Medyadaki Dedektif Emir
"Kimmiş?" diye sordum ve cevap gelmesini heyecanla beklemeye başladım.
"Bir gazeteci adı Başak Altınoğlu." diyen Ece ile şaşkınlıkla dedektife döndüm. Doğru bilmişti.
"Anladım... Teşekkürler Ece." dedim.
"Ne demek Çisem. Başka bir gelişme olursa ararım. Zaten otopsiden başka bir şey çıkmaz." diyen Ece ile "Neyse tekrardan teşekkürler." dedim.
"Önemli değil, hadi görüşürüz." diyen Ece ile "Görüşürüz" dedim.
Telefonu kapattım dedektife dönerek "Haklı çıktın. " dedim. "Hangi konuda?" diyen dedektif ile maktulün işi hakkında olduğunu söyledim ve beraber gözlükçüye girdik.
Gözlükçü çocukluğumdan beri sevmediğim o hastanemsi kokusu ile bizi karşıladı.
Sağ tarafta bulunan raflara gözlükler, sol tarafta bulunan raflara gözlük camları için olan temizleyiciler ve gözlük kutuları çok düzenli yerleştirilmişti.
Müşteriler ile görevlileri ayıran adanın arka kısmında görevli yoktu. Bunun üzerine dedektif bana şüphe ile baktı.
Dedektifin aksine ben bir şüphe duymamıştım çünkü gözlükçünün deposunda veya bir yere kadar gitmiş olabilirdi.
Büyük ihtimalle dedektifin şüphelerinin nedeni bu bölgede görevlisi ile konuşmadığımız tek dükkânın burası olmasıydı. Duyulabilecek bir ses tonunda "Bakabilir misiniz?" diye seslendim.
İkinci defa seslenecekken büyük ihtimalle deponun kapısı olan kapı açıldı ve bir adam "Buyurun nasıl yardımcı olabilirim" diyerek yanımıza yaklaştı.
Dedektif kimliğini gösterdikten sonra "Bir cinayet soruşturması için geldik. Müşterilerinizden birisinin adının Başak Altınoğlu isimli birisinin olma olasılığı var mı?" diye soran dedektif ile adam kısa bir süre düşündükten sonra
"Hayır, zannetmiyorum. Ama isterseniz müşteri defterimizi getirebilirim" diyen görevli ile "Çok iyi olur" dedi dedektif.
Adam yan tarafında bulunan çekmeceli dolaptan ilk çekmeceyi açtı ve bir defter çıkardı. Defteri adacığın üstüne koydu ve
"İsterseniz siz kendiniz bakın" dedi görevli. Bunun üzerine dedektif defteri kendine doğru çevirdi ve hızlıca isimleri incelemeye başladı.
Kısa bir süre sonra kafasını defterden kaldırıp "Teşekkürler" dedi ve dükkânın kapısına yöneldi. Dedektifin ardından bende teşekkür ettim ve kapıdan çıkan dedektifi izledim.
"Nasıl olur, nasıl olur?" diye düşünen dedektifin düşüncelerini hiç bölmeden arabaya yaslandım ve onu izlemeye başladım.
Dedektif ülke geneline bakılınca gerçekten uzun sayılırdı. Tahminen 1.87 ile 1.93 boyları arasında çene kası oldukça belliydi. Badem gözlüydü. Gözleri mavi olsa da güneşe çıkınca yeşili de anımsatıyordu.
Nubyan buruna sahipti. Nubyan burnu geniş, yayık burun deliklerine sahiptir. Tüm burunlar içinde oldukça karakteristik bir görünüme sahiptir.
Araştırmalara bu buruna sahip olanlar sürekli çözüm ve fayda elde etmek için vakitlerini harcalar.
Çok meraklı olmalarına yanı sıra çok açık görüşlülerdir ve oldukça geniş görüşlülerdir.
Çekicilerdir, insanları kolayca etkilemeyi başarılıdırlar. Sürekli bir koşturmaca halinde yaşarlarmış.
Kaş yapısı kalp şekilli yüz yapısı ile uyumlu alçak bir kavisse, yumuşak geçişlere sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Kim?
Chick-LitKıdemli, zeki, soğuk aynı zamanda sıcak dedektif ile işe yeni başlamış bir polis memuru. Seri katili yakalayabilmek için uğraşırken aşık olurlarsa bu onları nasıl etkiler? Hem iş hem aşk hikayesi olan bu kitabıma göz atmamak için bir nedeniniz yok i...