POTANSİYEL

XXXVI

İster hazırlanalım, istersek hazırlanmayalım sınav; her zaman bir stres kaynağıdır. Ancak, sonucunun iyi olacağına emin olacak kadar, sınava hazırlanmışsak ve başaracağımıza dair kendimize güveniyorsak, sınav sırasında kendi gücümüzü de hissederiz. Bu güçten de zevk alırız. Beklenmedik ani olaylar olmadığı sürece, o sınav eninde sonunda hanemize "başarı" olarak eklenir.

Caner ve diğer çalışanlar da, günlerce harcadıkları çabalarının sonucunu almak için sabırsızlanıyorlardı. Hemen hemen her gün, önce ekonomik haberlerde Amerikan Dolarının aşırı yükseldiğinden bahseden yorumları sahte isimler altında sosyal medyada paylaştırıyor sonra da dünyada gizli örgütlerin savaşlar çıkardığı konusundaki haberleri dünyaya servis ediyorlardı. Arada bir Forex piyasasına müdahale ederek, Amerikan Doları ve diğer güçlü ülkelerin paralarını yükseltiyorlardı. Dünyanın en gelişmiş elektronik firmalarının hisselerini sahte alımlarla yükseltiyorlardı. Bunları yaparken zaman zaman Asena'nın hologram bölgesine girerek elleriyle işlemler yaparken, zaman zaman da sözlü komutlarla Asena'nın işlem yapmasını sağlıyorlardı.

Caner gün içinde dinlenmeye çekildiğinde yerini Mustafa alıyor ve önceden planlan işleri devam ettiriyordu. Tüm bu olayları Cengiz ve Azmi gözlerini kırpmadan izliyordu. Adnan da Caner'i adeta bir gölge gibi takip ediyordu. Caner'in herhangi olumsuz bir hareketinde Caner'i yakalama ya da duruma göre öldürme görevi verilmişti. Yakın dövüş ustası Cengiz ve Azmi'nin korumaları da hem Caner'i hem Adnan'ı göz hapsine almışlardı. Bu süre zarfında ancak dinlenmek için odasına çekildiğinde Nergis'le konuşup sesini duyabiliyordu. Sevdiğinin sesini sadece akşamları duymak bile ona, dünyaları veriyordu. İşte o zamanlarda kendisine olan güveni tazeleniyor, işine daha çok konsantre oluyor, içinde bulunduğu duruma katlanabiliyordu.

Nergis de, Caner'in kâbus dolu günlerin nihayete erdiğine dair müjdeli haber vermesini bekliyordu.

İki hafta sonra Amerikan Merkez Bankası anlamsız bir biçimde yükselen dolara müdahale edeceğini söylediğinde, Asena'nın tüm çalışanlarında bir sevinç dalgası oluştu. Artık günlerdir yaptıkları çalışmanın sonucunu almaya başlamışlardı. Amerikan Merkez Bankası dolara müdahale edip faizleri arttırsa da, Asena'nın çabaları sonucunda dolar daha da yükselmeye başladı. Tüm dünyada olayın ekonomik sebebi hakkında yorumlar yapılmaya başlamıştı. Sosyal

medyada ve televizyonlarda doların aşırı yükselmesinin Amerikan devletinin kadrolarına sızmış gizli bir örgütün yeni bir dünya kurulması için başlattıkları bir eylem olduğu haberi servis edildi. Bu arada gizli örgütlerden İlluminati, Mason, Kuru Kafa tarikatları hakkındaki haberlerin sayısı daha da arttırılıp tüm dünya gazetelerinin haber ajanslarına aktarıldı. Daha önce Cengiz'in ayarlayıp bolca para akıttığı ünlü ekonomistler de, dolarda ve borsalardaki aşırı yükselmenin ekonomik bir balon olduğunu, eninde sonunda bu balon patladığında da ekonomik ve sosyal olayların olacağı yönünde gazetelerde makaleler yazıyor ve açık oturumlarda bu görüşü anlatıyorlardı. Operasyon başlayalı daha iki ayı geçmeden, dünyada küresel çapta bir ekonomik kaos beklentisi doğmuştu.

Azmi'nin düşüncesine göre; Dünya'yı yöneten gizli bir örgüt varsa, dünyadaki gücün simgesi olan birkaç insandan birisini kendisine sözcü olarak seçecek ve pazarlık için istediğimiz yere gönderecek gücünün olması gerekiyordu. Tahminine göre, dünyadaki gücün simgesi olan kişilerden en üsteki Papa, ardından da İngiltere kraliçesi, Amerikan başkanı ve Çin başkanı olmalıydı. Olaylar başladığında bu güç mutlaka kendi örgütü içinde gizlice durum değerlendirmesi yapacak, aldığı kararları resmi makamlara empoze ederek dünyanın en güçlü insanlarının ağzından kendilerine yönelik bir mesaj yayınlayacaklardı. Bu mesajı dünya anlayamaz iken kendilerinin anlaması gerekiyordu. Ama mesajın ne olacağını, nasıl olacağını kestirmek güçtü. Bu yüzden dünyadaki gücü temsil eden liderlerin ayrı bir özenle takip edilmesi gerekiyordu. Ne yapıyorlar? Kiminle konuşuyorlar? Hepsinin bilinmesi gerekiyordu. Onun için Asena'nın kalbinde görev yapan 4 kişiden biri olan "Orçun" özel olarak görevlendirilmişti. Orçun dünya siyasi liderlerinin, devlet başkanlarının, devasa küresel şirketlerin CEO'larının tüm telefon görüşmelerini izleyecek ve kayıt altına alacaktı.