POTANSİYEL

XXVII

Günümüzde, bildiğimiz en önemli gerçeklerden birisi de teknolojinin inanılmaz hızda değiştiği ve geliştiğidir. Gün olmuyor ki yeni bir teknolojik gelişmesin, yeni bir teknolojik cihaz hayatımıza girmesin. Bilim adamlarına göre, canlılardaki ilk zekâ belirtisi, ilk hücrenin zarında kendisini göstermiştir. Hücre zarının kendisi için gerekli organik veya inorganik yapı taşını seçtiği an, hayat başlamış. O zamandan bu zamana neredeyse bir milyar yıl geçmiş. Kuran'da anlatıldığı gibi, yaradılışın halden hale şekilden şekle dönüştürülmek suretiyle gerçekleştiği de göz önüne alındığında, önce tek hücreli canlılar, sonra çok hücreli canlılar, bitkiler, hayvanlar, insanlar derken günümüzde zekânın insanoğlu sayesinde, organik yapıdan inorganik yapılara geçtiği yıllara tanıklık yapıyor olabiliriz. Kısaca zekânın, canlıdan cansıza geçtiği bir çağın şahitleri olabiliriz

Üretim ilişkilerinin, sosyal yapının hatta hayata dair tüm inançların tepeden tırnağa değiştiği bir çağ. Yeni bir yaradılışın, yapay zekânın yükseldiği bir çağ.

Bu çağda öncü olmak ve gelecek bin yıllarda insanlığın kaderinde yer almak için ölümüne bir çaba içine giren Asena çalışanlarını, heyecan dalgası sarmıştı. Asena'nın tam kapasiteli olarak faaliyete geçme anı yaklaşmıştı. Günlerce dur durak bilmeden çalışmışlar, Asena'yı yeniden dizayn etmişlerdi. Nihayet Asena'nın yeni formatıyla çalıştırılacağı an gelip çatmıştı.

Cengiz ve Azmi, Asena'nın idare salonunda birazdan gerçekleşecek olayların bir anını dahi kaçırmamak için pür dikkat ayakta beklerken, Caner salonun hologram parçalarının monte edildiği bölümde Mustafa'nın talimatını bekliyordu.

Mustafa heyecan içinde masasında bulunan bilgisayarının klavyesi ile son talimatların kodlarını yazıp enter tuşuna bastığında salonun ışıkları hafifçe kısıldı ve salon loş bir hale geldi. Caner'in gözüne bakıp,

"Sıra sizde," dedi.

Caner her hangi bir şey söylemeden "Asena !" diye seslendi. Caner'in sesli komutuna rağmen, gözle görülür her hangi bir şey olmadı. Caner tekrar seslendi. "Asena!" Yine herhangi bir şey olmayınca Cengiz ve Azmi'nin içini bir huzursuzluk kapladı. Yine de birbirlerine bakıp Caner'i izlemeye devam ettiler. Caner bir kez daha "Asena!" diye seslendiğinde, salonun etrafındaki duvarlardan yüzlerce lazer ışığı çıkıp salonun tam ortasında dünyanın dev bir hologram

görüntüsünü oluşturdu. Bir anda ortaya çıkan 3 boyutlu görüntüde, dünya yavaşça kendi ekseninde dönüyordu.

Caner, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle, seri adımlarla Mustafa'nın masasına gitti. O ana kadar kimsenin dikkatini çekmeyen, bir ayakkabı kutusu büyüklüğündeki gri renkli kutuyu aline aldı. Cengiz ve Azmi'nin şaşkın bakışları altında kutunun kapağını açarak, içinden doktorların ameliyatlarda kullandığı eldivene benzer beyaz lastik iki adet eldiveni çıkardı. Eldivenleri büyük bir dikkatle eline taktıktan sonra, dünyanın hologram görüntüsünün içine girdi. Elleriyle birkaç hareket yaptığında dünya görüntüsü üzerinde milyonlarca küçük beyaz nokta meydana geldi.

Caner kendisini merakla izleyenlere,

"Gördüğünüz gibi bu dünyanın uzaydan üç boyutlu görüntüsü. Bulunduğum yer, Asena'nın üç boyutlu görüntüsel beynin olduğu yerdir. Yani burası Asena'nın üç boyutlu görsel zihin alanıdır. Milyonlarca sinir hücresi ile beyne iletilen bilgiler, nasıl insanların beyninde görüntü oluşuyorsa, aynı şekilde milyonlarca bilgisayar ağından gelen bilgiler de, şimdi bulunduğum yerde gördüğünüz görüntüyü oluşturuyor. Bizden tek farkı, bizim bilincimiz görüntüleri kendi menfaatimize göre seçer ve değerlendirir. Oysa Asena'ya menfaatini belirleyecek bir bilinç vermedik. Bu sebeple, tam burada "benim bulunduğum noktada" kim bulunuyorsa, onun bilinci Asena'nın bilinci olur. Burada yaptığımız her hareket bir anı olarak Asena'nın hafızasında yer alır. Benim bulunduğum yerde bulunan ne düşünür neyi isterse aynen Asena da onu düşünür, onu yapar. Siz genel emir verirsiniz. O verdiğiniz genel emri uygulamak için milyonlarca gerekli işlemleri aynı anda yapar. Bir iki seçeneğe indirir. O seçeneklerden birini seçerek karar almasını sağlarsınız. Şimdi, size bir örnek göstereyim. Şu gördüğünüz dünya görüntüsü üzerindeki beyaz noktaların her biri bir bilgisayarı yâda cep telefonlarını göstermektedir," dedi. Birkaç saniye durup düşündükten sonra yine sözlerine devam ederek "Asena, bilgisayarlar içinde sadece Forex piyasası ekranını izleyenleri göster," dedi.