43-Beni Öldürüyorsun

997 111 161
                                    

Sabaha bir sürprizle uyanmıştım. Çalan kapının ardından yaşadığım anlık heyecan kapıdaki tanıdık yüzü gördükten sonra azalırken gülümsedim. Chanyeol'u içeri alıp arkasından hızla kapıyı kapatırken de gülümsemem hala yüzümdeydi. Ama ona döner dönmez fark ettiğim şey az önceki tüm neşemi yerle bir etmeye yetmişti.

''Ne oldu yüzüne?''

Parmakları yanağının hemen üstündeki morluğa şöyle bir dokundu. Omuz silkti. Kaş çatışım derinleşti.

''Chanyeol. Yüzüne ne oldu?''

Nereye gitmesi gerektiğini zaten biliyormuş gibi rahat hareketlerle girişi aşıp salona geçti. Adımlarının yavaşlayıp sonrasında durduğunu gördüm.

''Misafirin mi var?''

Koltukta rahat bir pozisyonda oturmuş Yifan'dan gözlerini alamadan sordu.

''Birkaç gündür benimle kalıyor.''

İlerleyip karşısına geçtim. Yüzünü daha iyi görebileceğim bir pozisyonda durdum. Bakışlarım yanağındaki morluğu buldu yeniden.

''Saklanman için ayarladığım eve erkek mi attın?''

Utanmazca söyledi. Gözlerimi devirdim. Arkamda Yifan'ın tatlı tatlı kıkırdadığını duydum. Kendime utanmak için izin vermedim. Chanyeol'un yapmaya çalıştığı şeyi adım gibi biliyordum. Bana cevap vermekten kaçıyordu. Yani hoşuma gitmeyecek şeyler olmuştu.

''Yüzüne ne oldu?''

''Kapıya çarptım.''

Yüzümü buruşturdum. Yanımdan geçip gitmeye çalıştığını fark edince ellerim koluna dolandı.

''Chanyeol.''

''O şerefsiz esmer senin ardından biraz delirmiş olabilir.''

Dehşete düşmüştüm. Gözlerim anında büyürken kollarındaki parmaklarımı sıktım.

''Bunu o mu yaptı?''

Omuz silkti.

''Nerede olduğunu bildiğimden emindi. Uzun bir konuşma yaptık. Her şeyin sorumlusunun o olduğunu söyledim. Bunu kabullenemedi sanırım.''

Rahat bir tavırla tutuşumdan sıyrılıp koltuklardan birine oturdu. Arkasından şaşkınca baktım.

''Telefonuna el koymuştu.''

''Aradın mı? Bana bunun hakkında bir şey söylemedi.''

Geçip yanına oturdum.

''Hallettim. Sana ulaşmaya çalıştım ama nasıl yapabileceğim hakkında bir fikrim de yoktu.''

''Bunu yapmaman iyi oldu. Bir süre gözetiminde kaldım zaten. Korumalarla gezmek nasıl hissettiriyor artık biliyorum.''

Oflayıp arkasına yaslandı.

''Orada durumlar ne?''

Dudaklarını hafifçe ısırdı. Kaşlarımı kaldırdım. Sırada ne vardı?

''Seninle konuşmak isteyen biri var.''

''Kim?''

Bana cevap vermedi. Cebinden bir telefon çıkarıp biraz uğraştı.

''Evet. Ona veriyorum.''

Telefonu cevaplar cevaplamaz gözleri bana kaydı. Bana uzattığı telefona şüpheyle baktım ama yine de aldım.

''Alo?''

''Sehun. Tanrım.''

Baekhyun'un rahatlayan sesi kulaklarıma doldu.

Where Butterflies Never DieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin