Kıyafetlerimi giymiş, hazır bir şekilde Emir ve Toprak ile, Emirayı bekliyordum. Evet bugün Damlalarla tanıştıracaktım onları. Dikişlerim artık iyileşmişti ve bir sorun çıkarmıyordu. Kalbim arada bir teklesede, geçen haftalarda olduğu gibi ağrıyıp durmuyordu. Artık Toprakta pansuman yapamıyordu.
Zor bir süreç olmuştu ama ben bu süreci etrafımdakiler sayesinde en eğlenceli şekilde atlatabilmiştim.
Merdivenden gelen sesler sonucunda. Emira'nın da sonunda hazır olduğunu anladık ve hep beraber evden çıktık. Toprağın arabasına doğru ilerlerken Emira koluma girdi ve "sonumuz hayır olsun" diyerek gülmeye başladı. Bende "amin" dedim çünkü sabahtan beri Toprağın asık ve sinirli suratı ile karşı karşıyaydım.
Arabaya vardığımızda ben ön koltuğa, Toprağın yanına. Emira ve Emir ise arka koltuğa oturdu ve gideceğimiz mekana doğru yola çıktık. Keşke Eslemlerde gelebilseydi diye geçirdim içimden..
"En azından Sinan gelseydi" diye yakındım Toprağa dönmeden. "Melodi zaten sinirliyim! Birde Sinan diyip damarıma basma. Valla uçuruma sürüklerim arabayı" diyerek direksiyonu sıktığında Emir, "abi bi sakin olur musun? Görende eski sevgilisi ile buluşacaksın sanar. Kızın arkadaşlarından bahsediyoruz, farkındasın değil mi? Eskilerinden değil" diye öne doğru uzandığında
"Eskisi meskisi yok Melodi'nin, onlar da eski arkadaş. Siz varsınız artık ve yenileri gelince eskilere yer kalmaz!"
Gürlemesi ile titreyerek Toprağa döndüm ama bir şey diyemeden, hafamı geri yola çevirdim. Adam her yerde üstünlüğünü gösteriyordu resmen.
Artist!
Kollarımı göğüsümde birleştirdiğimde, kafamı cama yaslayarak yolu izlemeye başladım. Mekana geldiğimizde garson eşliğinde rezerve ettiğimiz masaya ilerledik. Daha gelmemiş olmaları bir nebzede olsa içimi rahatlatmıştı. Masaya oturduğumda, Toprak bir yanıma kendisi, diğer yanıma ise Emirayı oturturken, Emire de karşıma oturmasını söyledi. Bunların hepsine sabrettim ve menüye odaklandım. "Melodiiiii!!!" diye heyecanlı bir ses duyduğumda, kafamı çevirdim. Bu sesin tek bir sahibi olabilirdi. O da kesinlikle Damlaydı. Hiç değişmeyen, uzun altın sarısı saçlara sahip yakın arkadaşımla göz göze geldim.
Onları çok özlemiştim. Damla yanıma gelirken bende, Toprağın önünden geçerek yanına vardım ve ona sıkı sıkı sarıldım. Toprak beni geri çektiğinde, damladan ayrılmak zorunda kalmıştım. Hala canımın acımasından korkuyordu bunu hissedebiliyordum.
Damla, arkamda beni çeken kuvvete baktığında. Onun gözlerini takip ederek, bende Toprağa döndüm ve "tanıştırayım Toprak benim-" diyerek lafımı bitireceğim sırada, Toprak Damla'nın uzattığı eli sıktı ve tüm dünyaya duyurmak istercesine "sevgilisiyim" dediğinde
sesini yükselterek söylediği cümle, Damla'nın bana dönmesine sebep oldu. Bense kaş göz yaparak onu geçiştirdim. Oda "sana anlatacaklarım var" derken sandalyelerden birine oturdu ve Emirlerle tanışıp konuşmaya başladı. Tam oturacağım sırada Eren ve Derin girdi görüş alanıma. Arkalarından ise Gökalp'le Özgür geliyordu. Derin gülümseyerek hızlı adımlarla yanıma ulaştığında, Damla gibi onada sarıldım ve herkesi masadakilerle tanıştırdım. Deren otursada Eren "İnanamıyorum Melodi. Bu kadar değişmeni beklemiyordum" diyerek bana sarıldı.
Ve kulaklarımda bir sela sesi duyuldu. Bende ona sarılsamda, Toprağın bir şey yapmaması için dua ediyordum. Allaha şükür bir şey yapmamıştı ve oda yerine oturmuştu.
Gökalp...
laf aramızda ama bir zamanlar ondan hoşlandığımı sanardım. Okulumuzun, cool her şeyi siyah olan çocuğuydu Gökalp. Her gün farklı arabayla gelir kavga etmeden okuldan ayrılmazdı. Ama bana hiç o gözle bakmamıştı, bende onu sevmediğimin farkına varıp hiç umursamamıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/194422009-288-k309056.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGICIM
General FictionHayatındaki tek insanı kollarında kaybeden bir kız, tekrar sarılabilir mi seveceği birine? 24 yaşındaki Melodi, babasını bir saldırıda kendisine sarılmış bir şekilde öldürülmesi sonucu rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Neredeyse her gün bayıla...