Fourty

1.1K 41 24
                                    

Yürüyordum. Ne yapacağımı bilmeden,bundan sonra ne olacağını bilmeden. Gözyaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Yıkılmıştım. Darmaduman olmuştum. Nefes alırken artık göğüs kafesim ağrıyordu. Beş ay sonucunda sevdiğim adamı görmüştüm,fakat sonucunda beni kaltak gibi gördüğünü söylemişti.

Kokusunu bile unutmuştum.

Unutmamak için her şeyi yaparken,zihnim bana meydan okuyordu sanki.

Sonunda adımlarım beni yeni keşfetmiş olduğum bir uçuruma getirince kendimi yere bıraktım. ''Ben şimdi ne yapacağım.'' Dedim hıçkırıklarımın arasından. Telefonum çalıyordu. Umursamadan üstümdeki ceketi çıkardım ve uçurumdan aşağıya fırlattım. Üstümde fazlalık istemiyordum.

Bu soğuk havada kendime acı çektiriyordum üşüyerek. İçimde hissettiğim acıyı fiziksel bir hale dönüşürken telefonum tekrar çalmaya başladı. Ekranda kaydetmediğim bir numara yazıyordu,bana tanıdık gelen.

Telefonu açtım. ''Paris!'' bağıran kişi ardaydı. ''Paris,konum at lütfen.'' Endişeli değildi sesi,daha çok özlemiş birisine ait bir sesti. Telefonu kapattım ve dediğini yaptım.

Bacaklarımı uçurumdan sarkıttım bir süre. Atlamayı bile düşündüm. 10 Dakika kadar bir süre sonra arkamdan sarılan bir kişi olduğunu fark ettim. Ayağa kalktım ve sarıldım. İkimizde ağlıyor ne kadar ağlıyorsak o kadar sıkı sarılıyorduk. Sonunda sarılmayı bıraktığımızda ikimizde oturduk.

''Neden paris,neden?'' diyen arda'ya baktım. Gözleri kızarmıştı. ''Neymar böyle davranırken neden sen böyle davranıyorsun arda?''

.

.

.

.

Kısa bir bölümdü çünkü size sormak istediklerim var,aranızda paris ile ardayı shipleyen bir tek ben miyim? 

Ship derken,bilemiyorum olsa nasıl olurdu?

Kafam çok karışık,bana yardımcı olur musunuz?


Five | NEYMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin