"He?" dedi. Şaşırdığı belli oluyordu. Bende utana sıkıla o cümleyi tekrar kurmak zorunda kaldım.
"Ya ben bugün olanlardan ötürü çok korktum da. Yanıma gelsen olmaz mı?" dediğimde biraz şüpheci bir şekilde konuştu.
"Hem korkuyorum diyorsun hem de hastaneye gitmek istiyorsun." dedi. Biraz daha ilerletmem lazımdı bu oyunu.
"Neyse tamam işin varsa ben rahatsız etmiyim."
"Tamam tamam geliyorum ben yanına." dediğinde sinsi bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Planım işe yaramıştı. Bunu yaptığımı anladığında bana kızacaktı ama göz göre göre bir insanın canını almasına üstelik benim yüzümden birini öldürmesine asla müsaade edemezdim. Yanlış anlayacaktı beni ondan hoşlandığımı falan sanacaktı ama bunu yapmaya mecburdum.
CİHANGİR'DEN
Gizem arayıp korktuğunu ve yanına gelmemi istemişti. Bu kıza ne oluyordu böyle. Bir tersliyordu, bir kızıyordu, bir sarılıyordu, bir çağırıyordu. Bu konu kafamı kurcalasa da pek de üzerine düşmeyerek şirketten çıkmak için ayaklandım. Özgür'e olan biteni anlatmıştım. Normalde burdan direk Murat'ın yanına gidecektik ama Gizem arayınca onu kırmak istememiştim.
"Özgür ben çıkıyorum, sen biraz daha takip ettir şu Murat'ı. Kerem ile ne konuda anlaştı öğrenelim."
"Tamam abi."
Şirketten çıkıp arabama bindim. Yolda giderken Hatice Ablaya bu akşam da orada kalabileceğini sormuştum o da kabul etmişti. Sonra da Ahmet Amca'yı aradım.
"Efendim."
"Ahmet Amca nasılsın?"
"Sağol oğlum bizde şimdi eve geçiyoruz."
"Anladım Ahmet Amca. Ben sana şeyi soracaktım senin de iznin olursa bu akşam Gizem'i bir yere götürmek istiyorum. Müsaaden var mı?" biraz duraksadıktan sonra cevap verdi.
"Olur oğlum. Dikkatli olun ama kızım sana emanet."
"Sağol Ahmet Amca." dedim gülerek. Ve onların evine doğru sürmeye devam ettim.
****
Yaklaşık 20-25 dakika içinde gelmiştim. Arabadan inip kapıda ki adamların yanına gittim.
"Var mı bir sıkıntı?"
"Yok abi." dediklerinde içeriye geçtim ve zile bastım. Kapıyı Nazoş dedikleri kadın açmıştı.
"Hoşgeldiniz." dedi güler yüzle.
"Hoşbulduk." dedim.
"Buyur oğlum geç içeriye." dedi kadın. Bende içeriye salona doğru geçecekken merdivenlerden Gizem indi.
"Hoşgeldin." dedi gülümseyerek. Bende aynı şekilde karşılık verdim. "Hoşbuldum."
"Ben çantamı alıp geliyorum." dedi ve tekrar yukarıya çıktı.
1-2 dakika sonra geri geldi. "Ben hazırım hadi çıkalım." dedi. Hevesli ve mutlu görünüyordu. Sonra da Nazoş dediği kadın ile sarıldı.
"Hayırlı akşamlar." dedi kadın bize. Bende aynı şekilde cevapladım. Evden çıktığımızda arabaya doğru ilerledik. Gizem arabaya binerken bende adamlara döndüm.
"Eğer Ahmet Amca sizi sorarsa söylersiniz benim yolladığımı. Sebebini sorarsa da siz nedenini biliyorsunuz deyin." Adamlarım beni başı ile onayladı ve bende arabama binip çalıştırdım.
GİZEM'DEN
Cihangir ile yola çıkmıştık ama nereye gittiğimizi bilmiyordum. Sadece bir iki kelime bir şey konuşmuştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Genç Kız EdebiyatıHerkesin hayatta bir imtihanı vardı. Gizem'in imtihanı da Cihangirdi. O günden sonra o kadar değişmişti ki hayatı kendi bile şaşırıyordu. Kurtulmak için deneyebileceği tüm yolları deneyecekti. Pes etmek istemiyordu. Ama Cihangir ona esaretten kaçış...