Karakola geldiğimizde hemen cinayet bölümüne gittik. Amir ve birkaç polis memuru bilgisayarın karşısında oturuyorlardı.
"Amirim söyler söylemez geldik. Durum nedir?" diye sordu Emir.
"Flaş diskin içinde pek hoşlanmayacağınız fotoğraflar ve bir not var." diyen bir polis memuru ile kaşlarımı çatarak yanlarına gittim. Amir notu verince Emir de dibime sokuldu ve beraber okumaya başladık.
"Sevgili Çisem
Umarım seninle böyle bir anda bağlantıya geçmiş olmama kızmazsın. Korkarım, sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum. Bunun seni korkutmayacağını umuyorum.
Bana güzel vakit geçirttiğin için sana teşekkür etmek ve bir hediye vermek istedim. Gerçekten özel bir şey bulmak zor ne kadar zorlandığımı sana anlatsam bana inanamazsın. Her şeyi olan bir kadın polise ne hediye alabilirsin ki?
Bunu görür görmez aklıma sen geldin. Seveceğini düşünüyorum. Umarım aradığın budur.
Daha çok gülümsemelisin, Çisem çünkü gülümsediğinde çok güze oluyorsun. Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?
Belki daha değil ama çok yakında anlayacaksın.
Sevgiler,
Hayranın"
"Neden söz ediyor bu lanet herif?" diye sordu Emir.
İçimden bir ses bunun hiç hoşuma gitmeyeceğimi söylüyordu. "Resimleri aç." dedi amir.
Polis memuru dosyaları seçip birden açtı ve fotoğraflar birbiri ardına ekrana dolmaya başladı.
Görüntüler gözümün önünde bir bir görünüp kaybolurken yüzümdeki kanın çekildiğini hissettim.
Aslında bu kadar şaşırmamalıyım; mektubu gördüğümde bunun olacağını tahmin etmiştim ama yine de fotoğraflardakilerin ben olduğuma bir türlü inanamıyorum.
Hepsi benim fotoğraflarımdı. Evimin dışında, taşıdığı merdivenle beni neredeyse yere seren cam temizleyiciyle konuşurken.
Köşedeki dükkanda, aldıklarımın parasını ödediğim sırada kasadaki adamla sohbet ederken.
Kot pantolon ve tişört giydiğim güneşli bir günde telefonda konuşup gülerek yürürken.
Oturma odamın penceresinden çekilmiş bir fotoğrafta, kanepede oturup başımı çevirmişi göremediğimiz birine bir şeyler söylerken.
Emir ile eczaneleri dolaşırken arada Ece ile telefonla konuştuğum sıra, Emir bana bakarken.
Emir ile onun evinde beraber uyurken, sarılırken, yemek yaparken, dosyaları incelerken.
Emir ile öpüşürken, annemlere giderken yolda, Selim Bostan'ın ofisinde, hastaneden çıkarken.
"Fazlasıyla güncel." diyebildim kendimi zorlayarak. Sanki yer ayağımın altından kayıp gidiyormuş gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Kim?
ChickLitKıdemli, zeki, soğuk aynı zamanda sıcak dedektif ile işe yeni başlamış bir polis memuru. Seri katili yakalayabilmek için uğraşırken aşık olurlarsa bu onları nasıl etkiler? Hem iş hem aşk hikayesi olan bu kitabıma göz atmamak için bir nedeniniz yok i...