Sorry

1.3K 106 2
                                    

Jennie'den.

Sahneden indikten sonra odama doğru ilerlemeye başladım.

Gerçekten bu gün oldukca yorulmuştum.

O kadar yorgundum ki kendimi koltuğa atıp uyuya bilirdim.

Koltukta daha da yayılırken önemdeki sehpanın üzerindeki kağıt dikkatimi çekti.

Buda neyin nesiydi?

Yerimden dikleşerek sehpaya uzandım ve kağıdı elime aldım.

İçini açıp okumaya başladım.

İçini okurken gözlerim sonuna kadar açıldı.

Bunu hangi sapık yazmıştı ya?

Kağıdın arkasına baktığımda koca harflerle Kong Dae yazılmıştı.

Bu pislik sapığı elime geçirirsem fena halde benzeticem.

Amına koduğum neden hep böyle sapıklar beni buluyor?

Bu sapığı bulmak istiyordum.

Ama nereden bulacağımı bilmiyordum.

Kapının aniden açılmasıyla refleks olarak kağıdı arkama gizletdim.

Gelen Taehyungdu.

Şimdi boku yemiştim.

Ağzıma sıçacaktı.

"Jenjen. Ne yapıyorsun burada? O arkana sakladığın şey ne?"

"Ne ne?"

"Ne olacak arkana sakladığın."

"Ne saklıyorum ki?"

"İşte bende tam olarak bunu soruyordum senden."

"Hiç bir şey."

"Yalan söyleme. Ver bakıyım elindekini."

Yavaş yavaş üstüme gelmeye başlıyordu.

Bana doğru bir adım attığında bende bir adım geri gidiyordum.

En sonunda sırtım soğuk duvarla buluştuğunda kaçış yolumun olmadığını anladım.

Elini arkadakı elimin üstüne atarak elimdeki kağıdı anlamadığım bir şekilde aldı.

"Vay demek şimdiden mektuplar alıyorsun ve benden bunu gizliyorsun."

Kağıtda yazılanları okurken onunda tepkisi aynı benim gibiydi.

Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

Ve oldukça sinirlenmişti.

"Seni altımda inletmek istiyorum. Bu ne demek ya? Şu piç kurusunu bir bulayım o zaman kim kimi inletirmiş bir görsün."

Kağıdın arkasını çevirdi ve ismi okudu.

"Taehyung. Sakin ol. Delice bir şey yapma. Gerçekten gerek yok."

"Nasıl yani gerek yok. Sapığın biri sana sapık sapık sözler yazıyor ve sende buna göz yummamı istiyorsun. Üzgünüm Jennie. Ben sen o tanıdığın piç kurusu erkeklerden değilim."

Dedi ve odadan hızlıca çıktı.

Tabii ki kapıyıda sertçe çarpmayıda ihmal etmemişti.

Zaman kayb etmeden arkasında koştum.

Ama beni görmüyordu.

Sinirden gözü dönmüştü.

Kapının ağzındaki güvenliklere ne dedi bilmiyorum ama Taehyungun komutuyla her biri bir yere ilerledi.

Galiba o piç kurusunu arıyorlardı.

Heyecandan tırnağımı yemekten tırnak bırakmamıştım artık.

Birden güvenliyin biri Taehyunga doğru yaklaştı.

Kulağına bir şey fısıldadıktan sonra Taehyung başını salladı ve güvenliyi takip etmeye başladı.

Bunlar ne yapıyor acaba?

Adrenalin bastı resmen.

Birden Taehyung merdivenlere yaklaştı ve aşağıya indi.

Aşağısı depo alanıydı.

Ah Taehyung.

Yine ne işler çeviriyorsun ya?

Arkasından bende aşağı kata indim.

Duyduğum sesler.

Yumruk sesleri.

Kim kimi dövüyordu devrelerim yandı.

Biraz daha aşağı indim ve şimdi tam net görüyordum.

Taehyung kimese vuruyordu.

Ama öyle vuruyordu ki neredeyse öldürecekti.

Bir yerden vuruyor bir yandan bağırıyordu.

"SEN KİME BULAŞTIĞINI BİLMİYORSUN GALİBA. O ZAMAN BEN SANA ÖĞRETİYİM. EĞER BİR DAHA JENNİEYE YAKINLAŞIRSAN YA DA ONU BİR ŞEKİLDE RAHATSIZ EDERSEN KENDİNİ ÖLMÜŞ BİL."

"TAEHYUNG DUR."

Bir anda kendime bile inanmadım.

Çünkü bu kadar bağırmayı hiç bende beklemiyordum.

"Jennie git buradan."

"Hiç bir yere gitmiyorum. Ya senle gidicem ya da gitmeyeceğim."

"Jennie lütfen gider misin?"

"Lütfen sende gelir misin? Eve gitmek istiyorum."

"Tamam. Hadi gel. Sizde şunu hall edin."

Birlikte bardan çıktık ve arabaya bindik.

İkimiz de konuşmuyorduk.

Şu an ikimizde sinirliydik.

Artık dayanamayıp söze atladım.

"Taehyung sen ne yapıyorsun?"

"Ne yapıyorum ki?"

"Adam dövmekte ne? Sen nasıl böyle biri oldun? Sen eskiden bir karıncaya bile kıymazdın. Neden bu kadar deyiştin?"

"Sana sapık sapık şeyler yazıyor ve sende bunun karşısında sakin durmamı söylüyorsun."

"Tamam haklısın. Sadece senin elini kana bulamanı istemiyorum."

"Özür dilerim. Sana bağırdığım için."

"Önemli değil. Hadi evimize gidelim ve bir daha gereksiz şeyler üstünde kavga etmeyelim."

Dedim tebessüm ederek.

"Söz bir daha seni üzmiycem."

Dedi elimi boşta kalan eliyle tutarak.

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin