3.5

41.4K 1.8K 391
                                    

Hoşgeldin:)

Bölüm*

Zilin çalmasıyla birlikte derin bir nefes aldım. Sonunda ders bitmişti ve öğle arasına girmiştik.

"Ben spor salonuna gidiyorum, biraz basketbol oynayacağım canım sıkıldı." Diyerek sıramdan kalktım.

"Tamam, dikkatli ol."Diyen Sudeye öpücük attım ve sınıftan çıktım.

Aslında basketbolu fazla iyi oynayamazdım ama seviyordum oynamayı. Sinir, stres attırıyordu.

Spor salonuna girip sepetten bir basketbol topu aldım ve kendimce oynamaya başladım.

Birkaç denemeden sonra topun potaya girmesiyle birlikte sevinçle kendi kendime konuştum."Evet Mayıs attı ve basket, alkışlıyoruz hep birlikte." Arkadan bir alkış sesi yükseldiğinde hızlıca arkama döndüm.

"Bravo, çok iyiydi." Kaan spor salonunun kapısında dikilmiş alkışlıyordu.

Sakin olmalıydım bence.

Hızla terli saçlarımı arkama doğru attım ve yüzüme elimle yelpaze yapmaya başladım. Sıcak mı olmuştu ne?

"Teşekkür ederim, kendimce oynuyorum işte stres attırıyor." Ellerimi iki yanımda açıp geri serbest bıraktım.

"Bence kendince oynamana rağmen iyisin." Utançla gülümsedim ve topu eğilip yerden aldım.

"Böyle düşünmene çok sevindim." Kaan gülümseyerek yanıma gelmeye başladı. Tam önümde durduğunda topu elimden almıştı.

"Küçük bir maça ne dersin?" Gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

Basketbol maçı teklifi almama mı sevineyim, yoksa bu teklifi Kaanın yapmasına mı?

Bence Kaanlı olan.

"Olabilir, fazla iyi değilsindir umarım." İkimizde güldük ve küçük maçımız başladı.

Kaan elinde topla potaya gitmeye başladığında öne doğru atıldım ve ellerimle onu engellemeye çalıştım. Her hamlemden sıyrılıp potaya koşmaya başladı ve bir basket attı.

"İyi oynuyorsun, biraz daha dikkatli ol." Bana taktik vermesiyle gülümsedim ve bir dakika beklemesini söyledim.

Gömleğimin üstten iki düğmesini açtıktan sonra kollarını yukarı doğru katladım ve saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım.

"İyi olan kazansın." Diyerek topu aldım ve potaya ilerlemeye başladım. Kaan önüme geçip beni engellemek için hamleler yapmaya başladı. Hızla hamlelerinden kurtulup topu potaya yolladım ve bir basket attım.

Sevinçle ellerimi yumruk yapıp havaya kaldırdım ve güldüm. Kaan bu halime gülümseyerek karşılık vermişti.

Tekrar oyun başladığında top bu sefer Kaandaydı. Elindeki topu sektirerek potaya doğru gelen Kaanı hamlelerimle durdurmuş ve topu elinden kapıp bir basket atmıştım.

Kaana serseri bir şekilde göz kırptım ve topu yerden aldım. Kısa okul eteğim biraz beni zorluyordu ama yine de iyiydim bence.

Topu Kaana attım ve"Bir kez daha beni geçmeye çalış." Dedim. Kaan güldü ve topu alıp potaya doğru yürümeye başladı. Tam koşmaya başlamıştı ki açılan ayakkabı bağcıklarına basıp yere düştü.

Korkuyla gözlerimi araladım ve hızlı adımlarla yanına gittim.

"İyi misin, Birşeyin var mı?" Benim endişemin aksine Kaan kahkaha atmaya başlamıştı.

"Ya benim bir huyum var, düşen kendim de olsam biri düşünce gülüyorum." Kaanın dediklerine karşın yüzüm yavaş yavaş yumuşadı ve bende gülmeye başladım.

"Hadi elimi tutta kaldırayım seni." Aniden gelen cesaretle elimi Kaana uzattım ve tutması için dua etmeye başladım.

Herşey saniyeler içinde gelişmişti.

Kaan elimi sıkıca kavrayıp kalkmak isterken kilosu benden fazla olduğu için ben onu değil o beni çekmişti ve üstüne düşmüştüm.

Düşmenin etkisiyle ellerim Kaanın omuzlarına düşerken oda elleriyle belimi kavramıştı.

Yakın yüzlerimiz yüzünden tüm vücudumu bir sıcak kaplamıştı. İkimiz de ayağa kalkma girişiminde bulunmuyor öylece duruyorduk.

Kaanın bakışları farkedilmeyecek kadar kısa bir anlığına dudaklarıma kaymış, hemen ardından tekrar gözlerime bakmıştı.

Utançla kalkmaya çalıştığımda belimde olan elleri yüzünden sert bir şekilde tekrar Kanın üzerine düşmüştüm. Kaanın ağzından bir inleme kaçmasıyla şaşkınlıkla gözlerimi araladım.

"Canını mı yaktım? Özür dilerim, yani ellerin belimde olduğu için kalkama-" Kaanın sözleriyle cümlem yarıda kesilmişti.

"Mayıs biran önce kalk üstümden." Ellerini belimden çekmesiyle hızla ayağa kalktım ve utançla etrafa bakmaya başladım.

"Tekrar özür dilerim." Yüzüne bakmaya cesaretim olmadığı için etrafa bakarak sessizce mırıldanmıştım.

"Özürlük birşey yok Mayıs, kendini suçlu hissetme. Beni kaldıramayacağını tahmin etmem gerekirdi." Kafamı hızla olumlu anlamda salladım ve konuştum.

"Peki."

Daha fazla dayanamayıp gözlerimi Kaana çevirdiğimde  saçlarını karıştırarak bana baktığını görmüştüm.

"Ben gideyim o zaman, görüşürüz." Daha fazla yerin dibine girmemek adına kapıya doğru ilerledim.

"Görüşürüz Mayıs." Arkama döndüm ve zoraki bir gülümsemeyle el sallayıp hızla spor salonundan çıktım.

Fazla sıcaktı.

***
İyi günleriniz olsuun:)))



SADECE/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin