Suçlu Kim?

Hayal Etmek

"Kızınızın bir düşmanı ya da araları limoni olduğu biri var mıydı?" diye sordum. 

Nur Teyze ,ona öyle seslenmemi istemişti, "Hayır, kızım melek gibiydi. Hiç kimseyle arası kötü olmazdı." dedi.

"Kızınız öldürüldüğünde iki günlük evliydi. Eşinin bir düşmanı olabilir miydi?" diye sordu Emir.

Nasıl intihar etmiş bir adamın arkasından rahat konuşabiliyordu? Ben iki saattir konuya nasıl gireceğimi düşünüyordum.

"Hayır. Eşi emlakçıydı ve kimseyle düşman değildi." dedi Fahri Bey.

"Son olarak kızınızın odasını görmeliyiz." dedi Emir. Ne yani altı yıldır kızlarının odasında değişiklik yapmamışlar mıydı?

"Tabi görebilirsiniz. Yerini biliyorsun gidin ve inceleyin." dedi Nur Teyze.

Emir ayağa kalkınca bende kalkıp onu takip etmeye başladım. Bu durumun üstesinden çok iyi geliyordu ya da duygularını saklamakta çok başarılı.

Ablasının odasına girdiğimizde odasının dosyasını incelediğim olay yeri fotoğrafları ile birebir aynıydı.

"Çisem benim için Nazlı Şanlı'nın öldürüldüğünde durduğu gibi durabilir misin?" diye sordu Emir.

Hiçbir şey demeden ablasını canlandırmak için öldürüldüğü noktaya gidip yere aynı onun gibi yattım.

Burada daha önce kanlar içinde bir cesedin yattığı aklıma gelince tüylerim ürperdi.

Emir bana bakınca aklına başka şeyler gelmiş olsa gerek ki "Çisem ya da sen yerden kalk. " dedi.

Yerden kalınca "Cesedin bulunduğu şekilde yatabilirdim. Neden kaldırdın?" diye sordum.

"Sadece seni bir cesetmişsin gibi hayal etmek istemedim." diyen Emir ile kalp atışlarım hızlanmaya başladı.

"Sanırım burada yapabileceğimiz pek bir şey yok. Gidelim." diyen Emir ile "Şimdi nereye gideceğiz?" diye sordum.

"Nazlı Şanlı'nın iş yerine gideceğiz." diyen Emir ile "Ne bulmayı planlıyorsun?" diye sordum.

"Bende bilmiyorum Çisem. Sadece iş yerinde onu tanıyan ve işimize yarayacak bilgiler bulmayı planlıyorum." dedi Emir.

"Gidelim öyle ise." dedim ve ablasının odasından çıktım. İlk davamın bu kadar eskilere dayalı olması işimi bir hayli zorlaştırıyor. Umarım iş yerinden yeterli bilgiler gelir.