Fear

1K 83 10
                                    

Jennie'den.

Rose uzun yalvarışlarımdan sonra sonunda benim eve gitmeme izin vermişdi.

Sonunda hastaneden kurtula bilmiştim.

Hastaneden kurtulsamda hasta sevgilimden kurtulamamıştım.

"Ya Taehyung! Yeter artık. Gerçekten doydum niye inanmıyorsun?"

"Ya hayatım kaç gündür doğru dürüst yemek yemiyorsun. Hadi ye birazda."

"Taehyung!"

"Tamam yeme."

"Sonunda ya. Şiştim."

"Şimdi nasıl hiss ediyorsun?"

"İyi. Sen yanımdayken nasıl kötü hiss ede bilirim ki?"

"Evet. Benim gibi yakışıklı bir sevgiliyle kendini kötü hiss etmen ayıp olur."

Dediyi şeyle avcumun içiyle anlıma vurdum.

"Taehyung egonu çeker misin? Seni göremiyorumda. Ayrıca sen her romantik konuşmanın içine etmeye yemin mi ettin?"

"Tamam bebeğim sinirlenme."

"Sinirlendirme o zaman."

"Tamam aşkım. Hadi biz güzel şeylerden konuşalım. Mesela bebeğiminden konuşa biliriz."

"Ha şöyle. Sinirlerimi bozmadan güzel güzel konuşalım." dedim başımı dizinin üstüne koyarak.

"Hadi isim düşünelim."

"Aşkım daha cinsiyeti belli değil. Ne isiminden bahs ediyorsun."

"Olsun. Bir kız ismi birde erkek ismi seçelim."

"Tamam. Sen seç önce."

"Ben oğlum olursa adını Chi koymak istiyorum."

"Neden?"

"Soyadıylı birleştiğinde KimChi oluyor."

"Taehyung lütfen dışarı çıkar mısın?"

"Tamam ya. Sanada şaka yapmak olmuyor ya."

"Bir şey sorucam. Kız olmasını mı istersin erkek mi?"

"Aslında ben kız olmasını isterim. Ama erkekte olur. Kız olsa daha iyi olur bence."

"Sağlıklı olsun bana yeter. Kız erkek fark etmez."

"Aynen. Sen ne isim düşünüyorsun."

"Kız olsa Jung Mi erkek olursa Ji Woo olsun isterim."

"Bencede güzel seçmişsin. O zaman karar verdik. Kız olsa Jung Mi, erkek olsa Ji Woo."

Gözlerine bakıyordum. Sanki onun gözlerine baktığımda bütün açılarımı unutuyordum.

İçimde kötü bir hiss vardı. Normalde hamile kadınların benim gibi çok şiddetli ağrıları olmaz.

Ortada ters giden bir şeyler var.

Ama ne?

Düşüncelerimden beni ayıran Taehyung'un çalan telefonuydu.

Telefona baktığında önce bi' şaşırar gibi oldu.

"Bu beni şimdi neden arasın ki?"

"Kim arıyor?"

"Jong In."

Sadece içimde 'ne?' diye bağıra bildim.

Jong In liseden beri bana takıntılı sapıktı.

Tabii ki Tae bunu bilmiyordu. Bilseydi eğer Jong In'ı sağ bırakmazdı.

Taehyung konuştuktan sonra bana döndü.

"Buraya geliyor. Ben şimdi seni nasıl yalnız bırakıcam?"

"Sen beni merak etme. Rose ya da Lisa benimle kalır. Ya da kuzenim Jisoo'u çağırırım."

"Aklım sende kalıcak ama."

"Merak etme aşkım. Kızlar benimle olacaklar."

"Göndere bildiyim kadar çabuk göndermeye çalışıcam."

"Tamam. Ama beni tanıdığını söyleme. Nede sevgili olduğumuzu. Sadece Lisa, Jungkook, Rose ve Jisoo biliyor."

"Tamam."

Boynuna sarıldım ve dudaklarından öptüm.

Tae gittikten sonra Rose'ni aradım.

Bu gün izinliydi. En iyisi benim yanıma gelsin.

Çünkü onunla konuşmam gereken önemli konular var.

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin