Müfettiş Kürşat, Emir ve ben merakla binanın kapısının oraya gittik ve ekibin komutanı neler olduğunu anlatıyordu.
"İçeride dört erkek var. Üçü gözaltında ve biri de sağlık ekiplerinin gelmesini bekliyor." dedi ekibin komutanı.
"Üç mü?" diye sordu Emir yüksek sesle. Biz katilimizi tek kişi sanıyorduk. Tabi saldırganlardan bizim katilimiz de olmayabilir.
Ekip komutanı evet der gibi başını salladı ve "İsimlerini bilmiyoruz; bu işi size bırakacağım. Hiçbirinin üzerinden kimlik çıkmadı. Heriflerin ikisi yaşlıca, biri ise daha genç. İçeri girdiğimizde dairenin arka tarafındaki mutfaktaydılar." dedi.
"Silahlı mıydılar?" diye sordum. Silahlı değiller ise tahminim yanlış çıkmış ve buradaki çoğu kişiyi boşuna çağırtmış olurdum.
"Ocağın yanında, yerde bir tabanca bulduk. Dokuz milimetrelik bir Baretta. İçlerinden biri, içeri girdiğimizi duyunca yere atmış olmalı. Sanırım üzerinde silahla yakalanmak istemedi. Fazla karşı koyduklarını söyleyemeyeceğim. Kaçmaya çalışmalarının hiçbir işe yaramayacağını anlamaları için arka taraftaki yangın çıkışıyla ön kapıya çıkışları tutan görevliler yerleştirmiştik. Onların kim olduğunu ya da onları neden yakalamak istediğinizi bilmiyorum ama hareketlerine bakarak onların profesyonel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim." dedi ekip komutanı.
Semih Seçil'in iyi olup olmadığını sormak için sözlerini bitirene kadar zorlukla beklemiştim.
"İçeride sağlık ekiplerini bekleyen biri olduğunu söylediniz?" dedim sorarcasına.
"Görünüşe göre yanık tedavisi görmesi gerekecek. İyi görünmüyordu. Buharlı ütü kullanmışlar." dedi ekip komutanı.
"İşkence mi görmüş?" diye sordu Müfettiş Kürşat. Ne kadar şaşırdığını sesinden anlaşılıyordu.
Onun neden bu adreste olduğumuz hakkında en ufak bir fikri bile olmadığını yüzünün bu halini görünce hatırladım.
"Öyle görünüyor. Adam pek eğlenmiyormuş; öyle söyleyeyim." dedi ekip komutanı.
Emir yerinde duramıyormuş gibiydi. "Güvenlik sağlandı mı? İçeri girebilir miyiz?" diye sordu Emir.
"İstediğiniz gibi girip çıkabilirsiniz. Bizim işimiz bitti." dedi ekip komutanı.
Emir'in ardından, paramparça bir halde duvara yaslanmış duran kapının yanından geçip içeri girdim.
Sağdaki oturma odası -benim baktığım oda- bir sürü adamla doluydu: dört üniformalı memur ve elleri önlerinde kelepçelenmiş üç şüpheli.
Genç olanı kafasını öne eğdiğinden yüzünü göremiyordum. Kulağının arkasında yara izi görmem ile Emir'i dürttüm.
"Bu o, katilimiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Kim?
ChickLitKıdemli, zeki, soğuk aynı zamanda sıcak dedektif ile işe yeni başlamış bir polis memuru. Seri katili yakalayabilmek için uğraşırken aşık olurlarsa bu onları nasıl etkiler? Hem iş hem aşk hikayesi olan bu kitabıma göz atmamak için bir nedeniniz yok i...