72. Kahvaltı.

985 38 7
                                    

Işıl

' Tamam ben hazırım gide biliriz '

" Çok şükür ya kızım 1 saat oldu nerdeyse"

'Of ya tamam işte hazırım uzatmada gidelim biz'

"Tamam gel hadi"

' Ya Burak nereye götürüceksin beni bir ip ucu ver bari '

"Çok uzağa gitmiyiceyimizden emin ola bilirsin"

Derken kapı konşumuzun evinin önünde bulmayı düşünmemiştim kendimi.

' Burak burda ne işimiz var kimin evi burası?'

" Çok soru soruyor ve çokta yoruyorsun beni Işıl sen sadece yanımda dur nereye gittiyimiz seni ilgilendirmez"

' Yok ya ne saçmalıyorsun sen?'

" Sus ve kapıyı çal hadi"

*****

'Aşkım kahvaltı hazır in aşağı hadi '

" Geliyorum canım "

Ama bu ne ya adam resmen padişah sofrası kurmuş resmen ya

" Bence her kadına senin gibi şef olan bir koca lazım yani bu nedir canım bakarak bile doyuyor insan"

' Öylemi dersiniz Aylin hanım ama açık konuşmak gerekirse ben bakarak doyanlardan diyilimdir yani ...' dedi ve bana yaklaşmaya başladı.

" Yani ne..?"

' Yani ben bu güzelliye bakarak diyil dokunarak doymayı tercih ederim açıkcası'

" ya Mert utanıyorum ama"
Tam beni öpücekken kapı çaldı.

' Ben bakarım aşkım sen kahvaltını yap'

" Kim geldiki acaba sabah sabah"

' Bilmem her halde postacı filan'

Bir an uzun bir sessizlik oldu ardından ben atladım hemen.

" Kimmiş gelen aşkım?"

Tam o sırada Burak ve Işıl daldılar içeri.

Biz geldik canım komşu olduğumuzu bilmiyordum.dedi Gıcık Işıl hanım.

Ya ne işleri var yine burda off bitmiyor ya çile bir türlü bitemiyor.

Işılla bakışmayı bırakınca bir birini öldürmeye her an hazır gibi Mert ve Burak öfke dolu bakışlar gönderiyorlardı bur birlerine.

' Sorması ayıp ama ben sorucam yani ne işiniz var düyünün ilk sabahı evli çiftin aşk yuvasında Burak BEYCİM...'
dedi Mert.
Baya sinirlenmişti bu duruma tabi haklıydıda Burağı deyil görmek sesini adını bile duymaya tahammülü yoktu artık.

Sadece Işıl istedi Aylinle eskiden arkadaşlardı tabi sen bilmezsin yani ısrar etmese gelmezdim karımı kıramadım dedi.

' E tabi tabi madem öyle geçin sofrayada kahvaltı yapalım'

Aylinden

Neymiş bide ben Işılla arkadaşmışım bu söylediyine kendi bile gülüyordur eminim içinde bu kızdan nefret ettiyimi çok iyi biliyordu zaten.
Sofrada kimsenin ağzını bıçak açmıyordu resmen.
Bu sessizliyi bozan ben oldum yine.

' E..Işıl sen okulu bitirdikten sonra ne yaptın mesleyin ne yani , ne işlerle uğraşıyorsun'

" Hiç ya ben pek şanslı olamadım Aylin yada böyle söylememeliyim sanırîm Burakla evlendiyime göre artık " dedi ve pis pis kahkaha atmaya başladı bir anda Burakla aramızda geçenleri biliyordu kasten dediklerinin farkındaydım .
Zaten bu masada her kes her şeyin farkındaydı ama kimse yüze vuramıyorsu öyle şap diye.

" Şu sıralar sadece alışveriş yapıyor bide arada spora yapıyorum yani şu sıralar boş dolaşıyorum işte ya sen Aylin?"

' Ben avukat oldum canım iznimde 1 hafta sonra bitiyor bir avukatlık birosunda çalışıyorum boş zamanlarımdada restorantımızda sevgilime yardım ediyorum bu kadar'

" E ne güzel işte kendine göre bir hayat kurmuşsun maşallah enişte beyde iyiymiş yani yine 4 ayak üzerine düşmeyi becermişsin baya şanslısın sen bakıyorum yani"

' Ne diyorsun sen be ne ima ediyorsun şimdi ' dedim kızgın olduğumu belli eden sesimle tam o sırada Burak girdi araya Işılın boşboğazlık yapması onuda kızdırmış olucakki hemen susturu verdi sevimli karısını.

Mertden

E ben siz taşınırsız diye düşünmüştüm artık açıkcası dedi Burağa.

'Evet bende öyle düşünmüştüm ama gitmekle bir şeylerin düzelmediyini gördüm ,artık kalmak ,yerleşmek vakti bir yerlere '

" Öylemi dersin?"

'Evet öyle diyorum'

" Ama bence sen zaten geç kalmışsın bu yaşa kadar bir yerlere yerleşemediysen bundan sonra zor olur biraz alışması"

' Görelim birlikte bence'

" Görelim Burak HOCA..."

Edebiyat Öğretmenim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin