Kaç gün geçtiğini bilmiyorum. Sedat adisi 'kendi gün kavramıma göre' her gün geliyor arkama sakladığım Emirayı alıp gidiyordu. Ben ise onun arkasındaki korumanın psikopatlığıyla uğraşıyordum. Sedat, Emiraya aynı şeyleri yapıp duruyormuş.
Bu yaptıkları canilikti! Buradan kurtulmak istiyordum. Güçlü durmaya çalışsamda dayanamıyordum. Sağlıklı düşünemiyordum
Yine odada Emira ile birlikte uyumaya çalışırken Sedat odaya girdi. Ben yine Emirayı arkama çektim. Sedat bu davranışıma alayla gülerek.
"Hadi ama güzelim, daha ne kadar böyle devam edeceğiz. Sen her onu arkana çektiğinde ben onu alacağım. ya onu korumaktan vazgeçersin ve ben inadına onu almam, yada bir halt yapabileceğini sanıp onu arkana çekmeye devam eder ve her gelişimde onu almama sebep olursun." Dedi.
Bu zamana kadar sürekli onu almasının sebebi bu muydu yani? Ulan insan bir acır be şerefsiz. Korkudan kızı arkama çekmişim, sana 'beni al' diyorum beden dili ile. Gelmiş bana 'inadına onu alırım' diyor. Böyle demesi ile Emirayı kendimden uzaklaştırdım ve meydan okuyan gözler ile adama baktım.
Keyifle sırıttı ve "Ha şöyle, kaç haftadır bunu bekliyorum bir bilsen" dedi, Mazoşist. Bu benim biraz gerilmeme neden olsada, ifademi değiştirmeden beni sürüklemesine izin verdim. Odadan çıkarken Emiraya "Her şey yolunda sakin ol" dedim ağzımı oynatarak. Ve kapının kilitlenişini izledim. Mal mal etrafa bakarken Sedat şerefsizi "sonunda" diyerek dudağıma yapıştı.
Onu itmeye çalışsamda beni kucağına alarak sıktığında hiç bir şey yapamadım. O beni öpüyor bense hiç bir şey yapmadan bu iğrenç şeyin bitmesini bekliyordum. Beni Emira'nın dediği odaya götürüp koltuklardan birine yatırdı ve üzerime çıktı. Bir eliyle ellerimi tutarken beni zaptetmeye çalışıyor, bir yandan öpüyor, bir yandan diğer eliyle bel kıvrımımdan beni sabitlemeye çalışıyordu. Bu iğrençliğine tahammül edemesemde güçlü durmalıydım. Düşüncelerimi bu iğrençlikten uzaklaştırmaya çalışırken Emira'nın söylediği çakı geldi aklıma. Cebinden çıkardığını söylemişti.
Onun bu pis oyununa olan odağına izin verip hareketi kestiğim an ellerimi serbest bıraktığında çakıyı cebinden kolaylıkla almamı ve avucumun içine saklamama olanak verdi. En sonunda, dayanamayarak bacak arasına bir tekme attım, çakıyı da bacağına saplayıp çıkardım ve o acı ile kıvranırken kalkıp kapıya doğru koşmaya başladım.
Sedat piçi, zevklerinden kapıyı kilitlemeyi unutmuştu ve kapıyı açıp koşmamı acı çekerek ve küfür ederek izlemişti. Koşarak Emira'nın olduğu tarafa gittiğimde, iki tane adam gördüm ve elimdeki çakıyı açarak ikisindende kurtulmaya çalıştım. Büyük ihtimalle öldürmeme emirleri olduğu için bana karşı silah kullanamıyorlardı. En sonunda elimdeki çakıyla birinin boğazını, diğerinin de göğüsüne derin bir kesik attıktan sonra birinin cebindeki anahtarı ve telefonu aldım, ardından koşmaya başladım. ne yaptığımın farkında değildim
Emira'nın olduğu odaya geldiğimde kapıyı açtım ve Emirayı da alıp bulunduğumuz yerin çıkışını aradım. Bir yandan çıkış arıyor, diğer yandan ise Toprağın numarasını yazıyordum.
Toprak varlık
Telefonuma gelen konum mesajı ve ardından gelen arama ile tüm odağım dağıldı ve sinirle elime aldım telefonu.
Açtığımda, "Alo Toprak" diyen ses ile, bütün dünyam durdu. "Melodi... Melodi neredesiniz?" Dedim. Onu o kadar çok özlemiştimki. Onsuz geçen her hafta, beni yavaş yavaş öldürüyordu.
O gün beni orada bayıltana kadar dövdüklerinde, acım hiç umurumda olmamıştı. Melodiyi alıp o arabaya bindirdiklerinde yaşadığım ruhsal acı, bedenimdeki acının önüne geçmiş ve beni orada öldürmüştü. O günden beri ölü gibi etrafta dolaşıyor, yemiyor, içmiyor Melodi ve Emirayı arıyordum. Melodi fısıldar gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGICIM
Fiksi UmumHayatındaki tek insanı kollarında kaybeden bir kız, tekrar sarılabilir mi seveceği birine? 24 yaşındaki Melodi, babasını bir saldırıda kendisine sarılmış bir şekilde öldürülmesi sonucu rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Neredeyse her gün bayıla...