Telefonu sinirle komidine sertçe bıraktım. Bu gerçekten ağır olmuştu. Böyle bir şey yazmasını beklemiyordum. Hem ben miydim kendimi acındıran? İnsanlar beni güçsüz sanmasın diye sürekli gülen ben değil miydim?Hızlıca yataktan kalktım. Gözüm duvardaki saate kaydığında henüz beş buçuğu gösteriyordu. Bu gün lana ile yürüyüşe katılsam fena olmazdı. Kafamı boşaltmam gerekiyordu.
Valizimden spor kıyafetlerimi çıkartıp giyindim. Dişlerimi fırçaladıktan sonra saçımı topladım ve karşı odama yani lana'nın odasına girdim.
Beni görünce gülümsedi. "Bu gün sana katılmak isteyen bir arkadaşın var." Dediğimde güldü. "O arkaşıma söyle onu çok seviyorum."
"Lana benim yarın maçım var." Diye mırıldandım evden çıkarken. Lana "Evet biliyorum! Ne heyecanlı ama.""Evet heyecanlı ama ya kötü oynarsam ve taraftar beni beğenmezse?" Dedim.
"Saçmalama paris! İkimizde ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu biliyoruz."
—
Lana ile uzun bir koşudan sonra teyzesiyle karşılaştık. Gerçekten çok cana yakın insanlardı.Buraya piknik yapmaya gelmişlerdi.
Lana yeğenini bana verdiğinde gülümseyerek kucağımdaki minik bebeğe baktım.
"Poz ver!"
@pariscali:Yeğenini yemek üzereyim! @lanaraley
YORUMLARA KAPALI
234. Bin kişi bunu beğendi.
——
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Five | NEYMAR
FanfictionParis,geçmişinin sürekli peşinde olduğu bu hayata bir son vermesi gerekiyordu. Bunun kapılarını barcelona uçağı aralamıştı..