Happy New Year

1.1K 91 15
                                    

Jennie'den.

Uyandığımda hava neredeyse kararmıştı.

Başımı hafifce kaldırdığımda Taehyungu oturduğu yerde uyuduğunu gördüm.

Çok şirin görünüyordu.

Uyandırmadan telefonumu aldım ve bir kaç tane fotoğrafını çektim.

Dalga geçmek için güzel bir yöntemdi.

Helal be bana ve zeki kafama.

Aptal olsaydım nasıl Tıp Fakültesini bitirirdim.

Aptalım ya.

Kafam karıştı.

Neyse.

Saate baktığımda akşam saat 19:23 olduğunu gördüm.

Bu gün barda yeni yıl parisi vardı ve biz hazır değildik.

Hızlıca Taehyungun kolunu dürtdüm.

"Taehyung. Tae. Sevgilim. Uyan."

Uyanmadı ve bu da benim sinirlerimi bozdu.

Sonunda tek çare kulağının dibinde bağırmaktı.

"TAEHYUNG!"

"Ne oldu? Kim ölmüş?"

Dediği şeyle kahkaha atmaya başladım.

Uyku sersemiyken aşırı tatlı oluyordu ya.

"Neye gülüyorsun ya. İnsanı öyle mi uyandırırlar?"

"Bir insan insan gibi uyandırıldığında uyanmadığında tabii ki hayvan gibi uyandırılır."

"Biraz daha uyuyacağım."

"Oğlum aptal mısın? Yılbaşı partisi var. Kalk hazırlanalım."

"Anaaa. Ben onu unutmuşum. Tamam hemen hazırlanıyorum."

"Çabuk ol."

Taehyung gittikten sonra kapı çalmıştı.

Galiba Chanyeol Taehyungun hediyesini getirmişti.

Kapıyı açtığımda yanılmadığımı anladım.

"Al şu köpeyi. İki dakika rahat durmadı ya."

"Öyle deme. Ver bakalım."

"Ben gidiyorum. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Kapıyı kapattım ve elimde küçük köpekle içeri girdim.

"Sen ne tatlı şeysin böyle ya. Taehyung sana bayılacak. Hadi Taehyungun yanına gidelim."

Merdivenlerden odaya çıktık.

Büyük ihtimal Taehyung üstünü giymişti.

Odanın kapısını açtığımda bir bana birde kucağımadaki köpeye baktı.

Ben ise sadece onu süzüyordum.

Çok yakışıklıydı lanet olsun.

"Jennie'm? O kucağındaki köpek nereden çıktı?"

"Sana aldım. Doğum günü hediyen."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

"Bu çok tatlı."

"Teşekkür ederim."

Dedi ve bana sarıldı.

Bende boşta kalan elimle ona sarıldım.

"İsmi ne?"

"Bilmem."

"İsmi yok mu?"

"Yok. Hadi bir isim koyalım. Ne dersin?"

"Bana uyar. Ne koya biliriz."

"Bir düşünelim."

"Yeontan. Nasıl olur?"

"Güzel bir isim. Ola bilir."

"Bencede. O zaman köpeğimizin adı Yeontan olsun."

"Tamam. Hadi Yeontanı bana ver hazırlan sen. Aşağıda bekliyorum seni."

Dedi ve dudağımdan öptü.

Kapıdan çıktıktan sonra bende dolabıma yöneldim ve akşam için kiyafet seçmeye başladım.

Üstümü giyindim ve aşağıya indim.

Taehyung ve Yeontan artık şimdiden bir birilerine alışmışlardı.

Birlikte oyun oynuyorlardı.

"Ne yapıyorsunuz bakalım?"

"Hiç oynuyoruz. Çok şık olmuşsun. Bu güzelliğinizi neye borçluyum matmazel."

"İki dakika alay etmeden duramaz mısın?"

"Alay etmiyorum. Neyse. Hadi çıkalım. Ama bir sorun var."

"Ne?"

"Yeontanı nereye bırakıcaz?"

"Aaa. Doğru. Onu hiç düşünmemişim. Buldum. Lisanın yanına bırakalım."

"Evet. Doğru. Hadi gidelim."

Birlikte arabaya bindik.

İlk önce Lisanın evine gittik ve Yeontanı onun yanına bıraktık.

Sonra bara gittik.

Bu gün yeni yıl partisi var ve oldukca güzel olacağını düşünüyorum.

Her kes sırayla sahneye çıkıyor şarkı söylüyordu.

Gece oldukca eğlenceli geçiyordu.

Son dakikalara gelmiştik.

Son 2 dakika kaldığında her kes barın bahçesine çıktı.

Burası oldukca büyüktü.

Son 10 saniye kalmıştı ve geri sayım başlamıştı.

Taehyung ellerimden tuttu ve karşı karşıya durmamızı sağladı.

Son 5 saniye kaldığında yumuşak dudaklarını dudaklarımda hiss ettim.

Sanki dudakları dudaklarımın üstünde dans ediyordu.

Her kes geriye doğru sayıyordu.

Ayrıldığında artık yeni yıla girmiştik.

"Mutlu Yıllar sevgilim."

"Mutlu Yıllar sevgilim."

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin