Zümrüt Taç ⚜ Hükümdar Serisi I

Bölüm.36: Yüzük, Güç ve Taç

Geciktiğim için özür dilerim. Bölümle ilgili hiç bir şey yolunda gitmedi. Düzenlenmesi eklenip çıkarılması gereken bir çok kısım vardı. Her şey kötü gidince de moralim bozuldu haliyle biraz geç kaldım. Bölümün kendine ait bir tasarımı vardı. Tasarımın çizimi bitmedi. Bölüm sonuna bir şeyler koymaya çalışacağım.

Kuzey Sınırı, Diken

Caelia, bahçede yanındaki adamla birlikte yürürken yanındaki adamın üzerinde gezinen bakışlar üzerine kıkırdadı. Tamamı kadındı ve adama cüretkar bakışlar atıyorlardı.

'Ah şu kuzeyliler' diye düşündü.

"Anlaşılan o ki aşk mektupların sadece bana değilmiş." dedi alayla. Yanındaki adam da oyunu sürdürüp devam etti.

"Aşk mektupları her güzel kadına bebeğim ama evlilik teklifleri sana özel."

Caelia bunun üzerine kıkırtısına engel olamadı. Sahi 11 yıl boyunca adamdan kaç yüz tane aşk mektubu almıştı? Üç yüze yakın olmalıydı ve tamamında evlilik etklifi yapılıyordu. Son aylarda yaşananlar yüzünden gelen hususi mektupların hiç birini okuyamamıştı ama yine de mektupların içeriğini tahmin edebiliyordu.

Önce süslü cümlelerle Caelia'yı şımartır. Sonra biraz ciddileşir Caelia'nın bir önceki mektubunda anlattıklarına cevap verir, yorumda bulunur ardından ülkesinde olan olaylardan bahseder. Sonra yine süslü cümlelere geçiş yapar, okuyan herkesi mest eden aşk cümleleriyle finalde bir evlilik teklifi yapar ve bitirirdi. Birbirlerinden uzak kaldıkları süre boyunca iletişimi korurken hem birbirlerine destek olup hem de eğelenmenin güzel bir yolunu bulmuşlardı işte.

Adam yanında yürüyen kadını uzun uzun süzdü, gülümseyerek.

"Seni özledim Caelia." dedi. Caelia da adama baktı. İkisi de büyümüştü.

"Ben de seni özledim. Hem de çok."

Denizatı Krallığı (Kuzey Denizi) Kuzey Adaları Birliği, Hogmos Adası

Caelia haftalardır Birliği ikna etmeye çalışıyordu. Her gün saatlerce onların karşısında konuşuyordu. 10 yılı kapsayan bir saldırmazlık antlaşması için çabalıyordu. Birlik onu çok zorluyordu. Caelia, zekiydi. Savaş masada verilecekse galip mutlaka o'ydu. Ama itiraf etmesi gerekirse Adalar Birliği'nin bazı üyeleri de en az onun kadar iyiydi. Uzun konuşmalarının sonucu ne miydi? Lanet olasıca bir boğaz ağrısı...

Son toplantıdan çıktığında boğazının ağrısı feci derecede artmıştı. Yavaş adımlarla kaldığı odaya ilerledi. Köşkün en üst katında bir kraliçeye yaraşır büyüklükte bir odası vardı. Kapıyı açıp içeri girdiğinde odada onu bekleyen biri vardı. Adam içten bir şekilde gülümsedi. Caelia'yı oturttuktan sonra elindeki bardağı ona uzattı.

"İç bunu, boğaz ağrını anında kesecektir." Dedi sadece.
Caelia yavaşça bardaktaki sıvıdan birkaç yudum içti. Boğazından aşağı kayan sıvının acıyı hemen almasıyla oldukça rahatladı. Hızla tüm bardağı bitirdi ve kenara koydu. Bakışları tekrar adamı bulduğunda teşekkür edercesine gülümsedi. Adamın yüzünü inceledi. Yıllardır değişmeyen tek şey gözleriydi galiba... Aynı girdap bakışlar...

Bir süre sadece girdaba çekildi Caelia, sessizce...

Sonra ise bakışlarını kaçırarak konuştu.

"Beni uğraştırmak hoşuna gidiyor değil mi?" diye sordu gülerek.

"Eski günleri yad ediyoruz işte fena mı." dedi adam da. Caelia, yavaşça adama yaklaştı, onun bedeninin yanında küçücük kalmayı bile özlediğini farketti. Adam, yüzünde tanıdık bir gülümsemeyle kollarını harekete geçirdi. Ve nazikçe kadının beline koydu. Caelia da elleriyle onun kollarını tuttu. Haftalar önce yaşanan karşılaşmalarında birlikte güzel bir yemek yemiş birbirlerini görmedikleri yıllar hakkında sohbet etmişlerdi. Sonra da görüşmelerin yapılacağı Hogmos adasına gelmek için gemiyle güneye doğru ilerlemişlerdi.