Babası erkenden kalkıp annesiyle beraber tarlaya gidince Suraye soluğu arkadaşının evinde aldı. Samaye arkadaşını eve aldı, ses çıkarmamasını tenbihlerken, Hatice kadının, kucağında çocukla
"Samaye kız, Samaye nerdesin?" diye seslendiğini duyunca dışarı çıktı.
"Getirdin mi?"
"Getirdim, dikkat et" diye çocuğu Samaye'nin kucağına bıraktı.
"Kaç vakittir doğru dürüst beslenemiyor, anne sütünden eksik kaldı yavrucak, emzir, sevaba girersin".
Samaye,
"Emzirmem mi Hatice Teyze. Böyle güzel çocuğun süt annesi olmayı kim istemez, Allah aşkına." deyip çocuğu sevdi."Tamam o zaman, Abdullah amcan tarlaya gitti, hayvanlar ahırda kaldı, onları örüşe katıvereyim, gelirim birazdan. İyice doyur çocuğu." deyip gitmek isterken durdu.
"Sana da yazık, sütün boşu boşuna akıvermesin. Evladınla cennette kavuşursun inşallah"
"İnşallah.... Kader teyzem, bu çocuğa kısmetmiş sütüm." dedi Samaye kaybettiği çocuğunu düşünerek, yutkundu, ardından kendisini toparlayıp;
"sen merak etme, doyurur teyzesi onu" diye Hatice Hanım'a endişelenmemesini söyledi.
"Hadi selametle."
Kadının ardından kendini odaya atan Samaye, kapının ağzında durup evladını bekleyen Suraye'nin kucağına bıraktı çocuğu. Gözlerinden yaşlar boşalırcasına ağlayarak, evladının yüz gözünü öpücüklere boğan arkadaşını bir süre izledikten sonra;
"yeter, öpüp okşadığın, yedir çocuğu, eli kulağındadır, kaynanan gelir bir azdan." diye burada evladını emzirmek için bulunduğunu hatırlatma gereği hissetti.
Az sonra çocuğundan ayrılacağını düşününce keder kapladı yüzünü Suraye'nin. Aceleyle göğsünü açtı, evladını emzirmeye koyuldu.
Gözlerinden sessizce akan yaşları tutamayan anne, arada sırada saçlarından, kundağından öperek sevmeye devam etti oğlunu. Çocuk sessizce, uzun hasretten sonra annesinin sütüne kavuşmanın hazzıyla uyuya kaldı annesinin koynunda."Kız Samaye, getirsene çocuğu, acelem var." diye kadının eyvana vurduğunu duyunca, evladından ayrılmanın zamanı geldiğini anladı Suraye. Samaye telaşla çocuğu arkadaşının kucağından alıp, ona perdenin ardına geçmesini işaret etti. Kadın içeriye girerse, onu duymasın diye, ellerile de dudaklarına bastırarak konuşmamasını tenbihledi. Suraye- neye uğradığını şaşırsa da- çocuğuna bir daha kavuşabilme umuduyla Samaye'nin dediklerini yaptı.
"Hatice Teyze, uyudu çocuk, istersen kalsın, uyanınca getiririm." diye Samaye kafasını kapıdan çıkararak Hatice Kadln'a seslendi.
Hatice Kadın önce 'kalsın' demek istediyse de vazgeçip;
"gerek yok, bir de kim gelecek bunca yolu. Sen ver şuraya, sabah yine getiririm."
"İstersen akşam da getir"
"Gerek yok, akşam yemek yediririm uyur. Kocaman adam oldu."
"Sen bilirsin."
"Sağol Allah razı olsun kızım."deyip çocuğu yavaşca kucağına aldı.
"Nasıl da uyumuş kuzum. Anne sütünün yerini hiçbir şey vermez tabii" diyerek dudaklarının altında mırıldandı.
"Ah felek, kim isterdi böyle olsun" diye de kendi kendine söylenerek evinin yolunu tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURAYE (Tamamlandı)
General FictionSuraye Wattys 2020 Tarihi Kurgu Kategorisi kazananı. "Suraye" tarihi olayların yer aldığı sürükleyici bir hikaye. Azerbaycan halkının Sovyet döneminde yaşadıklarının akıcı bir dille anlatıldığı bu kitap okuyucunun dönemle ve halkın yaşamıyla yak...