FİNAL

64.9K 2.4K 1.3K
                                    

Doktor ailesine ithafen...

Kitap kütüphenizde beklesin, olur mu? Belki özel bölüm de gelir :')

Medya: En başta bu şarkı ile başladık. Bu şarkı ile kapatalım :')

Can Bonomo - Hikayem Bitmedi 🎶

***

"Güzelim dikkat etsene."

"Ömer bir dur ya!" diye söylendim. "Ben iyiyim." Kaşlarını çattı.

"Kızım bıraksana kocana şu yemeği. Ben halledeceğim masayı da. Otursana sen." Gülüp dediğini yaptım ve sandalyeyi çekip oturdum.

"Ömer telaş yapacak bir şey yok. Geçen gün olan şeyde fazla yorulmuştum. Artık daha dikkatliyim." Bana dönüp kaşlarını kaldırdı.

"Kasıklarına ağrı girdi ve gözünü hastanede açtın, Hatay kızı. Bir daha küçümseme bunu. Bebeğimiz büyüyor ve sen daha çok yoruluyorsun." Başımı sallayıp dediklerini kabullendim. Uzatmaya devam edersem yine konuşmaya devam edip akşama kadar da susmayacaktı.

Bebeğimiz yedi buçuk aylık olmuştu. Zaman hızlıydı. Nasıl geçecek hamilelik süreci diye düşünürdüm hep. Çünkü beni zorlayınca hemen geçmesini istiyordum.

Şimdi ise bebeğimiz büyüdüğü için halsizleşiyordum. Mide bulantım çoktan kesilmişti. Kızım artık daha usluydu.

Evet, bir kızımız olacaktı.

Ömer bunu öğrendiği gün hastanede beni bırakmış ve iki kutu tatlıyla geri dönmüştü hastaneye. Önüne gelene tatlı uzatıyor, baba olduğunu haykırarak söylüyordu. O anlar gözümün önüne gelince gülümsedim.

Zor günlerin üstüne fazlasıyla iyi gelmişti.

Babam bir hafta daha kalıp çıkmıştı hastaneden. O hastaneden çıktıktan sonra biz de birkaç gün kalıp İstanbul'a geri dönmüştük. Kalmayı istemiştim aslında. Anneme yardımcı olmak için. Ancak o zamanlar miniğim zorluyordu beni. Dayanamadığım için kalmaktan vazgeçmiştim. Zaten annem de o halde kalmama izin vermemişti.

Ancak aramız hala aynıydı. Babamla hala konuşmuyordum ve nasıl olduğunu da anneme soruyordum. Fiziki tedaviye cevap vermeye başlamıştı geçen ay. Sol tarafını hissediyordu artık.

İç çektim. Bazen her şeyi akışına bırakmak ve düşünmemek en iyisiydi. Çünkü düşündükçe daha da çıkmaz hale geliyordu her şey. Şu an herkes kendi halindeydi. Herkes huzurluydu en azından.

"Yine ne düşünüyorsun sen?" Ömer'in sesini duyunca irkildim.

"Hiç," diye mırıldandım. "Zaman çok hızlı geçiyor. Bebeğimiz nerdeyse sekiz aylık olacak ve biz doğum için gün saymaya başlayacağız." Sırıttı.

"Gelsin babasının prensesi. Annesiyle uğraşmaktan yoruldum. Biraz da kızımla ilgilenmek istiyorum." Kaşlarımı çattım.

"Öyle mi, Ömer Bey?! Kusura bakma, yordum baya seni. Hakkını helal et." Sinirle söylediğim şeylere gülünce kaşlarım iyice çatıldı.

"Şaka yapıyorum, meleğim. Sen iyice alıngan oldun bu kız yüzünden." Omuz silktim.

"Karışma bize." Gülüp yanıma geldi ve eğilip alnımı öptü.

"Bana küsersen bebeğimiz de üzülür. Anne ve babasının küs kalmasını istemez o." Gözlerimi devirdim.

"Her seferinde beni sinir ettikten sonra böyle yapıp kızımı kullanıyorsun. Küsmez merak etme. Benim miniğim senin ne kadar yaramaz olduğunun farkında. Küçükken de böyleydin sen, çok gıcıktın." Kaşlarını kaldırıp indirdi.

DOKTOR ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin