Marry me

759 65 31
                                    

3 ay sonra.

Aradan 3 ay geçmişti ve her şey daha da iyi olmaya başlamıştı.

Taehyung'un annesi ameliyat olmuştu ve iyileşmişti. Taehyung ile Eun Jin'in arası da düzelmişti.

Kısaca her şey güzel gidiyordu.

Bu gün güzel kızımızın doğum günüydü ve her kes bir araya gelmişti.

Evin bahçesini güzelce süslemiştik. Miniğin istediği gibi çikolatalı pasta da almıştık.

Süs işlerini ben, Taehyung, Eun Jin, Jungkook ve Lisa yapmıştı.

Kapı çaldığında her kesin geldiğini anlamıştım. Kapını açtığımda Rose, Jisoo, Seokjin ve diğerlerini gördüm.

Hepsini çok özlemiştim ve uzun zamandır görüşmüyorduk.

Birlikte bahçeye geçtik ve sohbet etmeye başladık.

Eun Jin'i gözlerim aradığında burada olmadığını gördüm.

Yerimden kalkıp tam gidiyordum ki Tae'nin sesini duydum.

"Jen. Nereye gidiyorsun?"

"İşim var."

"Tamam."

Eun Jin'in odasına gittim önce kapını tıklattım. Ama ses gelmedi.

"Eun. Orada olduğunu biliyorum."

"Tamam gel."

Kapını açtım ve içeri girdim. Normal olarak kötü hissediyordu.

"Aşağı gelmiycek misin? Jung Mi seni görmezse üzülür ama."

"İstemiyorum."

"Neden gelmediğini anlıyorum ama merak etme. Rose öyle biri değil. Senden nefret falan ettiğini düşünüyorsan yanılıyorsun."

"Öyle mi dersin?"

"Evet. Şimdi hadi aşağı inelim. Boşuna üzülme. Ve gülümse."

"Teşekkür ederim. Abimin neden seni bu kadar çok sevdiğini şimdi anlıyorum."

"Rica ederim. Hadi gel gidelim."

"Tamam."

Birlikte odadan çıktık ve salona girdik.

Eun Jin her kese selam verdikten sonra miniği aldı ve bahçeye çıktı.

"Jennie."

"Efendim Yoongi."

"Ben uyumak istiyorum. Bana bir oda göster gidip uyuyayım."

"Yoongi yol boyu uyudun. İnsan ne kadar uyur ya."

"Hem birazdan pasta falan kesicez ne uyuması."

"Offf. Tamam biraz beklerim."

Akşam olmuştu ve hepimiz birlikte bahçede oturmuş yemek yiyorduk.

"Anne pastamı ne zaman kesicez?"

"Yemeğimizi yiyelim keseriz."

"Tamam."

Yemek yedikten sonra masanı topladık ve pastayı getirdik.

Minik çok mutluydu ve bu da benim mutlu olmamı sağlıyordu.

Bir tarafında ben bir tarafında Taehyung durmuştu.

"Minik annenle babana sarıl fotoğrafınızı çekicem."

"Tamam."

Taehyung miniği kucağına aldı ben de yanlarında durdum. Minik ikimizede sarıldı.

Eun Jin de fotoğrafımızı çekti. Belkide yıllar sonra bu kadar mutluydum.

Pasta kesildikten sonra Taehyung'u aradım ama hiç bir yerde bulamadım.

Nereye gitmişti acaba?

Sonunda pes ederek bir yere oturdum. Birazdan gelirdi her halde.

"Jennie."

"Korkuttun beni Taehyung. Hem sen neredesin yarım saattir."

"Buradaydım. Bir dakika benimle gelsene."

"Neden?"

"Gel görürsün."

"Tamam."

Bahçenin tam ortasına geldik. Karşımda diz çöktü.

Dur bi dakika ne?

Ciddi ciddi diz çöktü.

Elini cebine attı ve cebinden yüzük kutusu çıkardı.

Tahmin ettiğim şey mi bu?

Ben hala şoktayım.

"En güzel günlerim seninle geçti. Ve yine seninle geçmesini istiyorum. Minik kızımızı birlikte büyütmek için Benimle evlenir misin?"

Şok olmuş bir şekilde bir Taehyung'a bir de elindeki yüzük kutusuna bakıyordum.

Tanrım ben az önce ne yaşamıştım.

"Jennie kendine gel."

Arkadan Lisa'nın bağırmasıyla kendime geldim.

"Evet. Sonsuza kadar evet."

Taehyung yüzüğü parmağıma takar takmaz boynuna atladım.

Tanrım evleniyorduk.

Her kes beni tebrik ediyordu ama ben hala şoktaydım.

Böyle bir şey beklemiyordum.

Parti bitmiş her kes evine gitmeye başlamıştı.

"Unnie. Jung Mi bu gün bizimle gelse olur mu?"

"Sizi rahatsız etmez mi?"

"Yok merak etme. Biz bu gün bize gidelim. Yarın getiririz."

"Tamam. Nasıl istersen."

Her kes gittikten sonra evde sadece ikimiz kalmıştık.

"Yorgunluktan ölüyorum."

"Yarın izin günün. Dinlenirsin. Hadi gidip uyuyalım."

"Halim yok."

"Gel ben götüreyim seni."

Beni kucağına aldı ve odaya götürdü.

Nedense dudaklarını öpmek geldi içimden.

En sonunda pes ederek dudaklarına yapıştım.

Odaya geldi ve beni yatağa yatırdı.

"Anlaşılan birileri yaramazlık peşinde."

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin