The End

1.2K 72 36
                                    

1 ay sonra.

Gergin bir şekilde aynada kendime bakıyordum.

Çok heyacanlı ve gergindim.

"Unnie biraz rahatla. Bu kadar gerilecek ne var ki?"

"Sus daha çok geriliyorum."

"Ben gidip abimi çağırıcam. Seni o sakinleştirir."

O da gelince daha çok gerilicem. Zaten iki gündür heyecandan başım falan dönüyor.

Taehyung odaya girdiğinde daha da gerilmeye başlamıştım.

"Ne oluyo? Neden bu kadar gerginsin?"

"Ay Taehyung bilmiyorum. Ağlayasım tutuyor."

"Tamam bitanem biraz sakin ol."

"Şimdide midem bulanıyor."

"Evet abi. Tam iki gündür böyle."

"Eun. Git su getir biraz."

"Tamam."

"Biraz kendine gel. Merak etme her şey iyi olacak."

"Tamam. Heyecanlanmıyorum bu kadar."

"Aferin. Bu arada çok yakışmış. Çok güzelsin."

"Sende çok yakışıklısın."

"O zaman gidelim mi?"

"Gidelim."

"Jennie. Jen. Uyandın mı?"

"Noluyo ya?"

"Uyandı sonunda."

Bir dakika bana ne olmuştu. En son deli gibi dans ettiğimi hatırlıyorum.

"Noldu bana?"

"Dans ediyorduk. Birden bayıldın. Şimdi iyi misin?"

"İyiyim de hastaneye gelmeye ne gerek vardı?"

"Telaştan ne yapalım bilemedik. Bu yüzden direk buraya geldik."

Çok abartıyorlardı.

"Doktor gelsin kontrol etsin çıkarız."

"Tamam. Minik nerede?"

"Annemin yanında. Merak etme."

"Nerede kaldı bu doktor."

Çok geçmeden doktor içeri girdi. Anlamadım benim neyim var ki böyle abartıyolar. Alt tarafı bayılmıştım.

"Nasılsınız?"

"İyiyim. Gidebilir miyiz?"

"Bekleyin daha size bir haber vermem gerek."

"Ne haberi?"

"Hamilesiniz."

"Şaka."

"Şaka değil. Gerçek."

"Ama bu olamaz. Benim bir daha çocuk sahibi olamayacağımı söylemişlerdi."

"Demek ki yanlış söylemişler. Tebrik ederim. Toparlanıp çıkabilirsiniz."

Bi dakika ne oluyordu şimdi. Anlamıyorum.

"Ben yine mi baba oluyorum?"

"Yok abi amca oluyosun."

"Jong Gyu!"

"Tamam sustum."

Tae bana sarıldı. Ama ben şokdaydım hala.

"Bu kez erkek olsun bence."

"Dur Tae çocuk daha 1 aylık falan. Acele etme."

"Bak sormıycam diyorum ama sormasan uyuyamam. Abi siz bunu hangi ara yaptınız?"

"Oğlum ölüceksin elimde."

"Ne dedim ki ben?"

"Sus Jong Gyu. Yaşamak istiyorsan sus."

"Off tamam be."

Ben daha şoktaydım ve hiç bir şey duymuyordum sanki.

2 yıl sonra.

"Taehyung. Yardım etsen ölür müsün?"

"Ne oldu yine?"

"Jung Mi tribi."

Evet bizim her günümüz böyleydi. Ne zaman Jong Suk ile çok ilgilensek 'beni sevmiyorsunuz' der ağlardı.

Bu gün biraz Jong Suk rahatsızdı ve biraz onunla ilgilendiğimiz için tripler başlamıştı.

"Tae al oğlunu ben biraz kızımla ilgileniyim"

"Ver bakıyım."

Çocuğu Tae'ye verdikten sonra Jung Mi'nin odasına gittim.

"Miniğim. Yine ne oldu?"

Gittim yanına oturdum.

"Beninle konuşmayacak mısın?"

Yüzünü bana çevirmiyordu.

"Gel seninle konuşalım. Bu gün kardeşin biraz rahatsızdı kendinde gördün. Tüm gün ağladı. Bizde onu susturmaya çalıştık. Sen böyle yapınca biz üzülüyoruz ama. Kardeşin seni çok seviyor . Ve sen böyle yaptığında üzülüyor."

"Onu ben mi üzüyorum?"

"Hayır. O daha küçücük. Bir yaşında ve bizim ona göz kulak olmamız gerek. Sen hiç hikayelerde prensiz olan prenses gördün mü?"

"Hayır."

"Bu hikayenin prensesi sen prensi de kardeşin. O senden küçük ve ona göz kulak olmalıyız. En azından büyüyene kadar."

"Özür dilerim."

"Dileme miniğim. Özür falan dileme. Ama bi daha böyle yapma. Anne üzülüyor."

"Tamam."

Çok geçmeden Taehyung da geldi ve yanımızda oturdu.

İyi ki onlarla birlikteydim. İyi ki varlardı.

Bana güzel bir aile verdiğin için teşekkür ederim Tanrım.

Ve son.

Sevgilerle AnGel.

You're My Tear || Taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin