakla yetindi. Abisinin durumuna üzülüyordu, elinden hiçbir şey gelmemesi ise daha üzücüydü.

"Boş ver abi. Kaybeden odur. Senin gibi yakışıklı birini hayatta bulamaz."

Göktuğ kafasını kaldırıp sonsuzluk gibi duran gökyüzüne baktı. Havada tek bulut yoktu, yıldızlar adeta gösteriye çıkmış gibi pırıl pırıldı.

" Kaybeden kim, gerçekten bilmiyorum Canberk." diye düşündü.

Arabasından uzaklaşıp Canberk'in yanına yaklaştı.

Gümüş Serçe (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin