17 Nisan 1021 Saat: 09.01
Fin "Buraya bugün geldim. Geliş amacım Meg Köyündeki sorunları çözmek ve sadece genel bir bakış ile bunun aylar süreceği aşikar. Bu yüzden bir ev yaptıracağım. Temelini taştan yapmanı istiyorum" dedi. Jidamear "Her ne kadar sana minnettar olsam da bu işler parasız dönmüyor" demesi üzerine Ukera "600 dinarlık malzemeni ve 3 işçinin hayatını kurtardı. Bir evin temelini atmak, bunlar yanında bir hiç" demesi bir oldu. Fin, kendisini savunduğu için biraz şaşırdı ama bu onu mutlu da etti. Bir ilişkinin başlangıcı atılmış gibiydi.
Jidamear "Biliyorum ama bu malzemeler köydeki diğer işler için lazımdı. Önceki sevkiyatın kaçırılması ile zaten zor duruma düştüm. İstesem de beleşe iş yapamam" diye çaresiz bir şekilde söylemesi üzerine Fin "Buraya gelmeden önce Meg Köyündeki boş arazileri araştırmıştım. 3 tane ev için ayrılmış boş arazi vardı. Biri Doğu Girişi yakınında, biri merkezde, biri de tarlaların yanında... Bildiğin üzere Fianir'ler beleşe çalışmaz. Her ne kadar beleşe evimin temelini atmayacak olsan da en azından sağlam bir indirim yapabilirsin. Maliyetinden satabilirsin mesela" demesi üzerine Jidamear "Bunu yapabilirim. Peki, evi nerede alacaksın?" diye sorması üzerine düşündü. Çünkü: Evin konumu önem arz ediyordu.
Doğu Girişine yakın olana tutarsa Batıdan gelenleri görebilir, saygınlık kazanmak için onları karşılayabilirdi. İlerideki hedefi için fena sayılmayan bir plandı. Ama merkeze yakın olması köydekilerle olan ilişkisini istemsizce artıracak, bir anda gerçekleşebilecek olaylara bir anda müdahale edebilecekti. Meg Köyü halkı için saygınlık sağlayabilirdi. Tarlalara yakın olan evi tutarsa madenlere ve büyük tehlike arz eden Batı kısmına yakın olacaktı. Olası bir saldırı da daha hızlı savaşa dahil olabilecekti. Bu da Migar Birliği ve askerler için saygınlığını arttıracaktı.
Fin bir süre düşündükten sonra Meg Köyünün çok gelişmiş bir yer olmadığını, etrafını saran sadece birkaç Canavar Yuvası olması sebebiyle çok sık saldırıya uğramadığını hesaba katarak merkezdeki evi tutmasının daha iyi olacağı kanaatine vardı. Dışarıdan birinin ya da saldırının gelmesi çok küçük bir ihtimaldi ama Meg Köyü olduğu yerdeydi. Bu yüzden Köy ile olan saygınlığını geliştirmeyi istedi.
Fin "Merkezdeki evi" demesi üzerine Ukera biraz somurttu. Bu surat ifadesini Fin beklemiyordu ve "Ne oldu yüzüne?" diye sorması üzerine "Benim evim Batıdaydı. Batıdaki evi tutsaydın beraber takılabilirdik" demesi bir oldu ve Fin bir kez daha düşünmek zorunda kaldı. Ya Meg Köyü ile ilişkisini geliştirecekti ya da Ukera ile...
Fin'in amacı, tüm Alemir Bölgesini, tek bir Krallık adı altında birleştirmekti. Bu bir çok savaşçının, kralın hedefidir ve Fin'in de asıl amacı buydu. Misnim Avlamasının, insanlara paradan ziyade ihtiyaçları karşılığında yardım etmesinin, evlenmemesinin tüm sebebi buydu.
Mirikuni'nin tüm Minelia Gezegenindeki tek Kuvvet olduğunu söylemiştim zaten. Bölgeleri, Krallıkları Mirikuni kontrolünde gerçekleşse de tam bir üstünlüğü yok. Yani bir Krallık, bir başkasına savaş açıp ele geçirirse "Sen bunu yapamazsın" deme hakkına sahip değildi. Ama yeni bir bölge satın almak istersen Mirikuni'ye gitmen gerekiyordu. Boş ve kullanılmayan arazileri size para karşılığı satıyordu. Köyler bu şekilde meydana geldi. Mirikuni'ye para veriyor, arazi alıyor, o araziyi şekillendiriyor, dışarıdan esnaflar getirtip köy şekline sokarak bir konum kazanıyordunuz. 1000'li yıllarda ise en büyük parayı "Misnim" avlayarak kazanıyordunuz. Siyah Misnim dışındaki tüm Misnimlerin en düşük değeri 1000 altın dinarıydı. Bu para ile iki köy büyüklüğünde arazi satın alabilirsiniz.
Fin de eğer ki tüm Krallıkları tek bir Krallık altında toplamak istiyorsa çok fazla paraya ihtiyacı vardı. Bunu öncelikle Misnim avlayarak, sonra da Fianir görevleri yaparak kazanmayı amaçlıyordu. Ama böylesine büyük bir görev için sadece para yeterli değildi. Saygınlıkta önemliydi. Bazı Krallar ya da Liderler, saygınlığınıza göre yerlerini size diplomatik bir şekilde teslim edebilirdi ki Fin de bunu amaçlıyordu. Krallıklarla savaşmak yerine o Krallıkta insanlar ve lideri için savaşarak iyice saygınlık kazanmak, ileride bunu yeni Lider olmak için kullanmaktı. Zaten bu yüzden insanları zorlamak yerine daha uygun bir seçenek veriyordu.
