Bölüm 9

171 16 2
                                    

Araba durduğunda, arabadan indim ve etrafıma baktım.

Bir ormana gelmiştik.

Toprak yanıma geldi ve elimi tuttu. Beraber ormana doğru ilerledik. Kocaman gövdesi olan bir ağacın önünde durduğumuzda, Toprak ağacın tepesine bakarak konuştu "buraya ilk defa birini getiriyorum. Değerini bil küçük hanım"dedi. Kafamı baktığı yere çevirdiğimde büyük bir ağaç ev gördüm.

Yine küçük hanım demişti ve yine, annemin bana rüyamda seslenişi gelmişti aklıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine küçük hanım demişti ve yine, annemin bana rüyamda seslenişi gelmişti aklıma. Sağ gözümden akan yaşı gizlemeye çalışırken, Toprak elimi bırakmadan ilerlemeye başladı. Ağaç evin arka tarafına geçtiğimizde, gizlenmiş bir merdiven olduğunu fark ettim.

Toprakla merdivenleri çıktık ve ağaç eve girdik.
Ağaç evin İçinde, iki kişilik bir koltuk, üzerinde peluş bir battaniye ve koltuğun karşısında da bir televizyon yer alıyordu. Toprak, elimi tutmaya devam ederken koltuğa oturdu, benide yanına çekti ve kolunu omuzuma koyarak beni göğüsüne bastırdı. Bende kafamı iyice yerleştirerek, içime güzel kokusunu çekmeye başladım.

Çok garipti. Sevgili değildik ama birbirimize karşı davranışlarımız, dışarıdan sevgili gibi gözükürdü.

Toprak, kafasını kafama yasladı ve koltuğun yanındaki sehpadan televizyon kumandasını alıp bana uzattı. Televizyonu açtığımda, ekrana direkt Netflix geldi.

Ben filmlere bakarken, ekranda gördüğüm film ile kafamı kaldırdım ve çok ufak, mini minnacık bir çığlık patlattım. Toprağa döndüğümde, bunun ufak bir çığlık olmadığını anladım ama açıkçası pek umursamadım. Çünkü şu an karşımda Edwardım vardı.

"Ayy benim yaguşuklum buralara mı düşmüüüüüş? Ben, 'bir daha filmlerde oynama, seni kıskanıyorum' dememe rağmen neden benim sözümü dinlememiş ki Toprak." Diyerek gözlerimi doldurmaya başladım. Küçücük bir şeyde ağlamaya başlıyordum, nedenini bende bilmiyorum.

Toprak, bu halime şaşkın gözlerle bakarken. Ağladığımı görünce "Ne ağlıyorsun kızım elin gevuru için? Ayrıca sen bunun neyini kıskandın? Dişi sinek bile bakmaz buna"dedi.

Kıskanmış mıydı o? Sinirlenmişe benziyordu. "Ne gevuru ya? Müslüman yaptım bir kere ben onu. Sen kendine de gevur diye" dediğimde, kafamı saniyeliğine göğüsünden kaldırdım ve cıkcıkladım Toprağı. O olaydan sonra ilk defa bu kadar uzun konuşuyordum. Moralim yerine gelmiş gibi hissediyordum.

O da bunun farkına varmış olacakki bir anlık, ama sadece bir anlık gülümsedi. Sonra tekrardan Edwardıma giydirmeye başladı "Bu müslüman olsa ne olur? Tipinde meymelet yok ki. Camiye girmeye çalışsa, bayan diye etek vermeye çalışırlar be buna" dedi.

"Bayan değil bir kere, kadın o" dedim bende. Saçma bulsamda, şu an altta kalmamak için her şeyi onaylıyordum. "He, kadın olduğunu kabulleniyorsun yani?" dedi.

BAŞLANGICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin