İlk Korku-Gezgin Kurt Savaşçısı (Düzenlendi 4-19 Eylül)

Bölüm 6: Miriam ile Fin

17 Nisan 1021 Saat: 09.43

   Bir süre yürüdüler ve eve geldiler. Ukera'nın evi her Gözetleme Kulesi Bekçisinin eviyle aynıydı. İki katlı, dışı sade bir boyayla boyanmış, taştan yapılmış bir evdi. Yine de evin iç dekorasyonu Ukera'ya ait olduğu için evin içinin oldukça hoş bir havası vardı. İçeri ilk girdiğinde Fin bile "Vay anasını" tepkisini vermişti.

Miriam'ı salondaki koltuğa yatırıp biraz ilerideki yemek masasına oturdular. Ukera, annesinin ona "Misafirlere bir şeyler ikram etmelisin" kuralı yüzünden "Kikila Çayı" denilen, sakinleştirici ve dinlendirici etkisi olan çayı hazırlayıp getirdi. Ama Ukera'nın bunu yapmasındaki asıl amaç Fin'in yüzünü görmekti.

Fianir'ler, turnuvaya yüzlerini kapatan bir maskeyle çıkar ve o maskeyi bir daha da çıkarmazlardı. Eğer ki bir Fianir'in yüzü gözükürse gören kişilere kötü şeyler olacağına dair bir inanış vardı ama Ukera'nın batıl inançları yoktu ve görmek istiyordu.

Fin bardağa elini attığında Ukera nefesini tutmuş, maskesini indirmeyi bekliyordu ama sol eli nedense maskesine doğru değil de, çantasına doğru gitti ve içinden bir çubuk çıkardı. Onu bardağın içine koydu ve diğer ucunu maskesinin altından geçirip içmeye başladı.

Ukera şaşkınlığını ve hayal kırıklığını içinde tutmaya çalışarak "O da ne?" diye sordu. Fin de "Biliyorsun ki diğer insanların yanında maskelerimizi çıkaramayız. Ben de yemek için bir şey yapamasam da içecekler için bir şeyler yapabileceğimi düşünüp bunu yaptım. Bir çubuğun içini oyarak her türlü sıvıyı çekerek içmemi sağlayacak 'Pipet' adını verdiğim icadımı yaptım" diye sonunda gururlu bir şekilde göğsünü kabarttı.

Ukera her ne kadar hayal kırıkları içinde kalsa da pipet dediği şeyi merak etti ve "Nasıl kullanılıyor?" diye sordu. Fin de "Bir ucunu ağzına geçiriyorsun, ağzını tamamen kapatıp nefes alır gibi çekiyorsun. Böylece içindeki sıvı sana geliyor" diyerek pipeti uzatıp "Denemek ister misin?" dedi. Ukera da "En fazla ne olabilir ki?" diye düşünerek denemek istedi.

Pipeti bardağına soktu ve dediği gibi bir ucunu ağzına alıp ağzını kapattı ama çok hızlı çekti. Kikila Çayı sıcak içilen bir çay olduğundan ağzını çok fena yaktı ve bunu tüm bedenini kullanarak belli etti. Yerinde zıplıyor, dilini dışarı çıkarıyor, elleriyle dilini yellemeye çalışıyor, gözlerinden bir-iki damla yaş geliyordu.

Fin bu haline karnını tutarak gülmeye başladı. Ukera buna gıcık oldu ama o da biliyordu ki Fin böyle yapsa o da yerlere kapanarak gülerdi. Bundan bir şey diyemedi.

Ukera pipet ile nasıl içeleceğini öğrenip birkaç yudum içtikten sonra "Bundan sonraki planın ne olacak?" diye sormak istedi. Onu tanımak istiyordu ama bunu "Sen kimsin? Ailen kim? Kaç yaşındasın? İdeal eş tanımın nedir?" gibi sorularla almak istemiyordu. Kendisinin anlatmasını istiyordu.

Fin bir yudum daha aldıktan sonra "Pek çok planım var ama ilk planım esnaf ve insanlarla aramı iyi tutarak köydeki sorunları el atmak. Sonrası kolay zaten" dedi. Ukera "Hiçbir Fianir köydeki görevleri yapacağım diye bir ev satın almazdı" diye yokladığında Fin "Haklısın" diyerek çaydan içmeye başladı.

Bir süre konuşmamamın ardından Ukera sabrı taşmış bir tavırla "Anlatmayacak mısın?" diye sordu. Fin "Neyi?" deyince delirecek gibi oldu ve "Neden ev alma gereği duydun!" diye biraz sesini yükseltti. Fin ise hafifçe güldü ve "Yeni liderin olacağım da ondan" diye yanıtladı.

Ukera bunun anlamını düşünürken Miriam hareketlendi ve yavaşça doğruldu. Kafası çatlıyor, bedeni ağrıyordu. Hafif inlemelerle etrafa bakındı ve ona bakan Fin ile Ukera'yı gördü. Tüm sızılarını boş vererek ayağa sertçe kalktı ve "Sen!" diye bağırdı. Fin "Buyur" diye sakince yanıtlaması onu daha da sinirlendirdi ve "Bana ne yaptın!" diye sordu. Fin "Sadece bayılttım. Şimdi, şuraya otur" diyerek yanındaki masayı gösterdi. Miriam "Neden---" bile diyemeden o mavi gözleriyle karşı karşıya kaldı. Fin öyle bir bakış atmıştı ki Miriam'ın nefesi kesilmişti.