Bölüm 1

834 44 145
                                    




Allah der ki "kimi benden çok seversen, onu senden alırım" ... ve ekler:"onsuz yaşayamam" deme seni onsuzda yaşatırım. Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar. Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya...
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur ...
"Düşmem" dersin düşersin,"şaşmam" dersin şaşarsın
En garibide budur ya "öldüm"der durur, yinede yaşarsın .

Ne güzel söylemiş Hz. Mevlana, öldüm der durur yinede yaşarsın diye. Şu an, benim de ölüden bir farkım yoktu ama yine de yaşıyordum. bugün, rehabilitasyon merkezinden çıkacağım gündü ama içimde, hayata ve yaşamaya dair hiç bir umut yok. Ben hayata olan umudumu, sevdiğim tek insan, kollarımda gözlerini sonsuzluğa yumduğunda kaybetmiştim.

İşte o günden beri rehabilitasyon merkezinde kalıyorum. Bugün doktor, tedavimin son günü olduğunu söyledi. Beni buradan amcam alacakmış. hayatım boyunca hiç görmediğim amcam, babamın ölümünden sonra bile, beni bir kere ziyarete gelmeyen amcam.

Acaba neden şimdi aklına geliyorum?

Bu sorunun cevabı aslında o kadar basit ki, benim eski oyuncu olan amcam, yine tvlerde "Yeğenime sahip çıkmak, benim en önemli görevim" diye herkese oynayacak.

Ah ne büyük görev ama!

Beni o evde kim bilir neler bekliyor.
(bu sadece karakterin önyargısıdır!)

Sözde tedavi olmuşum, artık sağlıklıymışım doktorum öyle söylüyor. Peki öyleyse, ben neden her gece babamın, bir şey olmasın diye bana sıkı sıkı sarılırken can verdiğini ve kimsemiz olmadığından dolayı orada saatlerce, babam bana sıkı sıkı sarılırken, yardım dilendiğimi görüyorum?

Kapının açılma sesiyle, daldığım düşüncelerden sıyrıldığım zaman "Melodi hanım, amcanız gelmiş. İşlemleriniz tamam, artık çıkabilirsiniz" diyen hemşireyi, başımla onayladım ve odanın çıkışına doğru ilerledim.

Hemşire ile, amcamın yanına giderken flaş seslerini duymaya başlamıştım bile. Ahh hadi ama! Daha deli kızımız ortada bile değil, neyin haberi bu?

"Kadir bey, neden yeğeniniz sizinle gelmemekte ısrarcıydı"
"Kadir bey, yeğenininizi istemediğiniz doğru mu?"

Hadi amca, bir kerede oyunculuğu bırak ve kendin ol. Senin nasıl adi bir insan olduğunu, tüm Türkiye duysun. Aa ama lütfen! Benim amcam, yeğeni için ölür, biter.

"Lütfen, izin verirseniz yeğenimi almaya gidiyorum. hakkımda söylenen asılsız sözlere inanmayın! Abim öldüğünden beri, sık sık yeğenimi ziyarete gelirim. Yeğenimi istememek, söz konusu bile olamaz! O bana, abimden kalan son şey."

Ah amcam benim, ne kadarda çok seviyormuş beni. Ben nasıl olurda, beni bu kadar sahiplenip sevdiğini anlayamam. Hah! Sözde sık sık ziyarete gelirmiş.
Ben neden hatırlamıyorum acaba?

yine kendi kendime düşünürken, amcamın yanına varmıştım bile. Gözlerine baktığımda, bana sahte gülüşlerinden birini atmasını bekledim ama o, samimi bir şekilde gülüp, kafasını 'gidelim' der gibi salladı.

Galiba doktorum, benim hakkımda bilgilendirmişti. Yoksa amcam, kameralara oynamayı çok sever. Beni gördüğü an yanıma gelip sarılmadıysa, doktorum kesinlikle her şeyi anlatmış olmalı.

İki koruma eşliğinde arabaya binerken, amcamla hiç konuşmamıştım. Arabaya binince ise yolun yarısını sessizlikle geçirmiştik.

Bu sessizlik beni rahatsız hissettirse de ilk konuşan ben olmak istemediğim için sustum. Sonunda amcam uzun kıpırdanmalarından sonra dayanamayıp  "Yaşadıklarına çok üzüldüm, Melodi" dedi. Onun, halime acımasına sinir olsamda, hiç bir şey diyemedim ama amcam susar mı? Başladı ya kesin devamı gelirdi.

BAŞLANGICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin