Nasılsınız bakalım? Hikaye nasıl gidiyor?
Sizi kocaman öpüyorum,keyifli okumalar.
——————Uyandığımda gün daha yeni yeni aydınlanıyordu. Cansu'yu uyandırmadan yataktan çıktım ve kendimi banyoya attım. Küvetin dolmasını beklerken kıyafetlerimi çıkardım ve aynamın karşısına geçtim. Vücudum bu aralar çok bir şey yemediğimden fazlasıyla kilo kaybetmişti.
Gözlerim kıpkırmızıydı ve göz altlarım şişmesede kırmızıyla mor arası bir renkteydi. Bitik haldeydim. Şarjı bitmiş bir telefon gibiydim. Arada açılır 1 dakika sonra kapanır,ta ki şarja takana kadar. Benim şarjım da Neymar'dı.
Küvet taşmaya başlayınca suyu kapattım ve içine girdim. Bir süre öyle kaldıktan sonra kendimi içine gömdüm. Bir kaç dakika öyle kalmıştım,artık boğulduğumu hissediyordum. Kafamı sudan çıkardım,nefes nefese kalmıştım.
Küvetten çıktım ve havluma sarıldım.
Banyoya aldığım kıyafetlerimi giyindim. Siyah bir pantolon,siyah bol uzun kollu bir t-shirt almıştım yanıma. Banyodan çıktığımda Ayaklarıma botlarımı geçirdim. Saçlarım hala ıslaktı,havluyla hafif nemini alıp bırakmıştım. Açıkcası çok da umurumda değildi. Cansu'yu uyandırmadan gidersem korkacağını biliyordum,ve açıkçası bu evde yalnız bırakmakta istemiyordum.
''Cansu.'' Dedim yatağa otururken. Gözlerini aralamıştı. ''Benim halletmem gereken bir kaç işim var.'' Diye mırıldandığımda o da gelmek istemişti. Ne kadar evde yalnız bırakmak istemesem de gelmemeliydi.
''Halledip geleceğim söz. Sana atıştırmalık bir şeyler hazırlayacağım,arkamdan odanın kapısını kilitleyeceğim giderken. O kadın sana bir şey yapamayacak,tamam mı?'' dediğimde kafasıyla onayladı ve uyumaya devam etti.
Odadan çıktım ve mutfağa indim. İki sandaviç hazırladım ve içecek bir şeyler aldım. Odaya çıkıp komidine bıraktım ve kapıyı arkamdan kilitledim.
Anahtarı cebime attım ve namı değer babamın çalışma odasına doğru yürüdüm. Burası hep kilitli olurdu,dün o kargaşada anahtarı almayı planlamış ve başarmıştım da. Aptal kadın anahtarın yerini çok belli etmişti.
Burada bir şeyler saklıyor olmalıydı,Kapıyı sessizce açıp geri kapattım. Odanın ışığını açamazdım,hava hafif aydınlansa da pek bir şey göremiyordum. Telefonumun flaşını açtım ve odayı aramaya başladım. Elim evraklara giderken üstünde annemin adı yazılı bir dosya buldum.
Dosyada anneme dair her şey yazıyordu. Ve onun ölüm raporu. Bunlar hastahane raporları olmalıydı, Fakat burada olmaması gereken şeylerdi. Dosyanın fotoğrafını çektim ve kenarı koydum. Biraz daha karıştırdığımda emliyet raporlarını buldum. Babamın suçunun ortaya çıkarıldığı raporlar.
Şimdi anlıyordum,bu raporlar ile sahte raporlar yer değiştirilmiş olmalıydı. Bu yüzden şu an buradaydık. İşime yarayan raporların fotoğraflarını çektim ve annemle alakalı olan dosyaları aldım.
Bilgisayarı açtığımda resmimi gördüm,aman ne güzel bir baba(!) Kızını çok seviyor,baksanıza ekran fotoğrafı kızı(!) Gözlerimi devirdim ve işime yarayacak bir şeyler aramaya başladım.
Burada whatsapp konuşmalarımız dahil her şey vardı,bunlardan işime yarayanları fotoğrafladıktan sonra dosyaları alıp odadan çıktım. Kilitleyip anahtarı önceki yerine koydum. Odamın kapısını cansu'yu uyandırmadan açıp dosyaları dolabıma koydum ve odayı kilitleyip çıktım
Aptal kafam bu yaptıklarım neden aklıma gelmemişti! Çünkü kaybetmeye bu kadar yakın olmamıştım.
Saate baktığımda 10'a geliyordu,ne çabuk geçmişti zaman. Arda'nın numarasını tuşladım. İkinci çalışta açtı. ''Arda çocukları topla.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Five | NEYMAR
FanfictionParis,geçmişinin sürekli peşinde olduğu bu hayata bir son vermesi gerekiyordu. Bunun kapılarını barcelona uçağı aralamıştı..