▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪
Her insanın bir hayali, bir isteği vardı mutlaka. Deniz'in hayattan tek beklentisi, hayallerin ötesinde olan bu benliğiyle sadece insan gibi yaşayabilmekti. Ona canavar muamelesi yapılmayan bir güne uyanmak, güneşin yakıcı sıcaklığına inat sokaklarda dolaşmaktı. Ve bugün, normal bir insan olduğu ilk gündü. Bu ilk gününde uykusuna pranga vuran heyecanlı kalp atışlarından dolayı saatlerce yatakta sağa sola dönmüş, ara ara kalkarak aynada kendini izlemişti. Elini yüzüne götürüp dakikalarca aksine bakmıştı. İnanamıyordu. Karşısında görünen yansıma o muydu? Işıklar kadar parlayan açık yeşili gözler, parmaklarının arasında dökülen kısa saçlar, gülünce yüzünü dolduran dudaklar onun muydu?
Sabahın sönük ışıkları hastanenin penceresinden sızmaya başladığında, Deniz hala aynanın karşısında oturmaya devam ediyordu. Yıllarca nefretini kustuğu, kaç tanesini kırarak tuz buz ettiğini hatırlamadığı aynalardan intikam almak ister gibiydi. Mutluydu ama yine de oturmayan taşlar vardı kafasında. Bundan sonra ona ne olacaktı? Önce tek düşündüğü bu girdaplı halleriyken, şimdi neyin içindeydi? Bilmiyordu. Oturduğu yerden kalkıp banyoya girdi. Vücudunda ameliyatlardan ve ayna kesiklerinden oluşmuş yaraları dışında, bütün kuru et parçaları dökülmüştü. Soğuk suyu üzerine açtı. Ürperdiğini hissedince tekrar gülümsedi. Duyularının verdiği hisleri ancak öldürerek elde ettiği taklit derilerinde fark ediyordu. Şu an ise üşüyen kendi bedenine ait deriydi. Buna alışması zaman alacaktı.
Banyodan çıkınca kısa süreceğini bilmeden huzurlu adımlarla tekrar aynanın önüne geldi. Bütün vücudunu baştan aşağı süzdü. Cinsiyetindeki belirsizlik dış görünümüne yansıyordu. Bakınca ne bir kadına ne de bir erkeğe benziyordu ama oralı olmadı. Yeni görünümünü beğenmişti. Bedenine henüz kavuştuğundan kahverengiye karışmış siyah saçları kısaydı. Parmaklarını başına götürerek ıslak saçlarını karıştırıp, şekillendirdi. Gardırobunun önüne geçti. Beyaz tişörtünün altına siyah dar paça pantolonu, aynı siyah tonlarda keskin dişli topukları olan ayakkabılarını giyip, deri ceketini de omuzlarına atarak odadan çıktı. Artık onu neden yanlarına aldıklarını öğrenmesi gerekiyordu. Hızlı adımlarla alışkın olduğu koridoru arşınladı. Doktoru bulmayı düşündüğü odasının önüne gelince kapıyı çaldı.
"Gir."
Doktor gelenin Deniz olduğunu görünce;
"Gel yavrum." dedi.
"Tam zamanında geldin." diyen Ayaz'ın orada olduğunu o an fark etmişti.
Gidip karşısında duran mor koltuklara yerleşti. Ayaz, onu ilk defa görüyormuş gibi yüzüne bakıyordu.
"Bir sorun mu var?" dedi Deniz yüzünü delecek bakışların sebebini anlamaya çalışarak.
"Şöyle bakınca bile kız mı yoksa erkek mi olduğun anlaşılmıyor." dedi.
"İlk insan gibi uyandığım sabahı da berbat edeceksin yani Yara Bandı?"
"Özür dilerim Deniz. Ama ikisine de ait değilsen her ikisisin demektir. Yani iki cinsiyete sahipsin ve bence bu şahane bir şey."
Hayranlık dolu bakışlarla Deniz'i izleyerek her zamanki şen haliyle söylüyordu sözlerini.
"Deniz'i rahat bırak Ayaz." derken doktor, elinde tuttuğu kitabı büyük raflardan birine yerleştirdi.
Arkasına dönüp iyi anlaştığını bildiği ikiliye mutlulukla gülümseyip;
"Kahvaltımızı yapıp yola çıkalım hemen. Bizi bekleyen işler var." dedi.
"Sahiden Zeki amca ben ne yapacağım? Benim işim ne?"
Deniz'in gözleri ihtiyarın gözlerine kenetlenmişti. Oturduğu yerden sırtını dikleştirerek gelecek cevabı beklemeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKLİTÇİ (TAMAMLANDI✔)
ParanormalDeniz doğuştan getirdiği farklılığı ile zamanla aranan bir insan haline gelir. Fakat onu arayanlar çokta iyi insanlar değildir. Kendi taklit sorunları yetmezmiş gibi bir de peşinde olan bu insanlarla uğraşmak zorunda kalır. Değişen kimliği sayesind...