Bugün diğer günlerin aksine erken kalkmadım. Çünkü dersim öğleden sonrasındaydı. Hemşirelik bölümü okuyordum. Son sınıf öğrencisiyim. Uyandığım gibi pek geç kalmayı sevmeyen biri olarak hemen elimi yüzümü yıkayıp hazırlanmaya başladım. Genelde kahvaltıya hazırlanıp inerim. Aşağı inip mutfağa girdim annem çayları koyuyordu babamda masada ki yerini almıştı.
"Günaydın kızım hadi gel otur hemen"
Annemin her sabah olduğu yine bana huzur veren sesiyle oturdum masada ki yerime.
"Günaydın kızım, bugün erkenci değilsin gördüğüm kadarıyla."
Babamın bana yönelttiği soruya direk cevapladım.
"Evet, bugün ki dersim öğleden sonra babacım."
Kahvaltımı annemlerle sohbet ederek bitirdikten sonra telefonumun çaldığını farkettim.
Arayan:Melis
"Efendim Melis."
"Sabah şerifleriniz hayır olsun Gizem Hanım."
"Sizinde Melis Hanım." dedim kıkırdayarak.
"Naptın çıktın mı evden?"
"Birazdan çıkıcam sen naptın?"
"Yoldayım ben okula yaklaştım."
"Tamam çıkıyorum bende şimdi." deyip kapattık.Melis benim kuzenimdi. En sevdiğim kuzenim sırdaşım, kardeşim, dostum, herşeyimdi. Annemlere "Çıkıyorum ben" diye seslendikten sonra anneminde "Tamam kızım ben belki alışverişe giderim anahtarını almayı unutma" dediğini duymama anahtarımı alıp aynada kendime son kez baktım. Siyah pantolon ve gri tonlarında bir tunik giyinmiştim. Okul için gayet uygundu. Siyah şalımı da düzelttikten sonra çıkıp arabama doğru ilerledim.
Okula geldiğimde park yeri bulamadım resmen her yer dolmuştu. Bende okulun karşısında kalan alanda boş park yeri ararken bir tane buldum ve arabamı parkettim. Çantamı da alıp indikten sonra yaya geçidine doğru yürüdüm. Tam karşıya geçtim okula girecekken bir teyze durdurdu beni.
"Kızım kusura bakma rahatsız ediyorum ama okumam yazmam yok torunum burada bir yerde kalıyor beni şu kağıtta yazan yere götürür müsün?"
"Estağfurullah teyzecim. Kağıdı alabilir miyim?" dediğim de kağıdı bana uzattı. Kağıtta tam da köşede ki otelin adresi yazıyordu. Saatime baktığımda derse 10 dakika kaldığını gördüm. Yaşlı kadına yolu tarif etmenin daha iyi olduğunu düşündüm diğer türlü geç kalacaktım.
"Teyzecim ben sana yolu tarif etsem olur mu hemen köşe de zaten yanlış anlama pek vaktim yok da."
"Peki kızım. Kusura bakma rahatsız ettim, ben başımın çaresine bakarım." dedi ve mahçup olmuş şekilde arkasını dönüp yürümeye başladı. Gerçekten işim olmasa götürürdüm ama derse girmem lazımdı okula doğru döndüm ve duraksadım. Derse girsem bile aklım bu teyze de kalacaktı. Zaten bu saatten sonra koşsam da yetişemezdim. Bari geç kalmam bir işe yarar diye düşünerek gidip teyzeyi durdurdum.
"Teyzecim gel ben seni götüreyim zaten zaman geçti gitsem de geç kalmış olacağım."
"Çok sağol kızım Allah razı olsun senden."Kağıtta otelin adresi yazılıydı zaten. Bildiğim yer olduğu için kağıda tekrar bakma gereksinimi duymadım. Teyzeyle muhabbet ederek gitmeye başladık.
Otele geldiğimizde teyzeye burası olduğunu söyledim.
" Burası teyze kağıtta yazan adres."
"Çok sağol kızım çok teşekkür ederim bir şey daha isteyebilir miyim?"
"Yapabileceğim bir şeyse eğer tabi ki."
"Okumam yazmam yok malum hangi odada olduğunu öğrensen beni bıraksan olur mu asansör de bilmem ben neye basacağımı şimdi elim ayağıma dolaşır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
ChickLitHerkesin hayatta bir imtihanı vardı. Gizem'in imtihanı da Cihangirdi. O günden sonra o kadar değişmişti ki hayatı kendi bile şaşırıyordu. Kurtulmak için deneyebileceği tüm yolları deneyecekti. Pes etmek istemiyordu. Ama Cihangir ona esaretten kaçış...