Koca bir gürültü yumağının içinde sıkışıp kalmış gibiyim. Bu sessizliğimin sesi olsaydı keşke. O zaman belki çığlıklarımı duyan olurdu. Henüz yirmili yaşlarımın ortasında yıllanmış bir ruha ev sahipliği yapıyor gibi hissediyorum bazen kendimi.
Elimde ki bardağın soğukluğu iliklerime işlerken kulaklarıma dolan şarkın sözlerini mırıldanmadan edemedim.
Ağladım da saran olmadı,
Sezen olmadı,
Silen olmadı...
Harbiden o da defalarca kez ağlamıştı ama duyan olmamıştı. Zaten bu meyhanede bir garip Umay değil miydi o? Sessiz, sakin Umay?
Elimi çakma sarı saçlarımın arasından geçirip, dudaklarıma alaycı bir gülümseme yerleştirdim.
Umay?
Kendini kandırıyordu, bu ismi birinin dudaklarından duymayalı kaç yıl olmuştu?
O artık Alevdi.
Alev... Yıllardır bu isim bir deri gibi üzerime yapışıp kalmıştı. Bu meyhanede Alevdim, dışarıda ise zaten bir hayatım yoktu.
...
"Turan Yüzbaşım"
"Buyurun Asteğmenim"
"Yeni görev almışsız?"
"Evet en kısa sürede Kılıç Timi ile operasyon hazırlığına başlamalıyız."
"Hallederiz be Yüzbaşım. Türk askeriyiz biz elimizden uçan da, kaçan da kurtulmaz evelALLAH "
"İnşallah Asteğmenim, inşallah "
"Hadi gelin bizim çocuklar sizi bekliyor. "
"Hayırdır? "
"Hayır Yüzbaşım, hayır. Hadi gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance"İzliyoruz " derken sesinde garip bir dalgınlık oluşmuştu. Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirirken kemerimi çıkardım ve son kez ona baktım. "Gidiyorum" derken direksiyonda ki elini kaldırıp yüzüme koydu ve sabah evden çıkmadan önce yenilediğim ban...