Tam üzerimi değiştirecekken Büşra'nın sesini duydum.
"Gizem Hanım bir saniye bakar mısınız." Perdeyi açtım. Bana elinde olan siyah renkte ki topuklu ayakkabıları uzattı.
"Bunlarla bir deneyin lütfen." Gülümseyerek elinden ayakkabıları aldım.
Önce elbiseyi değiştirdim. Sonra da kabinde ki pufun üzerine oturup ayakkabıları giyindim. Ayağa kalkarak aynada kendime baktım. Elbise çok yakışmıştı. Ayakkabı da elbiseyle bir bütün haline gelmişti. Perdeyi açtım ve kalbinden çıktım. O sırada telefonu ile ilgilenen Cihangir bir anda kafasını kaldırdı ve bana baktı. Beni baştan aşağı süzdükten sonra konuştu.
"Çok güzel olmuşsun." Parlayan gözlerini gözlerime sabitleyerek söylemişti bunu.
"Kızım çok güzel olmuşsun." Annemin sesi ile gözlerimi Cihangir den çekip ona çevirdim. Annem, Nazoş ve Emine Teyze büyülenmiş gözlerle bakıyorlardı bana. Şimdi yalan yok bende çok beğenmiştim.
"Beğendiniz mi?" diyen Büşra'ya dönerek konuştum.
"Evet çok hoşuma gitti."
"Aynı renkte şal takınca tam olarak kombininiz tamamlanmış olur." Giydiğim elbisenin alt kısmı sade, üst kısmı da hafif taşlı ve zarif bir modeldi. Ayakkabı olarak da siyah bilekten kemerli bir ayakkabı giyinmiştim.
"Tam karar veremediyseniz elimizde olan diğer modellere de bakabiliriz."
"Yok Büşra teşekkür ederim. Bu elbise ve ayakkabılara karar verdim."
"Kızım başka istersen bakalım sonuçta bu ilk denediğin elbise belki daha güzelleri vardır."
"Bunu beğendim annecim. Bu tam aradığım gibi."
"Bu elbise elimizde olan en güzel parçalardan birisi. Çok becerikli ve başarılı bir terzinin özel dikimi." Büşra lafını söyledikten sonra ölçüleri aldı. Boy olarak biraz kısaltma da karar vermiştim. Ayağımda topuklu olmasına rağmen uzundu. Aslında boyum da o kadar kısa değildi. 1.65 boyunda ve 52 kiloydum. Elbisenin bel kısmı ince belimle çok güzel bütünleşmişti. Sonra elbiseyi çıkartıp ona uygun şal seçimi de yapmıştım. Sadece ilk denediğim elbiseyi çok beğenmiş ve onu almak istemiştim. Açıkçası bu kadar hızlı halledebileceğimi düşünmemiştim.
"Gizem Hanım elbise birkaç saat içerisinde hazır olur."
"Tamam Büşra çok teşekkür ederim bu arada."
"Rica ederim." Büşra ile beraber annemlerin yanına ilerledik. Annem ve Emine Teyze de sade ve şık elbiseler almışlardı. Nazoş da etekli takım almıştı ve çok güzeldi. Elbise dükkanından çıktığımızda bir an da karşımıza Melis çıktı. Yanına gidip sarıldım ona. O gün Cihangirler'in evinden çıktıktan sonra geleceğim demişti ama gelmemişti.
"Neredeydin sen Melis'im."
"Gizem kusura bakma haber veremedim. Sadece yanlız kalıp kafamı dağıtmak istedim."
"Ne kusuru deme öyle. Şimdi nasılsın?"
"İyiyim. Hatta çok iyiyim. Böyle olmasını seçen tarafa oydu. Daha fazla kendimi üzmek istemiyorum. Dünyanın sonu değil sonuçta. Hayatıma devam edeceğim." Bunu söylerken gözleri dolmuştu ama iyi görünüyordu. Annemler yanımıza geldi.
"Melis kızım geleceğini bilseydik sabah alırdık seni canım."
"Sabah bir yere kadar gitmem lazımdı, bende ordan sonra size katılır sürpriz yaparım dedim."
"İyi yapmışsın güzel kızım." Annem Emine Teyze'ye dönerek Melis'i işaret etti ve konuşmaya devam etti.
"Melis benim kızkardeşimin kızı Emineciğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
ChickLitHerkesin hayatta bir imtihanı vardı. Gizem'in imtihanı da Cihangirdi. O günden sonra o kadar değişmişti ki hayatı kendi bile şaşırıyordu. Kurtulmak için deneyebileceği tüm yolları deneyecekti. Pes etmek istemiyordu. Ama Cihangir ona esaretten kaçış...