24 yaşında olmasına rağmen evlenmemesini sebebi ise sadece kız çocuğu olan Kralların bir turnuva ile kızıyla evlenecek bir savaşçı seçmesiydi. Böyle bir şey olması durumunda hemen başvuracak ve hiç savaşma, görev yapma, saygınlık kasma gibi bıktırıcı şeylerle uğraşmadan bir Krallığı daha bünyesine katmış olacaktı.
Fin, bir ikilemdeydi. İleride Meg Köyünü kendisinin yapmak istiyorsa Meg ile ilişkisi geliştirmeliydi ve bunu Batıda bulunan bir evden kolayca yapamazdı. Bunun tek faydası Ukera ile ilişkisini geliştirebilirdi. Ancak evlilik gibi bir şey söz konusu olmayacağından bunun gerekli olmadığının farkındaydı. Bu yüzden kararından dönmek istemedi. Ukera ile daha uzun zamanları vardı ve onu etkileyebilmek için yakın yerlerde oturmalarına gerek yoktu.
Fin "Merak etme. Nasılsa sabahtan akşama kadar kuyruğundan ayrılamayacağım" diyerek Jidamear'a döndü ve "Ne kadar tutar?" diye sordu. Jidamear da "Şimdi, ev yapmanın şekilleri var. Tam Kuruluş dediğimiz sistemde tüm evi tek bir madde ile yapıyoruz. Mesela "odun" seçtin diyelim. Temelde, çatıda, duvarlarda, koltuklarda, her şey odundan yapılıyor. Bu durumda oduncu ile konuşursun. Demirden olsun istersen Demirci, altından olsun istersen Madenci, taştan olsun istiyorsan da benimle... Bir de "İsteğe Bağlı Kuruluş" sistemi var. Onda da evin bir bölümü, diğer bölümlerden ya da bütün bölümleri farklı yapabilirsin. Mesela temelini taştan, duvarlarını demirden, çatısını altından gibi... Bu gibi durumlarda Köy Liderine listeni verirsin ve o da gerekli kişilere ulaşarak evi tamamlatır. Tam Kuruluş, fiyat bakımından daha uygundur ve taşı tavsiye ederim. Bunu Taşçı olduğum için söylemiyorum. Çöl bölgesindeyiz, malum... Her gece tozlar uçuşuyor ve dondurucu bir soğuk hakim oluyor. Taş ideal. Peki, nasıl yapacağız?" diye sorması üzerine Fin "Tam Taş Kuruluş ne kadar olur?" diye sordu. Jidamear bu işi senelerdir yaptığı için tüm fiyatları ezbere biliyordu ve hiç beklemeden "Normal fiyatıyla 9 Altın 2 Demir Dinarı yapıyor ama sadece maliyet alacak olursam... 9 Altın Dinarına hesabı kapatırız" dedi. Fin biraz düşündü ve "Taksit yapabiliyor muyuz? Biliyorsun yeni geldim ve daha bir görev yaptım" demesi üzerine Jidamear "Taşları sipariş verirken nakit vermem gerekiyor ve bankamdaki son parayla az önce kurtardığın taşları satın aldım. Yani istesem de yapamam" dedi yardım etmek isteyen ama elinde olmayan sebeplerden edemeyen, çaresiz bir ifadeyle...
Fin de "Anladım. Yapacak bir şey yok. Birkaç gün dişimi biraz sıksam yeter. Peki, bu kaç gün sürer?" diye sormasıyla "Taşları bugün sipariş edersem iki güne gelir, bir gün gibi bir sürede temel atılır, bir günde de gerisi halledilir. Yani 4 gün kadar..." diye yanıtladı. Fin ayağa kalktı ve çantasından 7 Altın Dinarı, 5 Demir Dinarı ve 10 Demir Mecidiyesi çıkararak uzattı. Bunlar toplamda 9 Altın Dinarı ediyordu. Elinde geriye sadece 2 Demir Dinarı kalmıştı.
Jidamear "Merkezdeki hanın sahibi Satou, benim yakın bir dostumdur. Selamımı iletirsen 1 Demir Dinarına 4 gün kalmana bir şey demez" demesiyle Fin teşekkür ederek kalktı. Arkalarındaki koltukta baygın bir şekilde yatan Miriam'ı sırtına aldı ve dışarı yöneldi.
Dışarı çıktıklarında Ukera "Sırtındakini ne yapacaksın?" diye sordu. Asıl sormak istediği "Evimde kalmak ister misin?" sorusuydu ama bunu soracak kadar cesareti yoktu. Daha bir gündür, hatta birkaç saattir tanıdığı bir erkeği evine alacak hali yoktu. 1 Demir Dinarı ile 1 hafta idare edebilirdi zaten.
Fin "Uyansane yapacağımı anlayacağım da uyanmadı, gitti ya. Artık başında nöbet tutarım"diye alaya alan hafif bir gülüş attı. Ukera da bunu bir fırsat olarak bildi ve"Bu şekilde merkeze gidersen yanlış anlaşılabilirsin. Uyanana kadar evimdebekleyebilirsin. Köyüm için yaptığına teşekkür olarak düşünebilirsin" dedi. Finde bunda hiçbir sıkıntı görmedi ve "İyi olur aslında" diyerek Ukera'nın evinedoğru yol almaya başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Korku-Gezgin Kurt Savaşçısı (Düzenlendi 4-19 Eylül)
Fantasía"Minelia" adındaki gezegende geçen bu hikayede "Fianir" lakabıyla anılan "Gezgin Savaşçılar", Tanrı tarafından kutsanıp özel güçlere sahip "Migar"ların aksine sıradan insan olmasına rağmen bir Migar gibi savaşıp canavar avlayabiliyorlardır. Hikayemi...