"Sizin derdiniz benimle onu bırakın gitsin" derken tepemde dikilen adama baktım.
"Kes lan sesini!"
"Düzgün konuş lan onunla!" Turan'ın öfkeli sesi odada yankılanırken başına dayatılan silaha aldırmadan odanın bir ucundan bana doğru ilerliyordu ki ona silah dayayan adamın sesi duyuldu.
"Durmazsan kafana sıkacağım"
Turan ona aldırmadan birkaç adım daha atmıştı ki ben korkuyla "Turan dur" dedim ama o aldırmadı bile tam karşıma geldi ve o an yanımda ki adam silahını benim kafama dayayınca anında duraksadı bakışları önce bana ardından silaha ve silahı tutan adama kaydı. Yüzü öfkeyle kasılırken gözlerine yansıyan endişe kırıntılarını görebiliyordum. Kendi için değil de benim için endişeleniyordu.
"Şuna bakın herif bu karının başına silah dayayınca anında duraksadı." Adamın gülüşmeleri odada yankılanırken Turan bir küfür mırıldandı bense korkuyla ona bakıyordum. Keşke onu dinleyip onunla kalsaydım. O zaman bunları yaşıyor olmazdık.
"Bağlayın lan şu herifi sandalyelerden birine" iki adam hızla Turan'ın yanına gelip kollarından tutmaya kalkışınca Turan hızla yumruk yaptığı elini yanında ki adamın suratına geçirdi ve diğerini de ben daha ne olduğunu bile anlamadan yere serdi. Tepemde ki adamın küfürlerini duyarken çok geçmeden iğrenç sesi yankılandı.
"Eğer hareket etmeyi kesmezsen dağıtırım kafasını" derken silahı sertçe kafama dayadı ve baskı uyguladı. Turan'ın bakışları hızla bize dönerken tepemde dikilen adam sertçe saçlarıma asılarak beni ayağa kaldırırken acıyla inlememe neden oldu. Kolunu boğazıma sarıp arkama geçerken silahı hala kafama dayamış durumdaydı.
"Bırak onu!" Turan'ın öfkeli sesinin aksine adamın sesi daha sakin çıkmaya başladı.
"Geri çekil yoksa dağıtırım bu kızın beynini"
"Çek lan ellerini onun üzerinden! Bir daha söylemeyeceğim!" sesinde ki sert ton, öfke.. o kadar hükmediciydi ki bir an başıma silah dayayan adamın tereddüt ettiğini hissettim ama hemen ardından kendini toparlayıp hala yerde kıvranan adamlara baktı.
"Kalkın şu adamı bağlayın lan! Sende geri bas söyleneni yap yoksa hemen burada gebertirim bu kızı" Turan'ın kısa bir an adama baktığını ardından küfrederek birkaç adım geri çekildiğini gördüm. Gözlerim onun gözlerinde takılı kalırken bana dikkatle bakıp, "Sakin ol" dedi. Bense o an kendimden çok onun için endişeleniyordum çünkü üzerinde ki gri tişörtün sol tarafının kana bulandığını fark etmiştim. Gözlerim onun yarasında takılı kalırken gözlerimin sulanmasına engel olamadım.
"Bağlayın lan şunu"
Ayağa kalkan iki adam küfrede küfrede Turan'ı bir sandalyeye bağladığında tepemde ki adam beni de sürükleyerek onun tam karşısına getirdi ve biraz ilerisinde dizlerimin üstüne çökmemi sağladı. Turan'ın gözlerinin öfkeyle koyulaştığını, bakışlarının karardığını gördüm. Yerinde zor durduğu, öfkesine zor hakim olduğu belli oluyordu.
Adamlardan birisi Turan'ın ceplerini kurcalayıp arka cebinden cüzdanını çıkarıp aldı ve bakışlarımın ona dönmesini sağlayacak bir şekilde küfredip cüzdanı tepemde ki adama doğru fırlattı. Sözleri kulaklarımda yankılanırken dizlerimin önüne düşen cüzdana çevrildi bakışlarım ve açık cüzdanda Turan'ın askeri kimliğini gördüm.
"Siktir lan adam askermiş!"
Tepemde ki kalıplı adam eğilip cüzdanı aldı ve bir küfür mırıldandı. Ardından biraz önce ki adam tekrar öfkeyle konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Romance"İzliyoruz " derken sesinde garip bir dalgınlık oluşmuştu. Dudaklarıma bir gülümseme yerleştirirken kemerimi çıkardım ve son kez ona baktım. "Gidiyorum" derken direksiyonda ki elini kaldırıp yüzüme koydu ve sabah evden çıkmadan önce yenilediğim ban...