fifty four

1.1K 44 33
                                    

''Bizim kulüpte katılmak zorunluymuş. yani biz katılıyorsak paris'de geliyor.'' dedi messi suyunu yudumlarken. Aslında pek havamda değildim ama kafamı dağıtma fikri iyi geliyordu.

''Tamam hadi cansu ile geleceğiz,kapatın şimdi.'' diye mırıldandım. Hem uykum gelmişti hemde gerçekten sıkılmıştım. Araya arda girdi. ''Posta öyle koyulmaz,böyle koyulur.'' diyerek yüzümüze kapattı. Kafamı sağa sola salladım ve ''Görüşürüz çocuklar.'' diyerek konuşmayı kapattım. 

Cansu hevesli görünüyordu bu etkinlik için. O böyle etkinlikleri,partileri çok severdi. ''Yarın çekiminden sonra alışverişe gidelim.'' dedi yatağımdan kalkarken. Hevesini kırmak istemiyordum,bu yüzden itiraz etmedim ve başımı salladım. 

Odamdan çıktığında kendimi yorganımın altına aldım ve uyumaya çalıştım. Fakat karanlıkta aklıma hep onların o hali geliyordu. Bu da gözlerimin dolmasına sebep oluyordu. Bir süre sonra uykuya dalmayı başarabilmiştim.

Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi araladım. İlk olarak sıcak bir duş aldım ve giyinme odamdan siyah iç çamaşırı takımımı giydim. Üstümede siyah bir tişört geçirdim ve aynamın karşısına oturdum. İçimden makyaj yapmak gelmiyordu bu yüzden oturmamla kalkmam bir oldu. Saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Altıma siyah eşortmanımı geçirdim ve gözlüklerimi gözlerime geçirdim. Boynuma fotoğraf makinamı astım ve odamdan telefonum ile anahtarlarımı alarak çıktım. 

Cansu'nun odasına girdiğimde henüz uyuyordu.Muhtemelen çekimin sabah olduğunu unutmuştu. Üstünde açmış olduğu yorganı iyice üstüne örttüm ve alışveriş için onu alacağımı yazdığım bir notu alnına yapıştırdım. 

Odasından sessizce çıktım ve aşağıya indim. Bu gün yeni evlenecek bir çiftin fotoğraflarını çekecektim,ne ironi ama. Kendimi arabaya attım ve boynumdaki fotoğraf makinasını yan koltuğuma koydum. Ve arabayı çalıştırdım.

-----

Çekim boyunca kadının kıskançlıklarına maruz kalsam da sonunda bitmişti. Adam çeki bana verdiğinde gülümsedim ve teşekkür ettim. Adama sabır dilemeyi de unutmadım. Saate baktığımda nerdeyse akşam oluyordu. Ne kadar uzun sürmüştü.

Arabaya bindim ve hızlıca eve sürdüm.

Yarım saatlik yolu on daikikada gelmiştim. Bazen ben bile anlamıyordum ne kadar hızlı kullandığımı. Arabayı evin önüne çektim ve cansu'ya mesaj attım. Bir kaç dakikaya aşağıya inmişti. ''Ağaç oldum paris.'' dedi cansu kemerini takarken. ''Üzgünüm bebeğim. Nereye gidiyoruz?''

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Biraz etkinliğe hazırlık bölümü gibi oldu,

Bir sonraki bölümde bir dyabalanızı alırım ;)

Five | NEYMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin