"Siz buraların yollarını bilir miydiniz" diyerek yanımıza gelen amir ile sessiz kalmayı tercih ettik.
"İyi haberlerim var. Tabi bizim için iyi haber. Dedektif kovuldun." dedi amir. Dedektif daha önceden bilmenin rahatlığı ile "Peki, vedalaşabilir miyim?" diye sordu.
"Tabii ki de ama fazla uzun sürmesin." Dedi amir. Dedektif kollarını açarak bana sarıldı. Açıkçası bunu beklemiyordum.
Birde sarılınca boy farkı belli olmuştu. Ben 1.66 idim. O ise tahminimce en az 1.87 en fazla 1.93'tü. "
Güzel haberlerini bekliyorum." diye kulağıma fısıldadı. Bende tam cevap verecekken amir araya girdi.
"Onunla vedalaşmana gerek yok." dedi. Bu da ne demekti? Dedektif kaşlarını çatarak "Niye?" diye sordu.
"Çünkü o da kovuldu." diyen amir ile sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Hayalimdeki meslekten mi kovulmuştum?
"Nasıl?" diye sormadan edemedim. Gözlerim dolmuş, saniyeler içinde tek bir dokunuşla hıçkırıklarla ağalayabilecek duruma gelmiştim.
Amir burnu havada bir şekilde "Karakola geri dön emrine uymadın." dedi.
"Nasıl dönsün! Şehirden uzaklaşmıştık ve benimleydi. Benim yanımdan ayrılıp gelmesi bile daha uzun sürerdi." dedi. dedektif sinirle.
Amir pişkin pişkin sırıtarak "Hızı benim için önemli değil. Önemli olan yaptığı eylemdi. " demesiyle sinirlerim iyice bozuldu.
Dedektif işe geri dönebilirdi ama ben dönemezdim. Bari gitmeden bir içimdekileri döksem ne olurdu ki?
"Kafandaki peruk beynine oksijen gitmesini engelliyor sanırım!" dedim bir hışımla. Dediğim şey ile dedektif bile şaşırdı.
Amirin "Ne peruğu canım gerçek saçlarım onlar benim." demesiyle o an hiç düşünmeyerek ama pişman olabileceğim bir hareket yaptım ve arkasını dönmüş olan amirin sırtına atladım ve peruğunu çekiştirdim.
Ve bingo! Peruk elimde kaldı. Amirin sırtından inerek "Sanırım bir daha kullanamayacaksın ama olsun al" dedim ve peruğu uzattım.
Daha fazla kalmamamızın iyi olacağını düşünerek dedektifi de çekiştirerek oradan ayrıldım.
"Bunu nasıl anladın?" diyen dedektif ile sırıtarak "O da bana kalsın" dedim. "İyi bakalım." dedi dedektif ve yürümeye başladı.
Karakoldan tam çıkmıştık ki mesaj geldi. "Bu akşam saat 20.00'a kadar lojmanı boşaltınız" diyen mesaj ile kalakaldım.
"Ne oldu" diye soran dedektife mesajı gösterdim.
"Pislik herif sadece 3 saat vermiş" diyen dedektifin sinirden gözlerinden alevler çıkıyordu. Bunu fark edebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Kim?
ChickLitKıdemli, zeki, soğuk aynı zamanda sıcak dedektif ile işe yeni başlamış bir polis memuru. Seri katili yakalayabilmek için uğraşırken aşık olurlarsa bu onları nasıl etkiler? Hem iş hem aşk hikayesi olan bu kitabıma göz atmamak için bir nedeniniz yok i...