Bölüm 8: "Kalbim buradaydı."

57.7K 3.2K 343
                                    

Can Bonomo - Bitmedi Hikâyem 🎶

***

"Teşekkür ederim," diye fısıldadım. Bir yandan da gülümsüyordum. Gülümsememin arasından göz yaşlarımı sildim. Pamuk şekeri elinden aldım ve çubuğundan tuttum, çevirip durdum.

"Ne ara aldın bunu?" Soruma sırıttı.

"Bana çarptığında zaten elimdeydi. Sen fark etmedin." Başımı salladım. Sadece gözlerine bakabilmiştim zaten. Sonra hızlıca bodruma inmiştim.

"Kime aldın ki?" diye sorup tek kaşımı kaldırdım.

"Sana," dedi hemen. "Yanına gelmek istedim. Çocukluk arkadaşıyız biz. Belki biraz sohbet ederiz dedim ama..." İç çekti. "Seni böyle göreceğimi düşünmemiştim." Cevap vermedim. Ben cevap vermeyince kendisi bozdu sessizliği.

"Ne oldu?"

"Hiç," diye mırıldandım sadece.

"Bir insan bir hiç için ağlar mı?" Tebessüm ettim.

"Haklısın." Ona döndüğümde öylece yere bakıyordu. Bakışları bende değildi.

"Mutlu musun, doktor?" diye sordum. Dudaklarının kıvrıldığını gördükten sonra ben de bakışlarımı tozlu betona çevirdim.

"Çok şükür," dedi iç çekerek. "Hayalimi gerçekleştirdim. Hatay'da olmasını isterdim ama ordaki fırsatlar da çok iyiydi. Nasip işte." Gülümsedim.

"Hatay'dan gitmek istediğini sanıyordum." Gülüşünü duydum.

"Öyleydi. Ama gençlik fikri işte. Sonradan pişman oldum. Özledim burayı. Hatay'ı ne kadar sevdiğimi biliyorsun." Başımı salladım sadece. Konuşmadım.

"Senin burda mutlu olman için de dua etmiştim." İç çektim ve cevap vermedim yine. Sessizliği o bozdu tekrardan.

"Seni bugün gülerken görünce, yılların sana mutluluk getirdiğini düşünmüştüm." Burukça gülümsedim.

"Yıllar hep aynıydı. Sen değiştin, doktor. Sen mutlu oldun." Dudakları kıvrıldı. Ama bu mutlu bir tebessüm değildi.

"Mutlu oldum. Çünkü, mutluluğu gittiğim yerde buldum, Hatay kızı. Mesele şehir değildi. Mesele benim yapmak istediklerimdi aslında. Bir de biraz uzaklaşmak istedim." İç çektim sadece. Gülerek konuştu ardından.

"Derdin ne peki? Hani kıçı kırık bir doktor oldum ya, belki işe yararım." Elimde olmadan güldüm.

"Mutluluğun ilacı var mıymış?" Sorduğum soruyla sonunda gözlerini bana çevirdi. Yutkundu önce. Sonra başını iki yana salladı.

"Yok, sanırım. Bazen..." dedi ve sustu. Kısa süre sonra devam etti sözlerine. "Bazen doktorlar da çaresiz kalır. Bazen onlar da ilacın ne olduğunu bilmez."

Sözlerine gülümsedim ve cevap vermedim. Aslında cevabı ben biliyordum. Kendi sorumun cevabını çoktan bulmuştum. Hem de yıllar önce.

Benim ilacım, Ömer Doktor'du.

Hani çocukken oyun oynadığımızda her zaman doktor olmayı seçen. İşte o doktor.

Sonra aklıma takılan soruyla bakışlarım onu buldu yine. Kaşlarımı kaldırdım ve sordum sorumu.

"Beni gülerken mi gördün bugün? Ne zaman?" Sırıtır gibi oldu.

"Bugün bakkala ekmek almaya gelmiştin. Sen beni görmedin ama ben gördüm seni. Yanında bir kız vardı. Onunla gülerek bir şeyler konuştun. Samimi bir şekilde gülüyordun."

Sinem'den bahsediyordu. Sinem bana nişanlısını anlatıyordu. Mutlulukla anlatıyordu ama komikti anlattığı şey. Biz de ona gülmüştük beraber.

"Her gülen mutlu değildir, doktor." Sözlerime gülümsedi ve gözleri bana döndü.

"Haklısın. Peki sorun ne?"

"Boş ver, dedimçekerek.

"Hatay kızı," dedi homurdanarak. Öyle tatlıydı ki.

"Evlendirmek istiyorlar beni," dediğimde kaşlarını çattı.

"Senin isteğin olmadan evlendiremezler." Nefesimi dışarı verdim sıkıntıyla.

"Keşke onlar da böyle düşünseydi."

"Kim peki?"

"Bilmiyorum. Mühendismiş galiba. Halam bulmuş yine," dedim sinirle.

"Halan bulmuş ve mühendis?" dedi düşünerek. "Halanı tanırım, hep mahalleden birine kısmet bulmaya çalışırdı. Demek ki, yıllar onu hiç değiştirmemiş." Güldüm.

"Aslında değişti biraz. Eskiden daha az fesatlık yapıyordu," dediğimde ikimiz de güldük.

"Halledeceğim ben, Hatay kızı. Üzülme." Tek kaşımı kaldırdım.

"Gerçekten mi?" Başını salladı.

"Evet."

"Nasıl halledeceksin?" Sırıttı.

"O da bana kalsın." Ayağa kalkıp elini uzattı bana. Elini tutup ayağa kalktım. Elimi geri çeksem de aslında hiç bırakmak istememiştim.

"Üniversiteyi kazanıp gittiğin zaman Hatay'ı çok özledin mi?" diye sordum. İkna olmaya çalışıyordum sanki. Tebessüm etti.

"Üzüldüm. Ama... bazen bencil olman gerekir. Bazen sadece kendini düşünmen gerekir. Ben de bencil olmayı seçtim." Sözleri ile yutkundum. Zar zor cevap verdim.

"Keşke kalsaydın," diye mırıldandım. "Herkes seni çok özledi." Dudakları kıvrıldı.

"Gitmiş olabilirim, Hatay kızı. Evet, hayallerimi de gerçekleştirdim. Ama kalbim ve aklım hep buradaydı."

DOKTOR ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin