Five | NEYMAR

sixty two

"Kudurma hemen geliceğim iki güne kalmaz." dedim cansu'ya bavulumu kapatmaya çalışırken. Gelmek çok istiyordu fakat burada yetenek okulu için sınavı vardı ve çalışması gerekiyordu.

Oflayarak yatağıma oturdu.

"Bana her dakika fotoğraf atmazsan seninle bir daha konuşmam." dediğinde gülerek yanına gittim ve yanağına öpücük kondurdum.

"Mbappe ile irtibatta olacağım ona göre." dedim göz kırparak. o ise gözlerini devirdi. "Benim bakıcım değil,arkadaşım."

Kıkırdadım. "Ben bilirim o arkadaşlıkları."

Kafama yastık yediğimde kıkırdamam kahkahaya dönüştü.

Kısa bir süre sonra beraber bavulumu hazırlamıştık,sıra benim hazırlanmama gelmişti. Uçağım akşam kalkıyordu ve gece orada olacaktım muhtemelen.

Hızlıca giyinme odama girdim ve saçımdaki havluyu çıkarıp attım. Üstüme siyah kısa bir tişört giyip altımada bir mom jean geçirdim.

Ayakkabılarımıda giydiğimde saçlarımı at kuyruğu yaptım ve giyinme odamdan çıktım.

Cansu beni her ne kadar havaalanına kadar götürmek istese de izin vermedim,orada ağlayıp beni sinirlendirecekti bunu biliyordum.

Bavulumla aşağıya indiğimde babam salondan çıkıyordu. Beni görünce şaşırdı. "Paris,Nereye?"

"Arkadaşımın maçı var,iki günlüğüne italyaya gidiyorum." dediğimde gülümsedi. "İyi yolculuklar kızım." bir şey demedim. Ne gülümsedim ne de teşekkür ettim.

Cansu'ya sarılıp vedalaştıktan sonra arabanın bagajına bavulumu koydum ve sürücü koltuğuna geçtim.

———
Havalanına varmış,Biletimi kontrol ettirmiştim. Şimdi ise oturmuş uçağımın saatini bekliyorum. O sırada telefonum titredi.

Arjantinli:Geliyor musun?

Paris:

Arjantinli: Sabırsızlıkla bekliyorum.

Arjantinli: İtalya'ya bayadır güneş doğmuyordu,bu gün doğacak sanırım.

Paris: Hahahah düşüyor mu böyle?

Arjantinli: Sen olunca hayır.

————-