Birthday

733 69 80
                                    

Taehyung'dan

Jennie işe gittikten sonra minikle uyandık ve biraz kahvaltı yaptıktan sonra işimize başladık.

Dün akşam pastayı sifariş ermiştim ve bu gün alacaktım.

Vakit kaybetmeden Jungkook ve Lisayı aradım.

Onlar gelene kadar bizde evi toparladık.

Lisa ile Jungkook elindeki süslerle geldiklerinde evi süslemeye başladık.

Evi renkli balonlarla süslerle süsledik.

Saat neredeyse 4-e geliyordu ve Jennie'nin gelmesine 2 saat kalmıştı.

Minikle birlikte arabaya bindik ve birlikte pastacıya gittik.

"Sence annen yaptıklarımızı beğenecek mi?"

"Bence beğenir. Benim doğum günümdede yapar mısın?"

"Sana en güzellerini yapıcam minik kızım. Şimdi anneninki çabuk oldu. Yoksa bundan da güzellerini yapardık. Ssnin doğum gününe söz daha güzel yapıcam."

"Yaşasın. Ama pastam çikolatalı olsun."

"Sen zaten çikolatadan tatlısın. Yaparım ne istersen."

Pastacıya geldiğimizde birlikte arabadan indik.

Pastayı aldık ve arabaya koyduk.

Minik pastayı ellemeye çalışıyordu ama beni görünce minik parmaklarını çekiyordu.

"Biraz sabret meleğim. Annen geldiğinde en büyük dilimi sana vericez."

"Tamam."

Eve vardığımda saat artık 5 olmuştu ve Jennie'nin gelmesine az kalmıştı.

Bir saatimiz kalmıştı.

"Pasta çok güzel."

"En sevdiğinden aldım."

"Jennie unnie çok şanslı. Benimkine baksana. ODUN resmen."

"Kook içinde seven biri. Böyle hislerini pek açığa çıkarmaz. Hatta biraz geri zekalı. Bunu benden iyi sen bilirsin."

"Ay haklısın neyse birazdan gelir."

"Geliyor. Saklanın."

Jennie içeri girdi.

"Çocuklar neredesiniz?"

Işığı yandırdığı an Jungkook elindeki konfetiyi patlattı.

"Ay ödüm koptu."

Korkunca o kadar şirin görünüyordu ki.

"İyi ki doğdun anneciğim."

"Teşekkür ederim miniğim. Ben unutmuştum."

"Hadi pastanı keselim."

Jennie miniği kucağına aldı önce dileğini tuttu ve daha sonra mumları üfledi.

Her kes hediyesini verdiğinde sıra minikle benim hediyeme gelmişti.

Annesi ona bir yüzük vermişti ve onu kayb etmişti.

Kuyumcunun yanından geçerken tıpkı o yüzüyün aynısını görmüştüm.

Görür görmez almıştım.

Beğeneceğini umuyordum.

Kutuyu eline aldığında kaşlarını çattı.

Sonra içine baktığında gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Oha. Bunu ben kaybetmiştim. Nereden buldun?"

"Bir kuyumcuda satıyorlardı oradan aldık."

"Ya çok teşekkür ederim."

Gözleri dolmaya başlamıştı. Ağlasaydı bende ağlayacaktım.

Miniğe sarıldı ama bana sarılmadı.

Olsun. Yeter ki o mutlu olsun. Ben dışlanmaya bile razıyım.

Birlikte pasta falan yedik güzel bir doğum günü oldu.

Akşam saat on ikiye geliyordu.

Jung Mi kocağımda uyuya kalmıştı.

Gidip yatağına yatırdım ve salona döndüm.

Ben geldiğimde Jungkooklar gitmeye hazırlanıyorlardı.

"Gidiyor musunuz?"

"Evet hyung. Artık geç oldu. Kalkalım biz."

"Tamam. Görüşürüz."

"Hoşçakalın."

Jungkookları gönderdikten sonra birlikte salona geçip oturduk.

Üzgündü.

"Ne oldu?"

"Bir de soruyor musun?"

"Ne yaptım yine ben?"

"Sen benim doğum günü kutlamadığımı bildiğin halde neden yaptın?"

Tanrım. Şimdi hatırladım. Jennie'nin ailesi doğum gününde ölmüştü.

Bende oradaydım. Arabayla yolda gelirken kaza yapmıştık ve biz arkada oturduğumuz için bize hiç bir şey olmamıştı. Ama annesiyle babası kaza anında ölmüştü.

"Özür dilerim. Gerçekten unutmuştum."

"Taehyung bunu sen bilmeliydin. Ben sen üzülmeyesin diye hiç bir şey söylemedim."

"Gerçekten özür dilerim. İsteyerek yapmadım."

"Taehyung yeter artık. Seni bir daha görmek istemiyorum."

"BENİ KIZIMDAN AYIRAMAZSIN."

"AYIRIRIM. YALNIZ SENİN ÇOCUÖUN DEĞİL. AYNI ZAMANDA BENİMDE KIZIM."

"Jennie sen neden bu kadar acımasız oldun? Benim tanıdığım Jennie böyle miydi?"

"Beni bu hale sen getirdin."

"Artık ne var biliyor musun. Sana yalvarmıycam artık. Ne halin varsa gör. Günah bende. Gelip sana yalvarıyorum."

Ayağa kalktım ve salondan çıktım. Kapının ağzında bana bakan minik bedeni gördüm. Lanet olsun duymuştu.

Hiç bir şey yapmadan kapını açtım evden çıktım.

Madem istenmiyordum istenmediğim yerde kalmam.

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin