Bölüm 38

52 5 2
                                    

Bir yengemde, birde yengemin baktığı yerde yani elimde gezdirip duruyordum gözlerimi.

İşte şimdi bitmiştim.

Bu anı bozmak istercesine "yengemm. Çok özlemişim ben sizi" diyerek sıkıca sarıldım yengeme. O sırada arkasından, elimdeki yüzüğü çıkardım ve ayrıldığımızda çaktırmadan cebime koydum.

Yengem ise, içeriye geçmeden önce bana sinsi sinsi gülümseyerek "yemezler bebeğim. Sen kimi kandırdığını sanıyorsun?" diyerek yanağımda makas attı.

İçeriye geçtiğimizde, saatin geç olmasına rağmen arkası bana dönük, koltukta tv izleyen amcamı gördüm ve gidip eskiden babama da yaptığım gibi arkasından sarıldım.

Amcamla hep mesafeli oldum bu zamana kadar ama o, benim mesafemi değil sevgimi hak ediyordu. Bu sebepten sıkı sıkı sarılıp, yanağına sulu bir öpücük kondurarak "amcam benim. Çok özlemişim sizi" dedim.

Amcam şaşkın şaşkın bana baktıktan sonra kendine geldi ve "asıl ben özledim sizi, güzel kızım" diyerek boynuna dolanan ellerimi okşadı.

Babam kibi kokuyor, babam gibi hissettiriyordu. Amcamı seviyordum.

Herkese neşe saçmamın tek sebebi, onları sevmem değildi tabi. Resmen evlilik teklifi almıştım. Ve bugün sınırları aşıp, içimdeki karanlıktan kurtularak eski Melodi olacaktım.

Eskiden hep pozitif olur, her yere neşe saçardım. Şimdi neden öyle olmayayım?

Amcamdan ayrılıp koltuğun arlasından, önüne doğru atlarken "ne izliyordunuz bakalım?" Diye sordum. Bir yandanda, babasının yanına sokulmak isteyen çocuk gibi amcama sırnaştım. Amcamda beni kolunun altına alarak "bilmem. Bakınıyordum öyle" dedi. Ardından garip duygular barındıran gözlerini, gözlerimle buluşturdu ve "Sendeki bu neşe... hep böyle kal, Tamam mı güzel kızım benim?" diyerek beni daha çok bastırdı göğüsüne ve diğer eli ile saçlarımı okşadı. Bende iki kolumu da ona sararak televizyona bakmaya devam ettim.

Farklı hissettiriyordu. Babamın kardeşiyle yaşıyordum ve bana babamı çok hatırlatıyordu, Beni de çok seviyordu. Amcam benim sonradan bulduğum babam gibi olmuştu.

Baba yarısı dedikleri bu olsa gerek.

~~~~

Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda, hala koltukta oturduğumu ve hala amcama sarıldığımı fark ettim. Korktuğumda, yanımda yatan babamı anımsattı bu bana. Ama o anları kafamdan atıp, doğruldum koltukta. İkimizde böyle uyumaya devam edersek, sabaha bir yerlerimiz tutulmadan uyanamazdık. Bu yüzden amcamıda uyandırmaya karar verdim ve kolunu dürttüm. İlk uyanmasada sonradan kendine gelerek gözlerini açtı ve etrafa bakındı. Bende "amca, kalk yerine yat hadı. Boynun tutulacak böyle" diyerek onu uyardığımda yarım yamalak açılan bilinci ile başını salladı ve ayaklandı. Ardından bende, eşyalarımı alıp odama çıktım. Yüzüğümü bir kutuya sokup çekmeceye koydum

Güzel bir duşun ardından, kıyafetlerimi giydim ve yatağıma girdim. Telefonumu elime aldığımda Topraktan 8 cevapsız çağrı olduğunu gördüm ve hızla Toprağı aradım.

Uykulu bir sesle "Melodi, neredesin beş saattir?" dediğinde, odama yeni çıktığımı açıkladım. sesi çok yorgun geliyordu.

Fark ettim ki, ben bu zamana kadar Toprağın yaşadığı eve hiç gitmemişim. Hep ordan oraya koşuşturduğumuz için sakin bir nefeste alamıyorduk zaten. Bugün ilk defa her şeyi unutup mutlu olmuştum.

Toprağı çok seviyordum. O'nunla hiç ciddi anlamda özel bir zaman dilimimiz olmamıştı. Genelde hep beni öpmüş ve tepkilerimle dalga geçmişti. İlk defa bugün o kadar güzel bir an yaşamıştım.

BAŞLANGICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin