ESARET

38.BÖLÜM "TANIK"

Özgür ve Cihangir ikimize birden şaşkınca bakıyorlardı. Cihangir kağıdı elimden aldı ve okudu. Gözümün önüne o gece yaşadıklarım gelmişti. Cihangir'in gözlerimin önünde acımadan Murat'ı öldürmesi, ettiğimiz kavgalar, hiç durmayan ağlayışım.

Cihangir'e baktığımda kağıdı elinde buruşturdu ve ayağa kalkıp etrafa bakındı. Onunla beraber Özgür de kalktı ve bakınmaya başladı.

"KİM YAPTI LAN BU SAÇMALIĞI!" Gür sesi ile bağıran kişi Cihangirdi. Saçmalık değil gerçekti. Herkes bizim oturduğumuz masaya doğru bakmaya başlamıştı. Melis anlamayan gözlerle bana bakıyordu.

"KİM YAPTI DEDİM SİZE!" Cihangir ikinci kez bağırmıştı. Az önce kahveleri bırakan garson yanımıza geldi.

"Efendim lütfen sakin olun. Problem nedir?"

Cihangir bir anda adamın yakasına yapıştı.
"NE SAKİN OLACAĞIM LAN!"

Birkaç tane daha garson ile birlikte uzun boylu takım elbiseli bir adam geldi.

"Cihangir Bey sorun nedir?"

Sanırım yönetici ya da müdür gibi biriydi bu adam. Cihangir garsonun yakasını bırakıp takım elbiseli adama doğru yanaştı ve dişlerini sıkarak konuştu.

"Sorun, her elini kolunu sallayanın içeri girip istediğini yapması."

"Neyi kastettiğinizi anlamadım efendim."

Tekrar garsona döndü ve üzerine yürümeye başladı.

"Kim gönderdi lan bunu!" Diyerek elinde buruşturduğu notu kaldırdı. Garson cevap vermedi. Cihangir daha da yüksek sesle bağırdı.

"SANA BUNU KİM GÖNDERDİ DEDİM!"

"Bi-Bilmiyorum." Verdiği cevap Cihangir'i daha çok sinirlendimişti. Garsonun tekrar takasına yapıştı.

"NE DEMEK BİLMİYORUM LAN! SEN BU NOTU SANA KİMİN VERDİĞİNİ BİLMİYOR MUSUN! BİLMİYORSAN NİYE GETİRİP BURADA HUZURUMUZU KAÇIRIYORSUN!"

Melis ayağa kalkmış Özgür'ün yanında durmuştu. Sandalyeden destek alarak yavaşça ayağa kalktım. Herkes adamın vereceği cevabı bekliyordu. Melis neye uğradığını şaşırmış bir şekilde adamdan gelecek cevabı bekliyordu. O gece yaşanılan olayda Özgür de yanımızdaydı. Olayı bilmeyen tek kişi Melisdi. Garson konuşunca kafamı ona çevirdim.

"Abi ben bir şey bilmiyorum." Arka tarafta ki masayı boş göstererek konuşmaya devam etti.

"Şu masada esmer bir adam oturuyordu. Ben kahvelerin siparişini aldıktan sonra yanına çağırdı beni. Bir zarf verdi elime ve hanımefendinin kahvesinin yanına koymamı söyledi."

Melis'i kastetmişti. Kim, neden böyle bir şey yapardı ki? Ayrıca Murat'ı, Cihangir'in öldürdüğünü ben ve adamlarından başka kim biliyordu?

"Kim bu herif?" Diye sordu Özgür.

"Abi her şeyi anlattım başka da bir şey bilmiyorum." Cihangir'in elleri hala adamın yakasındaydı. Bir anda itti ve Özgür'e döndü.

"O herifi bul bana Özgür!"

"Emredersin abi."

Takım elbiseli adam ve garsonlar özür dileyip gittiler. Hepimiz hala ayaktayken Melis konuştu.

"Ben hiçbir şey anlamadım ne demek oluyor bu?"

"Şerefsizin teki benimle uğraşıyor." Diye cevap verdi Cihangir.

"İyi de uğraşabileceği bir sürü yol varken neden benim üzerimden yapsın ki bunu?"

Melis zekiydi, doğal olarak Cihangir'in verdiği cevap ona saçma gelmişti. Cihangir, önce bana sonra da Özgür'e bakmıştı. O cevap vermeyince Özgür, Melis'e dönerek konuştu.