17 Nisan 1021 Saat: 08.16
Fin, eskileri biraz hatırlayarak "Benim küçüklükten dostum olan bir Kartalım vardı. Ni. Turnuvayı kazanınca Tanrıça Nig'den Yaratılış gücünden bahşetmesini rica ettim ve bahşetti. Fianir-i-Hiar oldum önce ama sonra yanımda başka Yaratılış Hayvanları da savaşmaya başladı ve insanlar beni başka bir Fianir zannetti. Asıl rütbem Kartal yani" diye açıkladı. Ukera "Harikaymış. Kartalın burada mı?" diye heyecanla sorunca Fin ıslık çaldı ve kafasına kondu. Ukera "İlk defa Yaratılış Kartalı görüyorum... Ne kadar harika" diye etkilenmiş bir şekilde söylerken Fin "Tabii harikadır, bir de kafama konmasa..." demesiyle Ukera'yı güldürdü.
Fin, tatlı dilli bir şeytandı. Kızlarla nasıl konuşulacağını bilir, ilk tanışma anında etkilerdi. Hiçbir kimseye bağlı kalmama ilkesi sayesinde de hemen hemen her yerleşkede bir kız arkadaşı olurdu. Şerefsiz bir piç değildi. En başta onlara anlatırdı. "Bak kızım, ben evlilik adamı değilim. Gönül eğlendirmek istiyorsan buyur gel ama benden seninle evlenmemi ya da kalmamı isteme" diye dürüstçe söylerdi. Ama kızlar bunu da şaka zannedip kabul ederek devam ederlerdi ve bir gün uyandıklarında hiçbir yerde onu bulamazdılar. O an anlarlardı ki şaka filan yapmamıştı. Buna rağmen kızlara çok da düşkün değildi aslında. Kızlara nazik davranıyordu, kızlar da etkilenip ona doğru gitmeye başlıyordu ve Fin de gelene hayır demiyordu. Tüm ilişkileri bu şekildeydi. Daha bir kızın peşinden koşmamıştı ama koşmak istiyordu. Bunun nasıl bir şey olduğunu merak etmesinin yanında gerçekten aşık olmak istiyordu.
Ukera ile ana yoldan yürüyordular. Sağda Taşçı Dükkanı gözüktü. Dükkan sahibi Jidamear Gurte sıkıntılı bir şekilde oturuyordu. Sabahki sevkiyattan kötü bir haber gelmişti. Haydutlar saldırmış, mallarına el koymuştu. Bu ilk defa olmuyordu ve artık parası kalmamıştı. Jidamear, baya sıkıntıdaydı.
Fin bunu fark ederek durdu ve "Uke. Şu adam niye sıkıntılı gibi?" diye sordu. Ukera da "Uke mi? İlk defa böyle seslenildim ama fena değilmiş, Fi" diyerek gülümsedi. Fin de "Bana da Fi dememişlerdi ve berbat. Bari Fin de" deyince hafifçe güldü. Fin de biraz ciddiyet takınarak "Peki, bu adamın sıkıntısı ne?" diye sorusunu tekrarladı. Ukera da "O, köyün Taşçısı Jidamear... Taşlar ondan sorumludur ama son iki haftadır tüm sevkiyatları haydutlar tarafından saldırıya uğradı. Baya para kaybetti" diye açıkladı. Fin de "Migar Birliği böyle durumlarda mağdura yardım etmelidir. 2 haftadır bir haydut sorununu çözemediler mi?" demesiyle Ukera'nın yüzü ekşidi ve sinirlenerek "Onlardan bize fayda gelmez. Sözde varlar. Bugüne kadar yardım ettiklerini görmedik" dedi.
Fin bunu duyduğuna şaşırmıştı. İşini savsaklayanlar oluyordu illa ki ama yine de insanların sorunları çözmek zorundaydılar. Bu merakını körükledi ve "Niye ki? İşleri bu" diye sormasıyla Ukera "Kim bilir? Ama yardım etmiyorlar" ceavabını aldı.
Fin biraz düşündü ve Jidamear'ın yanına gitmeye başladı. Ukera da arkasından gelerek "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Fin de "Ticaret..." diyerek Jidamear'ın yanına kadar geldi ve "Merhaba" diye selamladı. Jidamear önce irkildi sonra anlam veremedi. "Maskeli bu adam niye selam verdi ki?" diye düşünüyordu. Fin sanki bunu duymuş gibi "Ben Fianir-i-Niar. Fin diyebilirsin. Bir süreliğine buradayım ve bir sorunun olduğunu duydum. Yardım edebilirim" dedi. Jidamear ayaklandı ve ellerini sıkarak "Gerçekten yardım eder misin!" diye heyecanlandı ama Fin "Fianir Kanunu gereğince her işimi ücret karşılığı yapmalıyım" dedi. Jidamear biraz burkuldu ve "Param kalmadı benim. Sana ödeme filan yapamam" diye az önceki hüzün haline girecekken Fin "Para istemeyecektim. Anladığım kadarıyla bir süre buradayım ve hanlarda kalmaktan nefret ederim. Bir ev yaptıracağım. Senden temelini atarken indirim isteyeceğim" demesiyle Jidamear mutlu haline dönerek "Yaparız bir şeyler tabii ki! Sen yeter ki mallarımı getir bana!" dedi. Fin de haritasını çıkardı ve "Sevkiyat rotasını göster" demesiyle Jidamear gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Korku-Gezgin Kurt Savaşçısı (Düzenlendi 4-19 Eylül)
Fantasía"Minelia" adındaki gezegende geçen bu hikayede "Fianir" lakabıyla anılan "Gezgin Savaşçılar", Tanrı tarafından kutsanıp özel güçlere sahip "Migar"ların aksine sıradan insan olmasına rağmen bir Migar gibi savaşıp canavar avlayabiliyorlardır. Hikayemi...