Mommy

850 71 17
                                    

Biz kapıyı açmaya giderken Jung Mi artık kapıyı açmıştı.

Tanrım bu kız beni öldürecekti.

"Kızım sana kaç kere kapını kendin açma dedim ben?"

"Anne. Birileri var burada tanımıyorum."

Kapının önüne geçtim ve gelenlerin tamda tahmin ettiğim kişiler olduğunu gördüm.

"Yengem."

Jong Gyu aniden boynuma atladı.

"Sana kaç kere bana öyle seslenme dedim. Yaşlı hiss ediyorum."

"Tamam ya ne kızıyorsun. Özledim seni."

"Tamam geç içeri."

Eun Jin ve bayan Kim'lede selamlaştıktan sonra içeri geçtik.

"Bu küçük prenses kim?"

"Ben Jung Mi. Memnun oldum."

"Bende Jong Gyu."

"Aman sinirlendirme ısırır."

"Taehyung sende bunu her gelene söylemesene. Benim kızım akıllı. Öyle mi anneciğim?"

"Şaka yapıyorum ne kızıyorsunuz ya."

"Neyse. Bayan Kim nasılsınız? Görüşmeyeli uzun zaman oldu."

"İyiyim kızım. Siz nasılsınız?"

"Bizde gördüğünüz gibi aynı."

Taehyung yanımda annesinin taklidini yapıyordu. Bende karnına bir tane yumruğu geçirdim.

"Ne vuruyorsun ya?"

"Taehyung sus. Öldürürüm seni."

"Aynı olmayan şeyler var. Mesela bu küçük hamın kim?"

Yavaş yavaş gerilmeye başlamıştım. Ellerimin içi terliyordu.

"Kızımzı. Ne olmuş yani?"

Taehyung kendini ortaya attığında az da olsa rahatlamıştım.

"Abi hangi ara yaptınız?"

"Sen sus lan. Sana ne?" Eline yastığı alıp Jong Gyu'nun üzerine fırlattı.

Utancımdan yerin dibine girmiştim. Tanrım bunlar abi kardeş normal değillerdi.

"Oğlum şu yüzünün hali ne senin?"

"Kocacığından sor onu. En iyi o bilir."

Ne? Bir dakika. Tae kimin yaptığını biliyor muydu?

"En iyisi yemek yiyelim. Açsınızdır yoldan geldiniz."

"Ne pişiridin?"

"Senin en sevdiğin yemekten yaptım Jong Gyu. Çocuğuda al gel."

"Sen bir tanesin. Gel bakalım prenses. Annenin yemeklerini özledim."

Yemek masasını hazırladım. Her kes oturduktan sonra yemekleri yemeğe başladık.

"Jong Gyu. İstersen miniği ver ben yedireyim. Sen rahat yemeğini ye."

"Merak etme. Biz böyle iyiyiz."

"Tamam."

"Jennie oradan tuzu uzatır mısın?"

Eun Jin benden önce davranıp tuzu Taehyung'a uzattı.

"Sana söylemedim."

Eun Jin'in elinden tuzu aldım ve Taehyung'un önüne koydum.

"Yemeğini ye Taehyung."

Kısa kısa atışmaların ardından yemeğimizi yeyip bitirmiştik.

Ben Eun Jin'le mutfağı topluyordum. Diğerleriyse salonda oturmuşlardı.

"Yanlız kaldığımıza göre sen bana şu Jimin meselesini anlat."

"Anlatılası bir şey yok. Yanlışımın farkındayım. En azından o benim abimin yakın arkadaşıydı. Ona böyle duygular beslemem hataydı."

"Sen Jimin'i seviyor muydun?"

"Ne anlamı var ki artık. Onun bir sevgilisi var. Ben ona yazmaya başladığımda bana sadece 'sevgilim var. Bir daha bana yazma.' deseydi ben bir daha yazmazdım. Ama tam 3 hafta benimle konuştu. Hatta bildiğin flört ediyordu. Beni kullandı."

"Jimin nasıl desem biraz öyle bir tip. Çok canını sıkma en çoğu kalbinde minnacık bir yara olarak kalır."

"Sen abimle o kadar ayrıldın. Unuta bildin mi peki?"

Sözün bittiği yer buraya deniyordu işte.

"Hayır. Ben sana unut demiyorum. Ama bilmen gereken bir gerçek var. Onun bir sevgilisi var."

Ağlıyordu. Ve ben bir şey yapamıyordum.Boynuna sarıldım ve saçlarını okşadım.

"Ağlama. Hiç bir şey senin göz yaşına deymez. Ağlamak aciz olduğunu gösterir. Şimdi benim yanımda rahatca ağla. Ama hiç kimsenin yanında ağlama. Güçlü görün her kese."

"Haklısın. Ama abimde çok üstüme geliyor. Çocuğuna bile yakın bırakmıyor beni. Çok kırılıyorum."

"O şimdi sinirli. Ben hallederim. Merak etme sen. Hadi odana çık bende miniği alıp senin yanına getireyim."

"Tamam. Teşekkür ederim unnie."

"Rica ederim."

Mutfaktan çıktık Eun Jin odasına bende salona geçtim.

Jong Gyu ve bayan Kim'in odalarını gösterdim daha sonra miniğide alıp Eun Jin'in odasına gittim.

"Çocuğu nereye götürüyorsun?"

"Eun Jin'in yanına. İşimiz var."

"Onun yanına götürme çocuğumu."

"O yalnız senin çocuğun değil. Ayrıca şu inatçılığını bir kenara koy."

Dedim ve odaya girdim. Yatakta oturmuş bir şey düşünüyordu.

Gidip yatağa oturduk. Çok geçmeden miniklede kaynaştı.

"Şimdi ben bunun halası mı oluyorum."

"Sen benim halam mısın? Ama çok gençsin."

"Genç ola bilirim. Hem sen bana hala demeyede bilirsin. Yaşlı hissediyorumda."

"Tamam o zaman. Unnie diycem sana."

"Böyle daha iyi. Unnie? Minik bu gece benimle yatsa olur mu? Biliyorsun yalnız uyuyamıyorum."

"Lütfen anne."

"Tamam. O zaman geç olmadan sizde uyuyun. Bende gidip uyuyayım. İşe gidicem yarın. İyi geceler."

"İyi geceler."

Odadan çıktım ve kendi odamıza gittim.

"Jung Mi nerede?"

"Eun Jin'le kalıcak."

"Olmaz. Git getir hemen çocuğu."

"Taehyung sencede çok abartmıyor musun? Kızın o kadar üstüne gitme. Hem suçun çoğu Jimin'de. Her şeyi Eun Jin'in üzerine atma. Şimdi sus ve uyu. Yarın işe gidicem. İyi geceler."

Yatağa girdim ve arkamı Taehyung'a çevirip gözlerimi yumdum.

"Tamam. Sustum. Hadi gel sarılalım."

"Taehyung git. Ne zaman Eun Jin'e karşı tavırlanır değişse o zaman."

"Tamam. Söz bir daha ona kötü davranmıycam."

"Söz mü?"

"Söz."

"Tamam o zaman."

Arkamı döndüm ve Tae"ye sarılarak uyudum.

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin