KOMŞUNUN OĞLU KİM TAEHYUNG

30.Bölüm🌙"İyi Geceler "

Merhaba 🙋

Nasılsınız?

Yorumlarınızı bekliyorum 🗨️

İyi okumalar ❣

          Yolda gidiyorken Taehyung ve Jung Mi önden konuşarak, Sun Hee ile Kang Dae ise onların arkasından sessizce gidiyorlardı. Sun Hee ile Kang Dae birbirleri ile konuşmuyordu ama birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı. Ama bundan ikisinin de haberi yoktu, ne Sun Hee Kang Dae'nin ona bakıp durduğundan haberdardı ne de Kang Dae Sun Hee'nin ona bakıp durduğundan. İkisi de rahat bir şekilde yürüselerde içten içe ikisi de gergindi. Sun Hee bu sessizliğe dayanamayıp konuştu.

S.H.: Eee, günün nasıldı Kang Dae?

K.D.: İyi, bir sorun yoktu. Senin?

S.H.: Benimde.

        Yine sessizlik... Ama sonra Kang Dae bir şeyi fark etmiş gibi yürümeyi kesip Sun Hee'ye baktı. Sun Hee 'de aralarındaki birkaç adımlık mesafeden anlamaz gözlerle Kang Dae'ye baktı.

S.H.: Ne oldu?

       Kang Dae gözlerini kısıp birkaç adımda Sun Hee ile olan arasındaki mesafeyi kapattı ve elleri ceplerinde Sun Hee'ye doğru eğilip kısık gözlerle bakmaya devam etti. Sun Hee ise geriye doğru yaslanıp gözlerini kaçırıyordu. Utandığı için başka yerlere bakıp duruyordu.

S.H.: N-Ne oldu? N-Ne yapıyorsun?

K.D.: Senin bana "oppa" demen lazım değil mi?

(Y/N: "Oppa" kelimesi aslında "abi" anlamına geliyor, burda da "abi" anlamında kullandım. Ne olur ne olmaz yazayım dedim.)

S.H.: Anlamadım?

         Kang Dae doğruluk yukarıdan Sun Hee'ye baktı. Sun Hee'de düzelip kaşları çatık bir şekilde Kang Dae'ye baktı.

K.D.: Senin bana "oppa" demen lazım.

S.H.: O niyeymiş?

          İkisi de yürümeye devam etmeye başladı. Sun Hee artık kaşları çatık şekilde bakmak yerine tek kaşı yukarıda gülmek ile gülmemek arasında bir şekilde bakıyordu. Kang Dae yürürken konuşmaya devam etti.

K.D.: Yani sonuçta senden büyüğüm ve bu durumda senin bana "oppa" demen lazım.

          Sun Hee dayanamayıp kahkaha atmaya başladı. Kang Dae ise onun neye güldüğünü anlayamamıştı.

K.D.: Neye gülüyorsun?

S.H.: Gülüyorum çünkü biz aynı yaştayız. 😂

K.D.: Ne? Nasıl?

S.H.: Bildiğin... Baya baya aynı yaştayız, aynı yılda doğmuşuz. Ben 18 yaşındayım, sende öyle.

        Kang Dae yine durup Sun Hee'ye baktı ama bu sefer yüzünde kabullenemez bir ifade vardı. Sun Hee ise onun o haline gülüyordu.

K.D.: Şaka yapıyor olmalısın!

        Sun Hee yine güldü ve Kang Dae'nin yanına gidip bileğinden tuttu ve çekiştirerek yürümeye başladı.

S.H.: Hayır, şaka falan yapmıyorum! Ama biz böyle kaplumbağa hızı ile gidersek anca yarın akşam oraya varacaz!

         Sun Hee, Kang Dae'nin kolundan tuttup yürümesine devam etti. Kang Dae ise bir koluna bir Sun Hee'ye bakıp duruyordu. Sonra umursamadan gülümseyip öyle yürümeye devam etti.