SADECE/texting

2.7

Hoşgeldin:)

Bölüm*

Kaan:Kusura bakma bilinmeyen,

Kaan:Mesajlarını cevaplamayı unutmuşum.

Kaan:Poğaça ve meyve suyu için de teşekkür ederim.

Bilinmeyen Numara:Önemli değil:)

Bilinmeyen Numara:Afiyet olsun.

Kaan:Ee naber?

Bilinmeyen Numara:İyi.

Kaan:Bende iyiyim saol.

Bilinmeyen Numara:Ona ne şüphe:)

Bilinmeyen Numara:Baya mutlu görünüyorsun.

Kaan:Birşey mi oldu?

Bilinmeyen Numara:Bilmem.

Kaan:Olmuş, belli.

Bilinmeyen Numara: :)

Kaan:Şunu atıp durma, çok sinir bozucu.

Bilinmeyen Numara:Peki.

Kaan:Tamam tamam, at hadi.

Bilinmeyen Numara:Yok atmayacağım.

Bilinmeyen Numara:Neyse, ödevini evde yapmayıp okulda yapanlardanım.

Bilinmeyen Numara:İzninle ödev yapacağım, görüşürüz.

Kaan:Haydaa,

Kaan:Senin tribin de sinir bozucu oluyormuş.

Kaan:Neyse sonra konuşuruz bu meseleyi, görüşürüz.
(Görüldü)

Bilinmeyenin bu yersiz tribine anlam veremiyordum. İstemeden kalbini mi kırmıştım acaba? Ama hiçbirşey yapmamıştım ki. Mesajına çok geç baktığım içindir belki.

Birazdan Mayısla kantinde kahve içecektik. Kendimi ona karşı mahçup hissediyordum. Bilip bilmeden kızı yargılamıştım. Telafi etmek için de yarın kahve içmek için söz almıştım ondan.

Mayıs iyi bir kıza benziyordu. Kendi halinde birisiydi yakın arkadaşlarıyla takılıyordu sadece. Onu koridorda acı çekerken gördüğüm gün kendimi çok kötü hissetmiştim. Yeşil gözlerinden süzülen yaşlar kalbime dokunmuştu sanki, içim burkulmuştu.

Bir kere kızın adı güzeldi. Buda yetmezmiş gibi birde Sapsarı saçları vardı ve yemyeşil gözleri. Birden bilinmeyenin ona, 'sarı kafa' demesi aklıma gelince istemsizce bir gülüş kaçtı dudaklarımdan.

Deli bilinmeyen.

Acaba kimdi?

Bazen bunu düşünerek akıl sağlığımı zorluyordum. Haksız da sayılmazdım. Kim, kendisine yazan kim olduğunu bilmediği birini merak etmez ki?

Daha fazla düşünerek beyin patlatmak istemediğim için sıramdan kalktım ve lavaboya gittim. Aynadan kendime bakıp saçlarımı karıştırdım ve elimle biraz düzeltmeye çalıştım.

Olduğu kadar, olmadığı kader.

Lavabodan çıkıp koridor boyu yürürken Mayısı görmüştüm. Bağırarak birşeyler diyordu.

Sessizce yaklaşıp arkasında durdum.

"Galerimde ki özel albümü karıştırırsan, babaannemin terliğini kafana fırlatırım bilmiş ol!" Son dediğine gülmemek için büyük bir çaba sarf etmiştim.