Bölüm 5

271 20 1
                                    

Günler çok hızlı geçiyordu. Buraya geleli tam 3 hafta olmuştu. Hava hala güneşliydi bu yüzden Emira ile denize girmeye karar vermiştik.

Su ile aram pek iyi sayılmazdı aslında ama Emira'nın dilinden kurtulmak için her şeyi yapacağımdan, şu an odamda bikinimi giyiyordum.

Bikinimi giydiğimde, havlum ve kremlerimide bir çantaya koyup aşağıya indim. Aşağıya indiğimde Emirle Toprağı görmeyi beklemiyordum.

Bugün evde olacaklarını düşünmemiştim. O yüzden bikinimin üzerine bir şey giymemiştim. Emir "Naber fıstık" diyerek yanağımı sıksada, gözlerimi Toprağa çevirdiğimde kasılmış bir şekilde beni süzdüğünü fark ettim.

Fazla anlamlı ve derindi bakışları. Bu rahatsız ediyordu. Bu derinliğin ne anlama geldiğini anlayamamak sinirimi bozuyordu.

Toprakla sorunlarımızı çözmüş, iyiydik. Geçen gün yine Emira ile birlikte madoda otururken onu görmüştüm ve bu sefer yanına gidip, ona 'benimle derdin ne? Neden her gittiğim yerdesin?' diye bağırmıştım. O ise 'değer verdiğim insanların güvenliğine önem veririm. Senlik bir durum yok. Sadece senin için değil Emira ve Eslem içinde gittiğin yerlerdeyim" demiş, gittiğin yerlerdeyim kelimelerini vurgulayıp mekandan çıkıp, gitmişti. Sonrasında ise hiçbir şey olmamış gibi her şeyime karışmaya başlamıştı paşa.

Kimdi ki karışıyordu?

ikiliyi arkamda bırakıp çoktan çıkmıştım evin bahçesine. tabii arkamdan ilerlediklerini hissetmemek elde değildi. Emira, bana sinsi bir gülüş atıp denize girdiğinde. Bende peşinden, ayaklarım kumlara bata çıka yürümeye başladım. Su bel hizama geldiği an durmuştum tabii.

Havuzu daha çok severdim. Bu yüzden denize yakın yerler değilde, havuzlu yerler alırdı babam. Onu çok özlüyordum...

Her yemeğe oturduğumuzda, amcamın bana 'kızım' demesi ve simasındaki benzerlik, bana babamı hatırlatıyor. Bazı geceler istemsizce ağlamama bile sebep oluyordu.

Tabi ağladığımı duyan Emir odama dalıyor, sarılamadığından dolayı kolunu omuzuma atıp teselli ediyordu.

Anlamadığım şey ise, rehabilitasyon merkezinde her gece gördüğüm kabusu burada sadece üç kez görmüş olmamdı. Ondada Emir yada Emira yanıma gelip beni sakinleştirmişti. bu güne kadar sanki tüm hayatları boyunca onlarlaymışım, sanki yıllardır berabermişiz gibi davranıyorlardı bana. Hepsi de benim içimde ayrı bir yere sahip olmuşlardı. Onlara gitgide daha çok alışıyor ve bağlanıyordum. Buna da karşı çıkmıyordum. Çünkü yıllardır okuduğum bölümden de bildiğim üzere birine bağlanmak güven hissini güçlendirirdi. Ve ben, önceki hayatımdan iki üç arkadaşım dışında güvenebilecek farklı insanlarla tanıştığım için çok mutluydum.

Denizin bel hizamda olduğu bölgede, kendi kendime öylece yürürken bir anda balık gibi bir şey ayaklarımı gıdıkladı. Huylandığımı belli edercesine ses çıkartacağım sırada ise, biri bileklerimden çekti  ve beni suya batırdı. Tuzlu su, açtığım ağızımdan dolayı genzimi, burnumu ve bir anda çekildiğim için kapatamadığım gözlerimi yakıyordu. Çırpınarak sudan çıktığımda, Beni suya çekenin Toprak olduğunu ve şu anda halime kahkaha attığını gördüm.

Ben sinirle önce karşımda kahkahalara boğulan şahısa, sonrada bulanık gözlerimi netleştirmek için etrafa baktım. Görüntü netleşince, Toprağa fil burunlu Arizona kertenkelesi görmüş gibi bakan Emirayı gördüm.

Her ne kadar burnum yansa ve sinirli olsamda. Emiranın bu hali benimde kahkaha atmama sebep oldu. Yüzümü Toprağa çevirdiğimde bu kahkahamı durdurdum tabii. Sıra cırlamaktaydı! Bunu fark etmiş gibi ellerini önünde siper ederek "valla şakaydı" diyerek kendini temize çıkarmaya çalıştı. Bugün her zamanki olgunluğuna tezat benimle çocuk gibi eğleniyordu.

BAŞLANGICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin