Hadi amaa! Bu kadarda şanssız olunmaz ki.
Amcam kapıyı açmış, şaşkınca bir Emiraya, bir bana bakıyordu. Ben utancımdan yerin dibine girmek ister gibi dursamda, Emira yaptığı salaklığın farkına varıp masumca gülümsüyordu. Yengem ise, ne yapacağını şaşırmış gibi amcama karşı, ağzını açıp açıp kapatıyordu.
Emiraya gözlerimi kısarak bir bakış attıktan sonra amcama "gel otur istersen bir amcacığım" diyerek koltuğumu gösterdim.
Amcam oturduğunda, Emira'nın boş boğazlığını düzeltmeye çalıştım.
Amcam karşı gelmek istemesede, daha çok erken olduğunu, biraz daha beklememiz gerektiğini söylüyordu.
Yengem olaya el attığında, şükür ki "ilk önce gelsin, istesin o zaman kızımı" diyerek ayaklandı. Biraz tavırlı duruyordu. Öylece odadan çıkan amcama bakakaldığımda, yengem görüş alanıma girerek "ben hallederim. Ani oldu biraz, tepkileri normal üzülmeyin siz" diyerek odadan çıktı.
Emira tam "odama gideyim artık bende" demiş ayağa kalkmış, azabımdan kaçmaya çalışırken onu kolundan tutup yatağa devirdim ve gelişigüzel gıdıklamaya başladım. Onu öyle gıdıklamaya başladığımda, ikimizin kahkahaları doldurmuştu odayı. Ta ki, başıma giren ani sızı ve gözümün önüne gelen görüntülere kadar. Sızı baskısını arttırarak bilincimi kapatmaya yetmişti.
~~~~
"Hey sen? Sana diyorum kızım, baksana!" dedi oğlan çocuğu, demin düşmekten kurtardığı küçük kızın arkasından. Onu daha önce hiç görmemişti ve nereden geldiğini sormak istiyordu.
Kız, çocuğu duysada yabancılarla konuşmaması için tembihlenmişti ve çocuğa, bir teşekkür bile etmeden kaçar gibi yürüyerek cevap vermiyordu. Ama çocuk, bıkmadan usanmadan kızın peşinden sesleniyordu kıza.
Dayanamayarak döndü arkasına ve tam önünde durdu çocuğun, küçük kız
"Ne var be! Ne diye geliyorsun peşimden?" Dedi küçük kız. Tek yapmak istediği amcasının evini bulup, kuzenleri ile oynamaktı. Ama bu çocuk peşini bırakmıyor ve hiç durmadan kıza sesleniyordu.
Çocuk, bir anda gelen cevap ile ilk bir kalakaldı. Ardından "kimsin sen? Bölgemde tanımadığım insanları barındırmam!" Dedi çocuk, büyük bir adam gibi konuşmaya çalışarak. Bu zamana kadar, tek derdi annesini korumak olduğu için hep artistlik taslardı önüne gelene. Ama bu kıza bulaşmaması gerektiğini bilmiyordu.
"Sana ne benim kim olduğumdan! Burası sokak birkerem. Kimsenin bölgesi olamaz, ayrıc-" diye devam ettireceklen sözünü, Emir'in sesi geldi arkadan. "Melodi ne yapıyorsun orda? Gelsene artık, seni bekliyoruz" dedi yanındaki çocuğu görmeden. Gözü çocuğa ulaştığında "evden çıkabilmişsin. Hadi gel, hırsız polis oynayacağız. Polisimiz eksik, polis olur musunuz Toprak bey?" dedi Emir, sonuna kattığı eğelenceli ses tonu ile.
Bunun üzerine küçük kız, Toprağın kötü biri olmadığını anlayarak yelkenleri suya indirdi ve minik elini havaya kaldırarak. "Ben de Melodi, tanıştığıma memnun oldum kahraman" dedi tatlı tatlı gülümseyerek. Toprak, ilk defa bir insanın bakışlarını sevmişti. Bir kıza, birde uzattığı eline baktı. En sonunda elini uzatarak "tanıştığıma memnun oldum, Melodi" dedi ve beraber eve girdiler.
Emir ve Emira hırsız, Toprak ve Melodi ise polis olmuştu ve iki yana ayrılarak suçluları arıyorlardı. Melodi, Emirayı gördüğü an üzerine atladı ve "Yakaladım seni..." diyerek sevincini dışa aktardı. Bir yandanda Emirayı deli gibi gıdıklıyordu. "Melodi tamam.-haykırır gibi kahkaha sesi- yapma lütfen -nefessiz kalıp iç çekerek -tamam pes ediyorum" dedi Emira. Ama Melodi eğelenceyi kesmeyerek Emirayı gıdıklamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGICIM
Fiksi UmumHayatındaki tek insanı kollarında kaybeden bir kız, tekrar sarılabilir mi seveceği birine? 24 yaşındaki Melodi, babasını bir saldırıda kendisine sarılmış bir şekilde öldürülmesi sonucu rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Neredeyse her gün bayıla...