SADECE/texting

2.5

Hoşgeldin:)

Bölüm*

Bilinmeyen Numara:Sevgi anlaşmaak değildiirr nedensiz dee sevilirrr!

Kaan:Anlaşmadan nasıl olucak? Habire kavga nereye kadar?

Bilinmeyen Numara:Şarkıyı yazana söyle bunları paöcğsçvwğövwğvçdğçv

Kaan:Şuan okulda mısın?

Bilinmeyen Numara:Gerildim,

Bilinmeyen Numara:Evet okuldayım. Neden ki?

Kaan:Acaba şuan seni görüyor muyum?

Kaan:Karşımdaki bankta oturmuş beni izleyen kız olmadığını söyle.

Bilinmeyen Numara:O salak kız ben değilim tabiki de. Kantin de seninle çarpıştığı için iki gündür seni izleyen birisi olamam.

Bilinmeyen Numara:Üstelik kız, ona bilerek çarptığını çünkü ondan hoşlandığını düşünüyor.

Kaan:NE?

Kaan:SEN CİDDİ MİSİN?

Bilinmeyen Numara:Maalesef..

Kaan:Bazı insanlar gerçekten hayal dünyasında yaşıyor.

Bilinmeyen Numara:Bende mi hayal dünyasında yaşıyor oldum şimdi?

Kaan:Ne hayali kuruyorsun ki?

Bilinmeyen Numara:Omzun da uyumak:)

Bilinmeyen Numara:Hayal şarkımı dinleyerek:)

Kaan:Senin ki o kadar da hayal değilmiş ya,

Kaan:Bir bakarsın gerçek olmuş.

Bilinmeyen Numara:Sus. İnanırım.

Kaan:Hayal şarkın mı var?

Bilinmeyen Numara:Evet, o şarkıyı açınca her türlü hayal kurabiliyorum.

Bilinmeyen Numara:Beni gerçek hayattan alıp başka bir evrene götürüyor.

Kaan:Neymiş bu şarkı?

Bilinmeyen Numara:Daft Punk&Julian Casablancas- Instant Crush

Bilinmeyen Numara:Klibi o kadar acıklı ki, her izlediğim de ağlıyorum.

Kaan:Merak ettim, dinleyeceğim.

Bilinmeyen Numara:Dinlerken hayal kur, olur mu?

Kaan:Olur:)

Bilinmeyen Numara: :)))

Kaan:Seninle konuşmaya alıştım.

Kaan:Yani eskisi gibi tuhaf gelmiyor.

Bilinmeyen Numara:Mükemmel olmasaymışım;)

Kaan:Bir engelime bakarsın,

Kaan:Rahat dur:)

Bilinmeyen Numara:O gülücük çok şey anlatıyor şuan..

Kaan:Anlatır tabi, ne sandın?

Kaan:Neyse sus artık, zil çaldı.

Kaan:Tüm öğle aramı seninle konuşarak geçirdim ve aç kaldım.

Bilinmeyen Numara:Sen öyle san.

Kaan:Ne?
(Görüldü)

Hızlıca oturduğum sandalyeden kalkıp kantin sırasına girdim. Önümde ki iki,üç kişi alacağını alıp gittiğin de sıra bana gelmişti.

"Bir zeytinli poğaça, birde kayısılı meyve suyu alabilir miyim?" Kantinci, kafasını sallayıp istediklerimi getirdi ve elime tutuşturdu. Hızla parayı verip sıradan çıktıktan sonra, Canla oturduğumuz masaya gittim.

"Can, bunları al ve Kaanın sırasına koy. Dikkat et, kimse seni görmesin." Can bana tip tip bakıp elimdekileri aldı.

"Ya niye o at kafalı için birşey yapıyoruz? Bırak ben yiyeyim bunları." Cana delici bakışlarımı attım ve konuştum.

"Çünkü onu seviyorum salak." Can gözlerini devirdi ve ayağa kalktı.

"Ben bu çocuğu görmezken daha çok seviyordum lan. Okula geldiğimden beri sevgim nefrete dönüştü." Ayağını yere vurdu ve devam etti." Bir türlü yıldızımız barışmadı, annesini sikmişim gibi davranıyor bana." Canın son dediğiyle büyük bir kahkaha attım.

"Terbiyesiz, o nasıl laf öyle?" Yalandan kızarak kafasına vurdum.

"Kaç kere kafama vurma dedim salak kız, beyin hücrem kalmadı senin yüzünden!" Can söylenerek yürümeye devam ederken, ona daha fazla cevap vermeyip arkasından sessizce ilerledim.

Sınıflarının önüne gittiğimiz de, Canı kolundan tutup kapının yanına çektim.

"Hadi koçum, göreyim seni!" Omzuna pat pat vurdum." Ama dediğim gibi, dikkat et görmesin kimseler." Can bana dil çıkardı ve sınıfa girdi.

Gülerek arkamı dönmemle, Kaanı dibimde görmem bir olmuştu.

"Konuşabilir miyiz?" Diyerek elini saçlarına daldırdı.

***
İyi günleriniz olsuun:)