XXXIX

7 0 0
                                    

Caner, Asena'nın idare salonuna gittiğinde, Mustafa hologram küresinin içine girmiş, operasyonu yönetirken, Naci ve Orçun da kendi masalarındaki bilgisayar ekranından ona eşlik ediyor, Cengiz ve Azmi ise oturma gurubunda operasyonun her aşamasını dikkatlice izliyor, onların hemen iki metre arkasında da Tuncay, Yalçın ve Adnan emre amade hazır kıta gibi duruyordu.

Kararlı ve kendinden emin adımlarla Cengiz'in yanına gitti.

Lafa önce Cengiz girdi. Sesi her zamanki gibi buz gibi ve otoriterdi. Gözleri ise sabit ve donuktu. Oturduğu yerden,

"Biraz önce Azmi Bey bir şeyler söyledi. Doğru mu?" dedi.

Cengiz'in otoriter bir sesle sorgulamasına umursamaz bir tavırla yaklaşan Caner ise,

"Evet. Nergis tedavi için hastaneye gitmeli," diye karşılık verdi.

Bu kez Cengiz alaycı bir ses tonuyla,

"Kadının iyisi altı ay yaşayanıdır. Öğrendiğime göre Nergis Hanım bir haftaya kadar ayağa kalkarmış. Burası her türlü ihtiyacımızı karşılayacak ölçüde yapıldı. Söyler misin? Senin derdin ne?"

Caner aynı kararlı ve umursamaz havasında,

"Ben onu bunu anlamam. Nergis hastaneye gidecek. O kadar. Gittiğini de ben göreceğim," dedi.

Bu cevabı ile zaten gergin olan ortam daha da gerildi. Mustafa hologram ışık küresi içinde olduğu gibi durup ne olacağını izlemeye başlarken, odadaki herkes de Mustafa gibi yaptı. İki adamın gittikçe artan kuvvet gösterisinin nereye varacağını izlemeye başladılar.

Cengiz, karşısındaki adamın geri adım atmayacağını bir an hissettiyse de kendisinin de geri adım atma aşamasını çoktan geçtiğini düşünerek,

"Seninle böyle konuşmamıştık. Ne değişti de Nergis'i buradan götürüyorsun?"

"Doğru. Böyle konuşamamıştık. Nergis'in hayatı benim için önemli. O olmazsa hiçbir şey olmaz. Siz onun güvenliğini sağlayamadınız."

"İntihar etmesi bizim suçumuz değil. Nişanlının zayıflığı. Görüyorum ki zayıflıkta ondan aşağı değilsin. Biraz zorluk gördün. Verdiğin sözleri unutuverdin."

"O intihar etmez. Kaldı ki intihar aşamasına gelmişse bile bu onun suçu değil. Onun psikolojisini bozan burası yüzündendir. Her iki halde de Nergis'i koruyamadığınız ortada. Bu durumda sözünde durmayan siz oluyorsunuz."

"Bak Caner. Laf ebeliği yapma. Buradaki herkesin daha güzel bir dünya için, ölümüne bir savaşa girdiğini biliyorsun. Çoluğumuzun, çocuğumuzun Bekası için gerekirse bir bedel ödeyeceğimizi de biliyorsun."

Caner,

"Sen ve savaşın, İlluminati'n ya da gizli örgütlerin benim umurumda değil."

Cengiz, Caner'in geri adım atmadan hâlâ karşı gelmesine şaşırdı. "Caner neyine güveniyor da bana dikleniyor? Buradaki yaptığı tüm hareketleri izledik. Dışarıdan bir yardım almayacağı gibi nişanlısı da halen elimizde. Her halde blöf yapıyor," diye düşündü. Bu düşünce ile kendisine olan güveni tazelenirken, yüreğinde karşısında otoritesine karşı diklenen, şu dik kafalıya ders verme duygusu kabardı. Otoriter sesle,

"Ne yani? Sevdiğini, Asena'nın güvenli ortamını bırakıp, her an her şeyin olabileceği, kaosun hüküm sürdüğü bu dünyaya mı göndereceksin?" diye sordu.

Caner,

"Bakın. Burası Nergis için güvenli değil diyorum. Neden anlamak istemiyorsunuz? İlla ki sözünüzde diretiyorsanız! Evet... Aynen öyle yapacağım."

POTANSİYELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin