(Bu bölüm aşırı duygu ve beklenmedik şeyler içerir)
'Bölüme aşıııııık olduuuuum'
Toprağın esip gürlemesinin üstünden, 2 saat geçmişti. Saat neredeyse 1'e geliyordu ve ben, yorgunluktan ölüyordum.
"Yok, böyle olmayacak! Saklandığı delikten çıkarıp, başını ezmem lazım benim o herifin" diye söylendi kendi kendine Toprak. Emira uyumuştu. Emir, Toprak ve bense, bir şeyler bulmaya çalışıyorduk. Mekanda göze batan biri var mıydı hatırlamaya çalışıyorduk. Emir "Sakin ol kardeşim, halledeceğiz bunuda. Sinirle hareket edersen, iyi sonuçlar alamaz, dikkatsiz olursun Toprak. Sen, kendini ve çevreni tehlikeye atacak bir şey yapmazsın. Bu yüzden iyi düşünüp, iyi bir karar vereceğiz. İyi düşünmek içinde, iyi bir uykuya ihtiyacımız var. Yani sizi bilmem ama benim var, o yüzden size iyi geceler" diyerek yanımızdan ayrıldı. Amcamlar, bugünde gelmeyeceklerdi anlaşılan. Toprakta beni yalnız bırakmayacak gibi gözüküyordu. Odama çıktığımda, o da peşimden geldi.
Toprak her yanımda yattığında, zaten yaralı olan kalbim hızlanıyor ve tüm bedenimi uyuşturuyordu. Mideme, 100 kiloluk bir gülle bırakılıyor gibiydi. Bunun sebebini biliyordum aslında. Bende onsuz uyuyamıyordum ama böyle de, amerikan dizilerindeki evlenmeden evli hayatı yaşayan insanlara dönüyorduk.
Odama girip, üstümü değiştirdiğimde yatağıma girdim ve gelmemesi için dua ettim. O yokken uyuyamıyordum ama varkende, heyecandan ölecek gibi hissediyordum. Yanıma çöken ağırlık ile bana sarılan kollar, geldiğinin habercisiydi. Vücudunun sıcaklığı, şimdiden sırtımı delip geçmişti. Beni kendine çevirip göğüsüne bastırdığında, üstünde bir şey olmadığını fark ettim. Kas boğumları, göğüsünün altına yasladığım elime geldiğinde, şokla doğrularak gözlerimi sıkı sıkı kapattım.
"Toprak, üstünde bir şey yok mu senin?" Diye konuştum, sanki her an biri duyacakmış gibi fısıldayarak. O ise tepkime sesli şekilde güldü ve "sadece üstümde değil Melodi, a-" diyecekken gözlerimi açtım ve yine biri duyabilirmiş gibi telaşla dudaklarına kapadım ellerimi. O sırada yanlışlıkla, ama gerçekten yanlışlıkla, gözüm altına kaydı. Altındada sadece boxer vardı ve bu, tekrardan gözümü sıkı sıkı kapatmama neden oldu. "Toprak, biz evli değiliz farkındasın değil mi? Emir'in verdiği kıyafetler nerede? Git onları giy" diyerek yavaşça gözlerimi açtım ve ellerimi ağzından çektim. Ama gözümü, gözünden asla ayıramıyordum.
Korkuyordum ayırmaya daha doğrusu.
"Evli değilsek, aynı yatakta yatmamızda uygun olmaz. İyi ben gideyim o zaman?" diyerek yanımdan kalktı. Ama tüm bedenini gözler önüne serdi. Tekrardan gözlerimi kapattığımda "Evet Toprak, aynen öyle. Git sen en iyisi" dedim ve kapıyı açmasını bekledim. İyide üstünde bir şey yokken odamdan çıkarsa ve biri onu görürse...
"Duur" dedim gözlerimi hızla açarak. Kapının önünde sadece boxerı ile bana amacına ulaşmış gibi gülüyordu.
"Kafan mı iyi senin? Böyle çıkarsan yanlış anlaşılır. Kıyafetlerin nerede senin?" telaşla kurduğum bu cümleye karşılık Toprak, gözlerini devirdi ve tekli koltuğumda duran pantolonunu altına geçirdi. Ne ara çıkartmıştıda, yanıma yatmıştı. Onu anlayamamıştım bir turlu. "Oldu mu?" Diye kaşlarını kaldırdığında "oldu!" Dedim serçe ve odadan sinirli bir şekilde çıkmasını izledim. O çıkınca, bende tekrardan yatağa attım kendimi. Evet, onunlayken daha huzurlu uyunuyordu ama o şekilde yanımda yatarsa, neler olacağını kestiremiyordum. Ve ev halkına rezil olma ihtimalimizde vardı tabii. Bunları düşünürken, bilincim yavaşça kapandı ve yorgun bedenimi uykuya çekti.
~~~~
Uyandığımda, sıcacık bir şeye sarılıyordum. Bu sıcaklık ve bu koku... çok tanıdık geliyordu. Yavaşça gözlerimi açtığımda, yüzümün birinin boynuna gömülü şekilde olduğunu fark ettim. Gözlerimi irice açarak kafamı kaldırdım ve kim olduğuna baktım. Üstünde hiç bir şey olmadan yanımda yatan kişi Topraktı. Sanki başka biri olabilirmiş gibi, her seferinde şaşırıyordum. Sinirle yastığımı aldım ve hızla kafasına geçirdiğimde, o uyanıp ne olduğuna anlam vermeye çalışınca, belini tam oturtamadığı yataktan düştü ve resmen evi sallandırdı. Birazda inleme sesi duyuldu tabi. Sanırım sevdiğim adamın belini kırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGICIM
Ficción GeneralHayatındaki tek insanı kollarında kaybeden bir kız, tekrar sarılabilir mi seveceği birine? 24 yaşındaki Melodi, babasını bir saldırıda kendisine sarılmış bir şekilde öldürülmesi sonucu rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Neredeyse her gün bayıla...