Five | NEYMAR

Fourty seven

Biliyorum bölüm biraz geç geldi. Bunun için özür diliyorum. Fakat hafta sonları derslerim ve deneme sınavlarım peş peşe geliyor. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Kalbinizden öpüyorum💘

Bu arada ilk 11 isimli hikayeme de bakabilirsiniz,o hikaye ilk göz ağrım.

Herneyse ben sizi daha fazla sıkmayayım.

Keyifli okumalar. 💘

—————————-—————————-————-

İkimizde hazırdık fakat bir problem vardı. Evden bu saatte böyle hazırlanmış çıkarsak,çok fazla dikkat çekerdi ve her şeyi öğrenmeleri an meselesi olurdu. En azından bu dosyaları birleştirene kadar emliyetli davranmalıydık.

Gözüm cama kaydığında cansu'ya camı işaret ettim. Cansu başıyla onayladı ve cama doğru yürüdü. Ben de kapıya doğru gittim ve kapıyı kilitledim. Ardından odadaki televizyondan bir radyo programı açtım ve sesini iyice açtım. Burada olduğumuzu düşünmelilerdi.

Işığı da yakıp cama doğru ilerledim. Çok yüksek değildi,atlasak bir yerimiz kırılabilirdi ama hemen bir altta bodrumun çatısı vardı. ''Önce ben yapayım,beni izle.'' Dedim ve camdan çatıya uzandım ve atladım. Sonra çatıdan yere atladım ve aşağıdaydım,Bingo!

Cansu'da aynısını yapıp aşağıya indiğinde neymar'ın attığı konuma gitmek üzere taksiye bindik.

NEYMAR'DAN;
Konum atmış,resteruant da mbappe ile paris ve cansu'yu bekliyorduk.

Mbappe bu klübe gelmeden önce de dostumdu,fakat buraya gelince daha yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Hem sahada hemde saha dışında iyi bir ilişkimiz olmuştu.

Kapıda paris ve yanındaki cansu olduğunu düşündüğüm kız belirdiğinde ayağa kalktım,benimle beraber mbappe'de kalkmıştı.

Ne kadar güzeldi o öyle,etrafında herkesi kıskandıracak bir güzelliği vardı. Yanındayken dünyanın en mutlu insanı oluyordum. Bana gülümsediğinde bende gülümsedim. Gülümseyişi bile içimi ısıtıyordu,hatta kahkahası beni benden alıyordu.

Bir keresinde kendimi tutamayıp gülerken onu öptüğümü hatırlıyorum,gülüşünden öpmek buydu sanırım.

Mbappe öksürdüğünde daldığımı anladım. Paris ve yanındaki kız bize yürürken bir şeyler konuşuyorlardı. Daha doğrusu yanındaki kız kızarmış,paris ise ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Bu haline güldüm.

Yanımıza geldiğinde paris sustu ve bana sarıldı. Minik bir buse kondurdum dudaklarına. Mbappe'ye döndü.

Mbappe elini uzattığında ,paris güldü ve uzattığı elini kendine çekip sarıldı. ''Birbirimizin kim olduğunu tanıyoruz bence. sizi tanıştırmam gereken kişi burada.'' Dedi mbappe'den ayrıldığında. Gülümseyerek cansu'yu işaret etti.

Cansu'ya elimi uzattım,uzattığım elimi sıktı ardından gülümseyerek ismini söyledi. Mbappe ile de aynı şeyi yapıpı tanıştıklarında,oturduk.

Cansu mbappe'nin karşısına,Paris benim karşıma oturmuştu. Onunla yemek yerken hep karşılıklı oturmayı tercih ederdim. Çünkü onu yemek yerken izleme fırsatım oluyordu,

neden bilmem onunlayken hep onu izlemek istiyordum.

''Ne alırsınız efendim?'' garsonun sözleriyle paris'e döndüm,Paris siparişini söyledikten sonra cansu paris ne aldıysa ondan almak istemişti. Mbappe ile bende siparişi verdiğimde garson gitmişti.

Yemekler gelene kadar sohbet etmiş,yemekler gelse bile devam etmiştik. Onunla doya doya sohbet etmeyi özlemiştim.

Yanındaki cansu,kafa birisine benziyordu.

Garson şarap şişesi ve bardaklarını masaya dizdiğinde kadehleri paris garsona bırakmadan kendisi doldurmuştu.

Kadehlerimizin sonlarına gelirken mesaj sesiyle telefonu sessize almadığım için kendime küfür ettim.

Mesaja bakmadan telefonu sessize aldığımda paris ayağıma tekme attı ve gözüyle telefonumu işaret etti. Sanırım bakmamı istiyordu. Başımla onayladım ve mesaja baku

Paris: Mbappe ile Cansu'yu yalnız bırakalım.